Tersakan Çayı Yeşilırmak’a zehir taşıyor

Tersakan Çayı yirmi yıldır Yeşilırmak'a adeta zehir taşıyor, çevresinde yaşayan vatandaşlar kokudan duramıyor. Yirmi yıl önce çayın suyunun içilebildiğini söyleyen yurttaşlar acil önlem alınmasını istiyor.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA - Denize doğru akmadığı için Tersakan diye adlandırılan Tersakan Çayı yaklaşık yirmi yıldır gerekli önlemler alınmadığı için yaydığı koku ve kirlilik nedeniyle tepkilere neden oluyor. Tersakan Çayı için yıllardır gerekli önlemler alınmadığı için adeta zehir akan Tersakan Çayı yirmi yıldır kurtarılmayı bekliyor. Yaklaşık yirmi beş yıl önce balık tutulan, suyu içilecek kadar temiz olan Tersakan Çayında doğal hayatın son bulduğu gözleniyor.

KARADENİZ'İN EN KİRLİ ÇAYI

Akdağ’ın eteklerinden ve Samsun Ladik Gölü’nden doğan, Suluova’da Gümüşsuyu ile birleşerek Yeşilırmak’a dökülen yüz kilometre uzunluğundaki Tersakan Çayı evsel, sanayi ve hayvansal atıkların bırakılması sonucu Karadeniz Bölgesi'nin en kirli çayı olarak değerlendiriliyor. Tersakan Çayı’nda güçlü bir koku insan genzini yakarken doğal yaşam da neredeyse tamamen yok olmuş durumda. Evsel, hayvansal ve fabrika atıklarının bırakılarak canlı hayatının yok edildiği, kirlilik seviyesi hat safhaya ulaştığı Tersakan Çayı'nda yıllardır yaşanan çevre felaketine yetkililer seyirci kalıyor. Amasya’nın Suluova ilçesinde on binlerce büyük ve küçükbaş hayvanlar ile bölgedeki tavuk çiftliklerinin ve Amasya Şeker Fabrikası'nın atıkları Tersakan’a doğrudan bırakıldığı belirtilirken bölgedeki işletmelerin pek çoğunda arıtma tesisi bulunmuyor, olanların da arıtma tesislerini her zaman çalıştırmadığı ifade ediliyor. Tersakan Çayı bölgeden topladığı evsel, hayvansal ve sanayi atıklarını Yeşilırmak’a taşıyor. Tersakan Çayı’nın akışı sırasına köpürerek, simsiyah aktığı gözleniyor. Tarım ve yerleşim alanlarından geçen Tersakan Çayındaki kirlilik bölgedeki doğal yaşamı da tehdit ediyor. Her yıl Yeşilırmak'ta toplu balık ölümleri yaşanıyor.

'ÇAYIN SUYU İÇİLİYORDU, ŞİMDİ SUYU SİMSİYAH'

Bölgede yaşayanlar 20-30 yıl önce Tersakan Çayı’nın suyunun içilebildiğini, içinde balıkların yaşadığını belirterek yaşanan kirliliğe çözüm bulunmasın istiyor.

50 yıldan uzun süredir bölgede yaşayan İsrafil Polat çayın geçirdiği değişimi şu sözlerle anlattı:

“Ben 1968 yılından beri burada oturuyorum, bu ırmakta halı, kilim yıkıyorduk, içinde balıkların gezdiğini görüyorduk ve önceki yıllarda Tersakan Çayı’nın suyu içiliyordu. Yirmi, yirmi beş yıldır da bu ırmak bu şekilde kirli akıyor, Tersakan Çayı’nda sürekli bir koku var, rengi simsiyah. Hemen karşımızda İl Emniyet Müdürlüğü var, Jandarma Alay Komutanlığı var, bu koku onlara gitmiyor mu bilmiyorum ama biz burada çok rahatsız oluyoruz. Bizim gidecek başka bir yerimiz de yok mecburen bu kokuyu çekiyoruz.
Halımızı, kilimimizi Tersakan’da yıkıyorduk, şimdi ne durumda gelsin baksın yetkililer, koku, kirli, simsiyah akıyor şimdi. Birçok defa ilgili yerlere bildirdik ama hiçbir netice alamadık. Tersakan’da kirlilik de koku da aynı şekilde devam ediyor.”

'HİÇBİR ŞEKİLDE ÇÖZÜM ÜRETİLMEDİ'

Ali Geçici de yıllardır şikayetlerin duymazdan gelindiğini belirterek şunları söyledi:

“Tersakan Irmağı ile ilgili şikayetlerimizi gereken mercilere bildirmemize rağmen hiçbir şekilde çözüm üretilmedi. Ben 2004 yılından beri yirmi yıldır burada oturmaktayım ve bu ırmağın kokusunu çekmekteyim. Artık neredeyse hastalık yapacak şekilde bu koku ile yaşıyoruz. Bir an önce yetkililerin buraya bir çözüm bulmasını istiyorum. Suluova’daki şeker fabrikasının, besi ahırlarının atıkları olduğu gibi ırmakta, yirmi d

'BU KİRLİLİĞİ, KOKUYU ÇEKMEK ZORUNDA KALIYORUZ'

Mevlüt Poyraz da acilen çayın temizlemesi gerektiğini söyledi:

“Tersakan’ın hali bu, biz atmış yıldır burada yaşıyoruz, burası en az otuz senedir bu halde kiri akıyor. Başvurmadığımız yer kalmadı, Valiliğe, İl Özel İdareye, Çevre Müdürlüğüne, neticede hiçbir şey değişmiyor, ara sıra bir temiz oluyor, sonra gene bu şekilde kirli akıyor. Son zamanlarda çok kötü bir hale geldi, ırmak kokuyor, burada bir sürü binalar yapıldı, insanlar burada, maalesef değişen bir şey yok. Bazen çok güçlü koku oluyor, evlerimizin içine siniyor, durmak mümkün değil. Bundan kırk yıl önce bardakla suyu al iç, öyle temizdi, pırıl pırıl suyu vardı, içinde balık kaynıyordu. Şu an balığı bırak Tersakan’da kurbağa yaşamıyor. Çok acil temizlenmesi gerekiyor, bu kirliliği, kokuyu çekmek zorunda kalıyoruz, bir türlü çözüm bulunamadı.”

'KALICI VE SÜREKLİ, ETKİLİ ÖNLEMLER ALINMALI'

Artı Gerçek’e Tersakan Çayı’nda yaşanan kirlilik ile ilgili konuşan ekosistem ekoloji uzmanı Amasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yıldırım kalıcı, sürekli ve etkili önlemlerin alınması gerektiğini belirtti:

“Bir bilim adamı hüviyetinin yanı sıra aynı zamanda bu coğrafyanın çocuğuyum. Tersakan Çayı Suluova’da benim doğduğum, çocukluğumu yaşadığım köyümün içerisinden geçer. Çocukluk yıllarımda, yaz tatillerinde dedeme, babaanneme gittiğimiz dönemlerde Tersakan’da yüzer, serinlerdik, balık tutardık. Yalnız son yıllarda gördüğümüz olay şu, Tersakan’da sürekli olarak bir kirlilik var, bu kirliliği de Tesakan kirliliği olarak düşünmek yanlış olur. Çünkü ekosistemler bütüncül düşünülmesi gereken noktalardır. Olaya bütüncül baktığımızda Tersakan’ı kirletirseniz toprağı kirletirsiniz, Tersakan’ı kirletirseniz Yeşilırmak’ı kirletirsiniz. Ve ya Toprağı kirletirseniz Tersakan’ı kirletirsiniz, yani ekosistem bir bütündür. Tersakan’da yaşanan kirliliği d tek bir faktöre bağlamak doğru olmaz. Tersakan’da 2023 yılında değerlendirilmiş su verilerine baktığımız zaman karşıma şöyle bir tablo çıkıyor. Tersakan Ladik’ten doğup, Amasya’ya Çeltek bölgesinden giriş yapıyor. Çeltek bölgesinde alınan su numunesindeki kirlilik bir miligram iken Tersakan’ın Yeşilırmak’la birleştiği noktada kirliliğin yedi, sekiz kat arttığını görüyoruz. Yüzey suyu kaliteleri açısından değerlendirildiği zaman Tersakan Çeltek bölgesinden Amasya sınırlarına girerken ikinci kategoride yani sulanabilir, kullanılabilir, faydalanılabilir su kategorisindeyken Yeşilırmak’a döküldüğü yerde hiçbir şekilde kullanılamaz su kategorisine dönüşüyor.”

'TERSAKAN’I KURTARMAK MÜMKÜN'

Tersakan’ı kurtarmanın mümkün olduğunun belirten Prof. Dr. Cengiz Yıldırım şu şekilde konuştu:

“Sürekli olarak yıllarca herkes bir şey söyledi, falanca yerden kimyasallar atılıyor, fabrikalar yıkanıyor diye bunu tek bir sebebe bağladığımız zaman kirliliğe neden olan diğer sebepleri göz ardı etmek anlamına gelir ve göz ardı ettiğimiz bu sebepler yıllarca Tersakan’ı kirletmeye devam etti. Tarımsal atıklar, sanayi, linyit çıkarılması, yerleşim yerlerindeki evsel atıkların hepsini Tersakan taşıyamaz hale geldi. Bunun sonucu olarak da Tersakan en ağır seviye olan dördüncü seviyede bir kirliliğe ulaştı ve kokudan yanında durulamayan bir hal aldı. Tersakan’ı ilk haline getiremesek bile alınacak etkili, kalıcı önlemlerle önce üçüncü, sonra ikinci düzey su haline getirmek mümkündür. Bir bütünlük içerisinde, kalıcı önlemler alınmaz ise gelecekte Tersakan’ın kirliliği artmaya devam edecektir. Terskan’ı kirletmiş olmak, Tersakan’ın üzerinden geçtiği toprağı kirletmiş oluyoruz. Tersakan’ı kirletmek, Tersakan’ın bağlandığı Yeşilırmak’ı kirletmek demek, Yeşilırmak bu kirliliği Karadeniz’e taşıyor ve dar alanda yaşanan bir kirlilik giderek genişleyen bir süreç yaşıyor. Bizim bu kadar kirlilikle yaşamaya hakkımız yok. Çünkü gelecek nesillere bırakabileceğimiz temiz bir dünya için bizler şimdiden gerekli önlemleri almak, temiz bir şekilde teslim etmek zorundayız.”

Öne Çıkanlar