Sahara Milli Parkı'nda ağaç kesimine tepki: 'Böyle bir kesimle böcek zararının önlendiği dünyada görülmüş değil'

Artvin’in Şavşat ilçesinde bulunan Sahara Milli Parkı’nda, böcek nedeniyle kuruduğu gerekçesiyle ağaçların kesilmesine bölge halkı ve bilim insanları tepki gösterdi. Doç. Dr. Kurdoğlu: "Böyle bir kesimle böcek zararının önlendiği dünyada görülmüş değil"

Artı Gerçek - Artvin’in Şavşat ilçesinde bulunan Sahara Milli Parkı’nda, böcek nedeniyle kuruduğu gerekçesiyle ağaçların kesilmesine bölge halkı ve bilim insanları tepki gösterdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, İstanbul Şavşatlılar Dernekler Federasyon Başkanı İsmail Altun, Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Bedrettin Kalın, Cumhuriyet Halk Partisi Şavşat İlçe Başkanı Bora Öztürk, Sol Parti Şavşat İlçe Başkanı Ebabekir Keskin'de bölgeye giderek incelemelerde bulundu.

'ÖLÜ AĞAÇ YAŞAYAN ORMAN DEMEKTİR'

Doç Dr. Oğuz Kurdoğlu, 1984 yılından beri 200 bin hektarlık alanda hem biyolojik mücadele hem de ağaç kesimlerinin olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Ağaçlar kesildikten sonra böcekli ağaç görmüyorsunuz ama ormanı gevşemiş görüyorsunuz. Ondan sonra büyük bir rüzgârla komple devrilmeler oluyor, kar kırıkları başlıyor, başka böcek tasallutları başlıyor. Bunların hiçbirinin faydası yok ve bu ormanda hiç ağaçta kesilmeyecek demiyoruz. Tabi üretim ormanında bunun düzeni ve süresi var. Ama böyle hoyratça kesmenin buraya hiçbir faydası yok. Başka ülkelerde ladin ormanlarında da bu böceklerin aynısı var ve aynı şekilde problemler var. İklim değişikliği sebebiyle oluyor, yeterince nem olmadığı için oluyor ve yol parçalanmasıyla oluyor, bir sürü sebebi var. Bütün bunlar bir tarafa, kesilsin diyen hocalar dünyanın başka tarafından bir tane yer göstersinler. Ölmüş olana ağaçlarda yani o toplumun içinde nasıl bizde mezarda insanımız var ise ölü ağaçta toprağın altında ve onunda oraya ekolojik olarak muazzam bir faydası var. ‘Ölü ağaç yaşayan orman demektir’. Biz bununla ilgili de Artvin Orman Bölge Müdürlüğü'nde bir seminer verdik ama bu toplu ölümlerde iş biraz daha farklı ve böyle kesmenin anlamı tarumar etmektir.

'BÖYLE BİR KESİMLE BÖCEK ZARARININ ÖNLENDİĞİ DÜNYADA GÖRÜLMÜŞ BİR ŞEY DEĞİLDİR'

Bakın bu tamamen ölmüş bir ağaç ve canlı soymak tabakası yok. Bu kabuğun altında bu ağacın büyümesini sağlayan tabakası var ve kabuk böcekleri de orada faaliyet gösterirler. Ama bu ağaç tamamen öldükten sonra o böcekler olmaz. Buraya başka türlü böcekler gelir ve daha çok parçalayıcı böcekler ve o böceklerinde ormana zararı yok, faydası var. Ama kabuk böceklerine bizim açımızdan zararlı diyoruz, yoksa orman açısından hiçbir canlı zararlı olamaz. Yaşlı ormanlar bu kabuk böcekleri sayesinde seral aşama dediğimiz bir ara aşaması vardır. Böylece yaşlı ormanların parça parça bu böcek tasarrufu nedeniyle parça parça gençleşmesi sağlanır. Milli park gibi ormanları kurudu diye keserseniz bu ekosisteme zarar verirsiniz, ekosistemin işleyişine zarar verirsiniz. Burada bir yanlışlık var ve her ne olursa olsun böyle bir kesimle böcek zararının önlendiği dünyada görülmüş bir şey değildir."

'ŞAVŞAT’I ŞAVŞATLILARA BIRAKMALARINI İSTİYORUM'

İstanbul Şavşatlılar Dernekler Federasyon Başkanı İsmail Altun, Şavşat’ta yapılanı ‘orman kıyımı’ olarak nitelendirerek şunları dile getirdi:

"Şimdi burada milli parklar bölgesinde yapılmış olanın, böcek ve haşereyle yapılan mücadeleden ziyade bir katliam olduğunu görmekteyiz. Böyle tek tek ağaçları keserek böyle hastalığın sonunun geleceğini, bilimi boşver düz mantıkla bile bir insanın buna inanmayacağı ortada. Burada farklı bir durum var ve ben şunu söylemek istiyorum buradan birilerinin elini çekmesini istiyorum. Şavşat’ı Şavşatlılara bırakmalarını istiyorum ve artık yeter diyoruz.”

'BU VAHŞETİN DURDURULMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ'

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, Şavşat’taki durumun endişe verici boyutta olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Gerçekten de endişe verici. Aslında sorarsanız, Artvin’in hemen her kesiminde bu kesimler var. Biz zaten bununla da ilgili endişelerimizi hep dile getiriyoruz. Çünkü Artvin’in en önemli varlığı ormanlarıdır. Ormanlarımızı bu şekilde kıyıma devam edersek yaşam alanlarımızı da tehlikeye sokmuş olacağız. Yani Artvin’de onlarca sorunlar var ve bunları hep dile getiriyoruz. İşte barajlar, HES’ler, Artvinlin yüzde 71'i madenlerle ruhsatlanmış durumda ve aşırı orman kesimleri sürekli dile getiriyoruz. O yüzden Artvin ve ülkemiz açısından da bu vahşetin durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Bunun içinde herkesi bu mücadeleye katkı vermesini istiyoruz.” (ANKA)

Öne Çıkanlar