13. Astana görüşmeleri başladı
Suriye Demokratik Konseyi: Toplantılar çözüm için değil, garantör ülkelerin menfaatleri için yapılıyor.
Kazakistan'ın eski adıyla Astana olarak bililnen başkenti Nur Sultan'da Suriye konulu 13. Garantörler Toplantısı, Rusya ve İran arasında ikili teknik görüşmelerle başladı.
Rusya ve İran'ın temsilcileri, Ritz Carlton Oteli'nde düzenlenen teknik görüşmeler kapsamında TSİ 07.30 sularında bir araya geldi.
Türkiye heyetinin TSİ 11.00 sularında görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor.
Teknik görüşmelerin gündemini İdlib ve Suriye'nin kuzeydoğusu başta olmak üzere ülkedeki mevcut durum oluşturuyor.
Rus heyetine Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev, İran heyetine de Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Asgar Hacı başkanlık ediyor. Türkiye heyetinin başkanlığını ise Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sedat Önal yapıyor.
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen sağlık durumu nedeniyle toplantıya katılamayacak. BM heyetini toplantıda Pedersen'in yardımcısı temsil edecek.
Suriye yönetimi ve askeri muhalefet heyetlerinin katılacağı ana toplantı yarın yapılacak. Ürdün, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Kızılhaç temsilcileri gözlemci olarak görüşmelerde yer alacak.
25-26 Nisan'da yapılan 12. toplantıda gözlemci statüsü verilen Lübnan ve Irak, Astana formatlı toplantıda ilk defa yer alacak.
Toplantılarda İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki durum, çatışan taraflar arasında güven artırıcı önlemler, mültecilerin geri dönüşü, insani durum ve savaş sonrası yeniden yapılanma konuları oluşturacak.
SURİYE DEMOKRATİK KONSEYİ: TOPLANTILAR GARANTÖRLERİN MENFAATLERİ İÇİN
Suriye Demokratik Konseyi (MSD) Yürütme Kurulu Eşbaşkan Yardımcısı Hikmet Hebîb, "Astana görüşmelerinin ilk gününden bu yana farklı bir görüşteyiz. Bu toplantılar, Suriye krizini ya da Suriye halkının kanını durdurmak için değil; garantör ülkelerin menfaatlerini garantilemek için gerçekleştirildi" dedi. Rusya, Türkiye ve İran’ın, Astana görüşmelerindeki "Silahsız bölge" önerileri ile Suriye’yi kendi aralarında paylaşmayı hedeflediğini söyleyen Hebîb, "Bu toplantılar beraberinde ölüm ve yıkım getirdi. İdlib’deki gelişmeler, Astana’nın bir sonucudur" dedi.
Hebîb, "Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük mevcut işgal tehditleri, Rusya’nın İdlib’deki bombardımanı, İran’ın menfaatleri doğrultusundaki adımları Astana’nın sonucudur" şeklinde konuştu. Hebîb, Suriye krizinin Astana gibi dış görüşmeler ile değil Suriye içi diyaloglar ile çözülebileceğini vurguladı.
'ÇELİŞKİLERİN KONTROLÜ İÇİN'
Öte yandan, MSD Genel İlişkiler Bürosu Üyesi Sihanok Dibo ise "Astana görüşmeleri, bir çözüm için değil garantör devletler Rusya, Türkiye ve İran’ın kontrolü ve etkisi altındaki bölgelerin belirlenmesi için gerçekleştiriliyor" dedi.
Söz konusu görüşmelerde Suriye için hiçbir girişimin yapılmadığını belirten Dîbo, Suriye için yeni anayasa komitesinin bile bu durumu itiraf ettiğini söyledi. Astana 13 görüşmelerinin önceki toplantılardan farklı olmayacağını, her üç ülke arasındaki çelişkilerin kontrolü için gerçekleştirileceğini belirten Dîb0, görüşmelerde yer alan Suriyeli tarafların ise Türkiye, Rusya ve İran’ın baskısı altında olduğunu vurguladı. (HABER MERKEZİ)