'Dönüş yapacağınız ülke döneceğiniz tarihte artık gittiğiniz ülke olmayabilir'
Katalonya'nın bağımsızlık referandumunu izlemek için Barselona'ya gitmeden önce uçağım için verilen uyarı başlıkta okuduğunuz gibiydi.
Aris NALCI
Vueling havayolları 2 Ekim günü Barcelona El Prat havalimanından uçacak yolcular için bu uyarıyı otomatiğe bağlamış. "Uçtuğunuz tarihte artık İspanya olmayabiliriz" diyor.
İnsanın yüzüne ufak bir gülümseme getiren bu mesajla birlikte yola koyulmadan önce Katalonya İspanya ile müzakere sürecinden ne oldu da restleşip referanduma gitmeye karar verdi onu size bir özetleyeyim istiyorum. Sonrasını hem şu anda satırlarını arşınlamakta olduğunuz websayfasından hem de artitv'de izlersiniz artık.
Ama bir ön bilgi şart.
Irak'ta Kürdistan için bağımsızlık referandumu yapılırken Kürtler "Avrupa'dakilerin referandum hakkı var da bizim mi yok" şeklinde doğal demokratik taleplerini dile getirirken bir açıdan haklı bir başka açıdan da eksik. Sanmayın ki referandumlar dünyanın her yerinde kolay yapılıyor da sıra Kürtlere gelince zor oluyor.
1975 öncesinde Franco rejimi süresince Katalanca anadilinin resmi eğitiminin yasak olduğu İspanya'da Katalanlar 47 yıldır sessiz bir demokrasi arayışı içerisindeydiler.
Son 5 yılımın yaz aylarını bir Katalan kasabasında geçiren bendeniz az da olsa oradaki izlenimlerimden diyebilirim ki Katalanlar referanduma giderek az bile yaptılar.
Neden mi?
75'te bir nevi otonomilerini kazansalar da Katalanlar İspanya için hep sorun olarak görülmüştü. Hikayeyi 13. yüzyıla dayandıranlar var. Ama biz o kadar eskilere gitmeyelim.
Katalanların taleplerinin yükselişi 2003'te başladı.
2003 İspanya seçimlerinde, Barcelona parlementosuna yüzde 88 oyla seçilen Katalan hükümet otonomi ve özyönetim haklarının artırılmasını talep etti. İspanya genelinde seçimi kazanacak olan geleceğin başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero da açıkça kürsüden bu istekleri karşılayacağını söyledi.
İnanmıyorsanız seyrediniz...
Ama her seçim vaadi gibi bu da tutmadı. Üstüne ekonomik krizin faturası en ağır şekli ile Katalanlara çıktı. Katalan bölgesinden toplanan vergi tüm İspanya'nın yüzde 25'inden fazlasına denk geliyordu ama Katalonya'ya verilen yatırım sözleri yüzde 11 civarında tıkanıyordu... Neymiş İspanya'nın o paraya ihtiyacı vardı...
İLK OYLAMA
Katalan Parlamentosunda bağımsızlık konusunda ilk oylama 2005'te yapıldı. 120 oy evet 15 oy hayır ile Özerk yönetimin daha geniş bir hakimiyet gücüne ulaşmasına, İspanyolca'dan önce Katalanca'nın öğretilmesine, bölgesel yönetimin doğrudan vergileri toplayacak bir bürokratik kurum oluşturmasına karar verildi.
2006'da ise İspanyol muhafazakarlar 4 milyon imza toplayarak Anayasa Mahkemesi'ne Katalanların taleplerinin "ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozacağı" gerekçesiyle ilk başvuruyu yaptılar. Ki bu başvuru bugün halen İspanyolların referandumu yasaklamasına temel oluşturan idolojik yolu açmış oldu.
Okuduklarınız tanıdık geliyor mu?
Yok mu?
Devam öyleyse...
KATALONYA VERGİLERİ NEREYE GIDIYOR?
Aynı yıl içerisinde Madrid hükümetinin sunduğu yarı otonomik, esnek özerklik paketi %73'le Katalan parlementosunda kabul gördü.
Yine aynı İspanyol hükümeti tarihinde ilk kez detaylı bir vergi analizi yayınladı. Bu analizde hangi bölgeden ne kadar vergi toplandığı ve nereye harcandığı görülebiliyordu. 2005'te Katalonya'dan toplanan vergilerin 14.81 milyar Eurosunun Katalonya dışında İspanya'nın diğer bölgelerindeki yatırımlara harcandığı ortaya çıktı. Bu istatistiğe göre ülkede yaşayan her bir Katalan yıllık gelirinin % 8.7'sini aslında ülkenin başka bir yerindeki yatırıma veriyordu. ama aynı şey İspanya'nın kalanından toplanan vergiler için geçerli değildi.
Sonuç. Herkes çaktırmadan Katalonya'dan göç ettirilmeye zorlanıyordu. Bu da bölgedeki nüfusu etkileyecek ve gelecekteki bağımsızlık taleplerini azaltacaktı. Katalonya'da 2009'da işsizlik %16'yı buldu ve 2013'e kadar da durmadan yükseldi. Sonuç %24 işsizlik oldu.
2010: ANAYASA MAHKEMESI DEVREDE
İspanya anayasa mahkemesi Katalanlara otonomi sağlayan ve sonrasında 4 milyon imza ile kendilerine başvurulan dava ile ilgili ara karar verdi: Çoğunluğu adalet sistemi ve finans sistemi olmak üzere otonomi düzenlemelerinin ilk etapta 14'ünün ardından da 27'sinin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Ama asıl vurucu cümle şuydu: "Katalanların ulus olarak tanımlanmasının herhangi bir resmi anlamı yoktur" dedi bugün referandumu yasaklayan Anayasa Mahkemesi...
İlk büyük kitlesel yürüyüş de bu cümlenin ardından geldi. 1 Milyon kişi sokaklara çıktı. "Biz ulusuz ve kendi kaderimize karar veririz" (We are nation we decide) dedi Katalanlar...
GÖRÜŞMELERE HELİKOPTERLE GİREBİLDİLER
11 Haziran 2011'de Katalan lider Artur Mas Madrid Hükümeti ile Katalonya'ya yapılacak bütçe kesintileri üzerine müzakere için parlementoya çağrıldığında, 15-M muhalif grubu yüzlerce eylemci ile parlemento girişini kapattı, polis Türkiye'deki gibi gaz kullanmadı, güç kullanmadı ama Artur Mas parlamentoya ancak helikopterle çatıdan girebildi ve Katalonya'nın bütçesi yine kesintiye uğradı...
Ahanda olayın komik videosu:
2012'de Katalonya'nın borçlarının kapatılması için FLA fonu kuruldu. Bu fon 2016'ya kadar bögenin borçlarının %66'sını üstlendi. Bu borçların tamamının Madrid Hükümetinin Barcelona'yı mağdur ettiği 40 yıllık bir birikim olduğunu düşünürsek borcu veren aslında bölgeyi de fakirleştirendi...
BASK ÖRNEĞİ VE KISKANÇLIK
Katalan başkan Artur Mas 2012'de bölgesel yönetimin vergiyi toplayacağı BASKlarda uygulanan bir sistem önerdi ama kabul görmedi. Sebep bulmak kolaydı: "Anaysaya aykırı"
Bu tavıra verilen tepki ile, Katalan parlementosunda bağımsızlık isteyen partilerin sandalyesini %80'e kadar çıktı.
2014 ALDATMACALI REFERANDUM ve YASA SAVŞALARI
2014'te İspanya hükümeti gelin şu referandum işini ana parlamentoda oylayalım dedi. Ama zaten mizansen hazırdı, 255'e karşı 44 oyla referandum talepleri reddedildi.
Bu sırada tüm bu pazarlıklar sırasında Katalonya'da eğitim sistemine yapılacak reformlar durduruldu, Madrid hükümetinin yapacağı yatırımlar minimuma indi, kamu görevlileri için ödenekler azaltıldı.
Bu sırada lider Artur Mas bağlayıcılığı olmayan bir referandum çağrısı yaptı ve Katalonya'daki belediyelerin %97'si evet dedi.
Madrid hükümeti Anayasa mahkemesine başvurdu ve referandumu durdurdu.
Katalan hüükmeti 2014 kışından önce enerji şirketlerinin fakir ailelerin faturalarını ödeyememeleri durumunda elektrik ve gazını kesmesini önleyen bir yasa çıkardı. Madird hükümeti ise bunun 'bölgeler arasında eşitsizlik' yaratacağı yönünde değerlerdirmesiyle 2014'ten 2017'ye uzanan koca bir blokaj süreci başladı. 3 yıl boyunca toplumsal eşitlik, cinsiyet eşitiği, Katalonya'nın dışişleri ve ekonomik ilişkilerine hatta alışveriş merkezi açma izni verme yetkisine kadar birçok yasası askıya alındı. Dolayısı ile bölgede ekonominin gerileyeceği düşünüldü.
Anayasa mahkemesinin itirazına karşın, sandıklar 2014'te kuruldu ve 4 milyonluk Katalonya'da 2.3 milyon "Evet" oyu çıktı. İspanya'da 'katılım düşük' diye uluslararası bir göz boyama kampanyası başlasa da artık ok yaydan çıkmıştı kimse bu açıklamaları yemedi...
2015
Katalonya seçimlerinde neredeyse tüm liderler bağımsızlık isteyecek bir ana çatı altında birleşti. Koalisyon %80'le hükümeti kurdu ve referandum kararını açıkladı. Bu sırada kolaisyon içerisinde yer alan daha önce Madrid hükümeti ile anlaşmaya giderken elindeki bütçeden de olan Artur Mas baskılar sonucunda istifa etti ve yerine Girona Valisi Carles Puigdemont geldi.
Puigdemont biri referandum yapma kararı olmak üzere 45 madde belirledi ve Madrid Hükümetine görüşmek istediğini söyledi. Gelen cevap "Sadakat sınırları içerisinde görüşebiliriz"
2016: VE KASETLER
Her siyasi komploda bir dönem ortaya kasetler çıkmasa olmaz... Publico gazetesi 2014'ten kalan bir ses kayıdnı yayımladı. İçişler bakanı Jorge Fernández Díaz ile Katalonya yolsuzlukla mücadele bürosu şefi Daniel de Alfonso dönemin Katalan Başkanı Artur Mas ve Barselona valisi Xavier Trias'ı koltuklarından etmek ve gelecekteki bir refernadumu önlemek amacıyla sahte haberler yaptırmış adlarına sahte hesaplar açmıştı.
İsviçreli bankalar hesapları yalanladı ama haberler Mas'ı koltuğundan çoktan etmişti.
İspanya'nın wikileaks'inden bir de belgesel çıktı: İzlemek isteyen buyursun İngilizce altyazılı:
2017
İspanya başbakanı Rajoy Katalonya'ya yapılacak 3.9 milyar Euroluk bir yatırım paketi açıkladı. Bu bütçe bölgesel trenyolu içindi. Ancak hükümet bütçeyi açıkladığında aynı zamanda Rajoy'un vaadini de unutmuştu. Finans bakanı Cristóbal Montoro "2018'e artık canım umudunuzu kaybetmeyin" dedi...
RESMİ DAİRELERDEKİ PRİNTERLARA EL KONULDU
Katalan Meclis Başkanı Carme Forcadell, meclis başkan yardımcıları ve bürokratların çoğu mecliste referandum konusunun konuşulmasına izin verdiği için yargılanıyor.
Katalan milletvekileri ve yetkililerinin çoğu referandum organizasyonuna yardım ettikleri için tutuklandı. Henüz tutuklanmayan ama haklarında soruşturma açılan Katalan valileri ise 1 Ekim'deki referandumda sandıklarını koruyacaklar.
Madird polisi ülkenin diğer ucuna gelerek resmi dairelerdeki yazıcılara, fotokopi makinelerine ve propaganda aracı olabilcek veya üretebilecek her türlü materyale el koydu.
İşte olan biten bu...
Şimdi Katalanlar bağımsızlık istemesin de ne yapsın.
Haydi ben "Döneceğim ülkenin gittiğim ülkeden daha başka ve iyi bir ülke olacağını umduğum ülkeye gidiyorum."
Viva Katalonya.