Mor Yakup Manastırı'nda define arayan bir kişi gazeteci Aris Nalcı'dan ekipman desteği istedi, hazineyi bölüşmeyi teklif etti. Nalcı'nın durumu paylaşması sonrasında şüpheli aranıyor.
Avrupa'nın genelinde iktidara geldikten veya parçası olduktan sonra doğaya karşı en büyük talanların kapılarını aralayanlar yine Yeşil siyasetçiler ne yazık ki.
Garibe Gezer'in cenazesinde olduğu gibi, daha önce canlılara işkence ederek uygulanan nefret ve şiddet gün geçtikçe canlılara yetmeyip ölülere de yansımaya başladı.
1970'lerin sonuna Silopi ve İstanbul'dan Ermenistan'a, oradan Komünist Ermenistan'a, oradan da 1981'de Evren Türkiye'sine dönen bir Ermeni ailenin hikayesidir aktaracağım.
Önemli olan sizin kendinizi ne kadar değerli hissettiğiniz değil? Onların sizi ne kadar değerli gördüğü. Ne kadar pazarlanabilir ve satılabilir olduğunuz artık.
6-7 Eylül 1955'te yaşanan Rumlara yaşatılan pogromun bir üst seviyesi 65 yıl sonra bugün Müslüman 'misafir'lere yaşatılıyor.
Geçmişlerinden korkanların hayatlarına devam edebilmek için failler ve kurbanlar arasındaki hastalıklı ilişkiyi körüklemekten başka bir yolları yoktur.
Küçük balığı yiyemeden öldürülen büyük balıkların olduğu bir dünyadan geçiyoruz. Siyasette de öyle, doğada da...
Fon olmadığı zamanlarda da medyanın kapitaline çökülüyordu zaten. Matbaasına çökülen bir Ermeni yayıncının mallarıyla kuruldu şimdinin ana akım gazetelerinden biri.
Bir sonraki hedefi de Adalar'dan İstanbul'daki Rum ve Ermeni okullarına çevirmesi an meselesi olan Destici'ye de birinin 'yürü ya kulum' dediği belli.
Hatırlarsanız AKP'nin 'Etik Kurulu' Başkanı, Erk Acarer'e karşı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya zehir önermişti.
Geçen hafta Kayseri'de Tavlusun köyündeki kiliseye dadanmışlardı. Ondan önceki hafta Van, Gevaş'ta Kantsak Köyü Surp Tovmas'a...Daha önceki hafta Dersim'de bir kiliseye.
Kilisenin bahçesi definecilerin talanına uğramıştı. Papaz mezarı olabileceğini tahmin ettiğimiz bir yerde insan kemikleri gördük. Toprağı eşeleyip içine gömdük.
Milli spor olan 'çökme' ve kimin malına kimin çökeceği kavgası 1980'lerde siyaseti, mafyayı ve MİT'i birbirine düşürmüş. Şimdi Sedat Peker olayında olduğu gibi...
Lev Aslan Dermen'in Türkiye'de ne kadar derin bağlantıları olduğunu siz düşünün artık. ABD'dekilere kıyak geçebilecek kadar...
'Biz kurulduğumuzda çok dilli müzik üzerine araştırma yapanların korkak davrandığını gördük. Her şeyi Türkleştirmişler'
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in, bugün yayınlanan 8'inci videosunda dile getirdiği iddiaları Artı Gerçek yazarları ve Artı TV programcıları değerlendirdi.
Bu hafta içerisinde ulaştığım faili meçhul Ermenilerin isimlerini buraya bırakayım tanıyan bilen olursa lütfen bana bir şekilde ulaşın.
Av. Yusuf Alataş, 'Yargıyla ilgili beklentiler konusunda iyimser değilim. Ama en azından adalete uygun bir karar verilmesini diliyoruz' dedi.
Mehmet Ağar, Sezgin Baran Korkmaz (SBK) ve Mansimov'un katıldığı Bereket-Yasemin Öner çiftinin nikahında şahit Levon Termenzhyan. Namı değer Lev Aslan Dermen.
Ermenice şiirin üstadını doğum gününde tekrardan analım...
Tamir edilmeyi bekleyen benlikleri ile koca bir toplum var bugün. Onlar da bizim kadar kırık olan diğer yarımız. Onların ilacı bizde, bizimki de onlarda.
Kaplan'ın başına gelen ileride diğer AKP'lilerin başına gelmesin diye birçoğu bildiği gerçeği söylemekten geri duruyor. Cumhurbaşkanı da buna dahil.
Haklısınız. Ne Sevag geri geldi, ne Hrant ne benim atalarım ne de şu anda dünyada yaşayan diğer milyonlarca Ermeni'nin ataları...Her şey 'Bir daha asla olmasın' diye...
1915'teki soykırımın bu topraklarda her zaman tekrarlanabileceğinin bir kanıtı olarak duruyorsun hafızalarımızda.
Nasıl ki 'Negro' kelimesini siyah tenliler kullanabilir sadece, 'Gâvur'u da sadece 'gâvur'lar kullanabilir.
Avrupa Komisyonu Başkanı'na sandalye vermeyen iki erkeğin Türkiye-AB ilişkilerini ve yüz binlerce insanı Akdeniz ve Ege'ye döküp öldüreceği bir tablo varken nasıl olur da mağduriyet çıkarmam
Sizi bir gazeteciyi gazeteci yapanlarla tanıştıracağım. Agos'un 25 yaşına girmesiyle birlikte ben de bu mesleği 24 yıldır yaptığımı fark etmiş oldum.
Sosyal medyadaki ve Artı Tv'deki haberlerin ardından evin asıl sahipleri ortaya çıkıyor. Biri Fransa'da diğeri İstanbul'da iki Ermeni aile. Bunlardan biri İliozer diğeri ise Çiteli ailesi.
Ünlü Ermeni kompozitör Gomidas Osmanlı müziğini Almanya'da temsil etmiş önemli bir isimdi. Bu memlekete emin olun çok katkı sağlamıştı. Ezan bile derledi gezdiği yörelerden...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.