Mersin'de taş ocağı eylemine CHP'li başkandan destek: 'İzin vermeyeceğiz'

Abidin YAĞMUR

MERSİN - Mersin Limanı'nın genişleme projesi kapsamında liman sahası içerisine yeni bir rıhtım yapılacak. ÇED raporunda yer alan bilgilere göre çalışma için yüz binlerce tonluk dolgu malzemesine ihtiyaç var. Bu da yörede yeni taş ocaklarının açılması anlamına geliyor. Mersin Limanına dolgu malzemesi temin etmek için taşocağı açma girişiminde bulunan firmalardan biri de Kiska oldu. Firma, Hamzabeyli Mahallesinde taş ocağı açmak için ÇED sürecini başlattı.

CHP'Lİ BAŞKANDAN DESTEK

Mersin Çevre Platformu bileşenleri Hamzabeyli Mahallesinde kurulması planlanan taş ocağına karşı eylem yaptı. 'Köylerimizde taşocağı istemiyoruz' yazılı pankart açan platform üyelerinin eylemine çevre köylerin sakinlerinin yanı sıra Toroslar Belediye Başkanı CHP'li Abdurrahman Yıldız da destek verdi.

'TAŞ OCAĞINA İZİN VERMEYECEĞİZ'

Başkan Yıldız, "Taş ocağı eğer üretim ve yaşam alanlarını bozuyorsa ve buradaki hayatı sona erdirecek ise biz buna karşı çıkarız. Bu mesele, Türkiye’nin, Mersin’in, Toroslar’ın meselesidir. Açlığın, gıda krizi ile karşı karşıya kalmanın meselesidir. Bu kentin yöneticileri olarak bu işe izin vermeyeceğimizi bir kez daha altını kırmızı çizgiyle çizerek beyan ediyorum. Şimdi belediye başkanı olduğum için değil, yıllardır bu işlerin peşindeyim ve takipçisiyim. Ekolojik mevzulara dair çok hassasiyetim var. Özellikle taşocaklarına ilişkin” diye konuştu.

'NİYE İNSANLARIN HAYATINI BOZUYORSUNUZ?'

Dünyanın hızla gıda krizine doğru gittiğini vurgulayan Yıldız, "Ülkemiz, kentimiz de hızlı bir şekilde gidiyor. Yani açlığa doğru gidiyoruz. Gıda krizi denilen şey açlıktır. Taş ocakları gibi dar çevrelerin işine yarayacak olan, bir elin parmağını geçmeyecek kadar insanı zengin etmek adına buralardaki tarımı bitirmeye doğru gidiyoruz. Buna tahammülümüz yok. Toplumun en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden alacak olan bu tarz kuruluşlara biz karşıyız. Niye bu insanların hayatını bozuyorsunuz?” dedi.

'MERKEZDE AĞAÇ KALMADI, ŞİMDİ KIRSALI TALAN EDİYORLAR'

Taş ocağının, Mersin Limanını doldurmak için işlev göreceğine değinen Yıldız şöyle konuştu:

"Her gün ortalama 2 bin kamyonun Toroslar ilçesinin göbeğinden Akdeniz’i geçerek limana ulaşması düşünülüyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bunların hiçbiri hesap edilmeden, yüzde 90 sermayesi yabancılara ait olan, Türkiye’de bir kuruluşu dahi kalmayan liman işletmesinin kârına, kâr katmak için yapılıyor. Bu ülke ürettiği buğdayla ve samanla yetinemiyor, buğday ve saman ithal ediyor. Biz savaştaki Ukrayna’dan buğday satın alan bir ülkeyiz. Bu politikalar yüzünden böyle olduk. 'Üç beş aktivist bir araya gelmiş, bu arkadaşların da işi yok zaten, memleketin, sanayinin önüne takoz oluyorlar' cephesinden bakmamak lazım. Eskiden her taraf portakal ve mandalina bahçesiydi. Şimdi çocuklarımıza Toroslar’ın merkez mahallelerinde ağaç diye göstereceğimiz ağaç kalmadı. Şimdi kırsala geldik ve kırsalı da talan ediyorlar."

SEKİZ TAŞ OCAĞINA RUHSAT VERİLDİ

Çevre derneklerine ve Ziraat Odası’na ellerinden gelen desteği vermeye devam edeceklerini belirten Yıldız, "Mersin’de bakanlıktan ruhsatlandırılmış 38 tane taş ocağı var. Birinden kurtuluyoruz biriyle karşılaşıyoruz. 8-10 tanesinin ÇED toplantılarına katıldım. Kerimler, Çukurkeşlik, İnsu ve Erçel’de oldu. Engellenmesi için çaba sarf ettik. Yarın önümüze bunların benzerleri yine gelecek. Bu işe izin vermeyeceğimizi bir kez daha beyan ediyorum" dedi.

MUHTAR AYDOĞAN: 'BİR ŞİRKET GİTTİ, BAŞKASI GELDİ'

Hamzabeyli Muhtarı Sencer Aydoğan da “Daha önce de burada taş ocağı açmak isteyen bir şirket gelmişti, onları defetmiştik buradan. Şimdi bir başka şirket geldi. Taş ocağı açarsanız burada yaşam kalmaz, tarım biter. Onun için burada taş ocağı yapılmasına izin vermeyeceğiz. Burada yapılacak 4 köyü birden etkiler" diye konuştu.

'LAFI UZATMAYA GEREK YOK, MÜCADELE EDECEĞİZ'

Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz ise "Biz üretmek zorundayız. 85 milyonu doyurmak zorundayız. Hem ülkemizdeki insanları doyurmak hem de burada yaşamımızı sürdürmek istiyoruz. Gün geçmiyor ki bölgemizde ta şocağı girişimleri olmasın. Bunlarla ilgili mücadelemiz yıllardır sürüyor. Tarım alanları içinde taş ocaklarının ağaçlara, meyve ve sebzeye ne kadar zarar verdiğini defalarca anlattık. Ayrıca taşocakları nedeniyle yeraltı sularımız da yok oluyor. Lafı uzatmaya gerek yok. Biz kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz" dedi.

'YAŞAM HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ'

Mersin Çevre Platformu Sözcüsü Sabahat Aslan ise "Bu bölgenin insanlarıyla birlikte yaşam hakkımızı savunmaya geldik. Mücadele edeceğiz. Her türlü hukuki ve demokratik mücadeleyi yapacağız. Geçmişte bu mücadelelerle bazı köylerde taş ocaklarını engelledik. Burada da engelleyeceğiz” diye konuştu.

Çörlen Asar Kalesi'nin yanı başına taş ocağı açılacak: Latmos’un kalbine dinamit

Van Gölü Havzası’na taş ocağı tehdidi: 'İnci kefali ve kuş türleri risk altında'