TMMOB'dan Çeşme Projesi için 'yargı kararı uygulansın' çağrısı
İZMİR - TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilmek istenen Çeşme Projesi’ndeki son gelişmelere ilişkin Mimarlık Merkezi’nde basın açıklaması düzenledi.
Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO) açtığı dava sonucunda; İzmir 7’inci İdare Mahkemesi, Çeşme Projesi kapsamında yer alan 4 bin 826,30 hektarlık tarım arazisinin 698,0519 hektarlık kısmında imar planı yapılmak üzere tarım dışı amaçla kullanımının uygun görülmesine ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı kararını iptal etmişti.
'KAMU YARARINA UYGUN DEĞİL'
Kararda, "Tarım alanlarına yönelik geliştirilen plan kararlarının bütünlüğünü bozacağı, bazı alanların özellikle 'tarla' vasfında olduğu ve 'özel ürün arazisi' vasfında olması nedeni ile tarım dışı kullanımın mümkün olmadığı, alanın imara açılmasının toprağın koruma, kullanma dengesine ve kamu yararına uygun olmadığı" vurgulandı.
'İMTİYAZLI BİR AZINLIĞIN HİZMETİNE SUNULACAK'
Kararın ardından TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu basın toplantısı düzenledi. Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şube Başkanı Elvin Sonmaz Güler, Çeşme Projesi'nin imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulacağını belirterek, "Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Alan, Doğal SİT alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar yapılacaktır" dedi.
'TAHRİBATIN ÖNÜNÜ AÇACAK'
Rant projesine karşı mücadelelerini sürdüreceklerini dile getiren Güler, "Yarımada arkeolojik SİT, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge. Yarımada bölgesi kapsamında yapılan doğal SİT derecelerinin değiştirilmesi süreçlerinde de koruma kaygısından çok, alanın korunması gereken özel değerlerinin tahribatı ve yok olmasına yol açacak yapılaşma ve faaliyetlere izin verecek şekilde SİT statülerinin düşürüldüğü gerçeği ile karşı karşıyayız" diye konuştu.
'GERİ DÖNÜLEMEZ SONUÇLARI OLUR'
İzin verilen faaliyet ve yatırımların doğal ve ekolojik yapıyı bozacağını dile getiren Güler, "Bu uygulamaların geri dönülemez sonuçları olacağı çok açıktır. İktidarın kentlerimize, yaşam alanlarımıza yönelik kâr hırsı, rant baskısı bugünlerde tekrar dile getirilmektedir. Bizler bilimden, kamudan, doğadan yana bakan, toplum yararına mücadelesinden vazgeçmeyen meslek odaları olarak bir kez daha paylaşıyoruz. Çeşme Projesi ile ilgili olarak dün neredeysek, bugün de oradayız. Kentimizi, yarımadayı, kamuya ait alanları ranta teslim edecek, halkın girişini engelleyecek, belli bir kesimin zenginleşmesi için önümüze konulan 'turizm projesi ve kalkınma' adı altında rant projesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
'KARARI UYGULAYIN'
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir de "Bu karar bizim ne kadar haklı olduğumuzu,siyasi iktidarın hukuka saygı gösterdiğinde nasıl daha güzel bir ülkeye sahip olacağımızı bize gösteriyor. Bu kararın hayata geçmesi lazım. Hukukun bilim ve tekniğe saygı göstererek aldığı kararların karar vericiler tarafından hayata geçirilmesine ihtiyaç var. TMMOB'un açtığı davalar ve mahkeme kararlarının tüm yöneticiler tarafından hayata geçirilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
ÇEŞME PROJESİ NEDİR?
'İzmir'in kanal İstanbul'u olarak nitelendirilen Çesme Projesi, Urla ilçesine bağlı Zeytineli köyünden Çeşme’ye bağlı Alaçatı ve Ildır’a uzanan 16 bin hektarlık alanı kapsıyor. Bu alana mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar yapılması planlanıyor. Alanlar doğal sit alanları, zeytinlikler, tarım ve mera alanların vasıfları proje için değiştirildi.
TMMOB, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Ege Çevre ve Kültür Platformu ve 100 yurttaş projeye karşı yürütmeyi durdurma davası açtı. Danıştay 6. Dairesi’nce atanan bilirkişi heyeti projenin ‘kamu yararına uygun olmadığı’ yönünde görüş bildirdi ancak mahkeme seçimlerin hemen ardından 31 Mayıs'ta yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Davacılar, kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na taşıyarak, sonuca itiraz etti. Danıştay İdari Dava Daire Kurulu, 6. Daire’nin kararını hukuka aykırı buldu ve yürütme durdurma kararı verdi. Danıştay 6. Dairesi ise nihai karar olarak projenin hukuka uygun olduğunu bildirdi. Çevreciler kararı bir kez daha Danıştay İdari Dava Daire Kurulu’nda götürdü.(ARTI GERÇEK)
