Niğde'deki Özü Deresi katledildi: Atıklar nedeniyle kara çamur kapladı
Artı Gerçek - Niğde merkeze bağlı Aktaş beldesinde bulunan Özü Deresi’nin çevresinde bulunan meyve suyu fabrikalarının atıkları nedeniyle atık çamuruna döndüğü öne sürüldü. Niğde Çevre Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Abidin Özkaymak, Saadet Partisi Niğde İl Başkanı Nihat Altıparmak köylülerle birlikte dün yaptığı basın açıklamasında Aktaş Özü Deresi’ne akan kimyasal atıkların çevre felaketi yarattığına dikkati çekti.
Dereye akan, içinde kimyasal barındıran atık çamuru yüzünden şehrimiz ve tarım alanları ciddi bir ekolojik felaketle karşı karşıyadır diyen Niğde Çevre Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Abidin Özkaymak şunları söyledi:
5 METRE MESAFEDEKİ AĞAÇLAR KURUYOR
“Bir zamanlar, güneşin pırıltıları ile kendi halinde, dingin ve temiz akan bu dere; canlı yaşama ev sahipliği yapıyordu. Yemyeşil merada hayvanlar; özgürce otluyor, kuşlar; akan sudan kana kana su içiyordu. Derede yetişen balıklar, bölgede önemli bir besin kaynağıydı. Dere kenarında 5 metre mesafedeki ağaçların, yaptığımız incelemede kuruduğunu gözlemledik. Ayrıca bu bölgede yaşayanlar bahçede ağaçların kuruduğunu söyledi. Bahçe sahiplerinden biri, bir arkadaşının yanlışlıkla kirli suyla suladığı bahçesinin tamamen kuruduğunu belirtti.
İçinde kimyasal barındıran atık çamuru yüzünden şehrimiz ve tarım alanları ciddi bir ekolojik felaketle karşı karşıyadır. Tesislerin atıkları yüzünden bitki ve hayvan popülasyonu tükenmenin eşiğine gelmiştir. Kendisini bu şehre, bu topraklara ait olduğunu düşünen herkesi bu kirliliğe karşı durmaya davet ediyoruz. Bu olumsuzlukların yaşanmaması için firmalar arıtma tesisini kurmalı ve tam kapasite ile çalıştırılmalıdır. Tüm bunlar, canlı yaşama karşı işlenmiş bir cinayettir. Hiçbir maddi değer, istihdam, yatırım ve sermaye canlı yaşamdan değerli değildir.”
'BURAYI GÖRDÜKTEN SONRA UYKULARIM KAÇTI'
Saadet Partisi Niğde İl Başkanı Nihat Altıparmak ise çevre felaketine yerel yönetimlerin dur dememesi karşısında konuyu ilgili bakanlıklara taşıyacaklarını belirtirken, “Ben bir kelime bulamıyorum burayı gördükten sonra uykularım kaçtı. Cinayet mi dersiniz? Bunun yerine ne koyarsınız, ben bir kelime bulamıyorum arkadaşlar bu doğa bize emanet. Hz.Adem'den bugüne kadar biz bu doğayı kullandık. Bizden sonraki nesillere de bu doğayı tertemiz şekilde devretmek zorundayız. Niğde'de yerel yönetimler buna çözüm bulmazsa bakanlığa, bakanlık çözüm bulmazsa, Cumhurbaşkanlığımıza, Cumhurbaşkanlığımız da çözüm bulmazsa bunu İsviçre'ye kadar dünya çevre gününe kadar götüreceğiz ve bu işin peşini bırakmayacağız'' dedi.
'İNSANLIĞA CİNAYETTİR'
Aktaş köyünde yaşayan Hasan Ali Davarcı ise şunları söyledi:
“Biz burada büyüdük. Burası yemyeşil cennet gibi bir yerdi ama 1997'de bu fabrika kurulduktan sonra tabii ki biz kimsenin fabrika kurmasına iş yapmasına karşı değiliz, ama bizler gerçekten burada çok zahmet çekiyoruz. Niye biliyor musunuz? Şu kokunun içerisinde yaşıyoruz. Hepiniz görüyorsunuz. Benim ahırımın dibinden geçiyor. Hayvanlarım zora ki kaldıkları zaman su içiyor oradan. Çocuklarımız içerisine giriyor. Ördeklerimiz bunun içerisinde yüzüyor biz de bunun etini yiyoruz satıyoruz. Bu da ne olur insanlığa cinayettir. Her sene seçimden seçimi bütün başkanlarımız 'cennet bahçesi yapacağız orayı' diye söz veriyorlar bize ama seçim aldıktan sonra kimse buraya sahip çıkmıyor. Biz 5 kuruş para kazanmak için uğraşıyoruz, ama diğer yandan bir iki ineğimiz öldüğü zaman bütün çabamız gidiyor. Arkadaşın bahçesine sondaj vurmuş orayı boru attık içerisine pompa kurduk aynen bu su çıktı altından sonra kapattık kuyuyu, şu anda kapalı duruyor. Burada bir piknik yapsın, gelsin burada uyusun ama biz uyuyoruz, pikniğimizi de yapıyoruz kokunun içerisinde ekmeğimizi de yiyoruz ama gelin bize sorun.”
'ŞURADA BALIK VARDI, ÖRDEK VARDI BİZ ONLARI İSTİYORUZ GERİ'
Aktaş köyünde yaşayan başka bir vatandaş şunları söyledi:
“Vatandaş olarak bu sudan çok mustaribiz. Şu çiftlik benim içeresinde hiç bir hayvan yok. Ben bu suyu hayvanlarıma içirdiğim için hayvanlarımın sağlığı bozulduğu için baktım baş edemiyorum ben hayvanlarımı sattım. Gidin bakın içeride bir tane canlı varlık hayvan bulun ben size ne isterseniz yapacağı. Bu bizim kanayan yaramızdır. Buna bir çare bulmamız lazım. Buradan arkadaşlar konu komşu geliyor yer alıyor, burada ailesini getirip bırak bir yemek içmeyi konuşamıyor bile kokuyu gören kaçıyor. Yani bize yardımcı olmanızı istiyoruz. Biz bu sudan canlı olarak, biz kendimizi geçtik şurada balık vardı, ördek vardı biz onları istiyoruz geri. Bizi boş verin biz 10 seneye ölürüz. Çocuklarımıza biz balık istiyoruz burada ördek istiyoruz.” (ANKA)