Van'da kayyımın sahil yolu canlıların ölüm yolu oldu
Şenol BALI
VAN - Van Büyükşehir Belediyesi kayyım yönetimindeyken Edremit, İpekyolu, Tuşba ilçelerinden geçen 10 kilometrelik Sahil Yolu, 2023 yılının sonlarında trafiğe açıldı.
Dolgu yöntemiyle yapılan 12 kilometrelik yol için sazlıklar kurutuldu, Van Gölü ve sulak alanlar birbirinden ayrıldı. Sulak alanlarla birlikte dikkuyruk ördeği, bozkır delicesi gibi nesli tehlike altında olan birçok kuş türünün yaşam alanları da tahrip oldu. Sazlık alana yapılan yol ve aynı güzergahta yapılan millet bahçesinin yarattığı tahribat bununla da sınırlı kalmadı.
Tahrip olan sazlıktan göle ulaşmaya çalışan onlarca kaplumbağa ve kirpi sahil yolunda araçların altında kalarak öldü.
'SAHİL YOLU EKOLOJİK DENGEYİ BOZDU’
Kentteki STK temsilcileri ve hak savunucuları yaşananlara tepkili. Van Çevre Derneği Başkanı Ali Kalçık, yaşananları 'bilinçli yapılmış bir katliam' olarak nitelendirdi.
Artı Gerçek'e konuşan Kalçık, şu değerlendirmede bulundu: “Van Gölü kapalı bir havza ve ülkedeki sazlıkların beşte biri bu havzada bulunuyor. Orman fakiri ilimiz için buralar birer nefes borusu. Bunun yanı sıra 250 dolaylarında kuş türüne ve binlerce börtü böceğe ev sahipliği yapıyor.
Kayyım tarafından sazlıklar kurutularak yapılan bu yol, ekolojik dengeyi bozdu. Yıllardır hafriyat dökülerek mahvedilen gölün doğal görünümü bir kez daha bozuldu. Binlerce canlının yaşam alanı tahrip edildi. Önceki yıllarda olan kuş hareketliliğini bu yıl göremedik. Yine birçok hayvanın üreyemediğini veya yaşamından olduğunu tahmin etmek zor değil. Canlıları yaşam alanlarından koparmak vahşettir. Birçok canlı suya ulaşmak isterken araçların altında kalıyor ve ölüyor. Bu bir vahşet. Yol yapılmadan da uyardık, bunun bir katliam olacağını anlattık ama kimse çağrımıza kulak vermedi. Yaşananlar bilinçli bir katliam."
‘SAZLIK YOK EDİLİRKEN 'SAZLIKLARI KORUYALIM’ TABELASI KONULMUŞ'
Kalçık, Milli Parklar Van Şube Müdürlüğü’nün sazlıklara bıraktığı uyarı tabelalarına da dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Sadece yol değil, yine sazlıklar üzerinde millet bahçeleri de yapıldı. Üstelik yasalara göre bu bir suç. Ama buna rağmen binlerce metreküp dolgu yapılarak doğal yeşil alanlar ve sazlıklar yok ediliyor. Hatta daha da komik olanı sazlıkları yok eden, canlıların yaşam alanını bitiren yolun üstüne dikilen tabelalarda sulak alanların önemine vurgu yapılıyor ve sulak alanlar için yurttaşlardan duyarlılık isteniyor.
Şimdi bu çelişki değil mi? Kurumların eliyle veya rızasıyla her yere hafriyat dökülecek, sazlık alanın kalbinden yol geçilecek ama bir de duyarlılık beklenecek."
