ABD eski Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey: Erdoğan ona dişlerinizi göstermedikçe geri adım atmaz

Eski diplomat James Jeffrey, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin harekâtına giden süreci anlattı. Jeffrey, 'Erdoğan, ona dişlerinizi gösterene kadar geri adım atmayacaktır' dedi.

ABD eski Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey: Erdoğan ona dişlerinizi göstermedikçe geri adım atmaz

ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, görev süresi boyunca Suriye'nin kuzeyinde yaşananlara ilişkin ayrıntılı bir söyleşi yaptı. Jeffrey, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında yaşanan diyalogları, Washington'ın Suriye Demokratik Güçleri'ne (QSD) bakışını ve Joe Biden'ın yönetimine Türkiye konusundaki 'tavsiye'lerini anlattı.

Al Monitor sitesinin Pentagon muhabiri Jared Szuba'nın, Jeffrey ile Washington'da yaptığı söyleşide ABD'nin Orta Doğu'da, Kafkasya'da ve Karadeniz'de varlık gösterebilmeye devam edebilmesi için Türkiye ile iş birliği içinde olma durumunda olduğunu söyledi.

20 Ocak'ta göreve başlayacak Joe Biden hükûmetinin büyük sınav vereceği ilk 5 başlığın Çin, Rusya, Kuzey Kore, İran nükleer anlaşması ve iklim krizi olacağını belirten Jeffrey, 6 numaralı başlığın da Türkiye olduğunu ifade etti. Jeffrey, bunun nedeninin Türkiye'nin İran ve Rusya başlıklarında direkt olarak rol oynuyor olması olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin çok önemli bir NATO müttefiği olduğunu ifade eden Jeffrey, NATO'nun İran'a karşı anti balistik savunma sisteminin temeli olan radarın Türkiye'de bulunduğuna dikkat çekti.

"ERDOĞAN İKTİDAR BOŞLUĞU GÖRDÜĞÜ YERE GİRER"

Erdoğan'ı "güçlü bir beyin" diye nitelendiren Jeffrey, "İktidar boşluğu gördüğü yere girer" diye konuştu.

Jeffrey, "Erdoğan çıldırtırcasına kendini beğenmiş ve öngörülemez biridir. İki tarafın da kazanacağı çözümleri kabul etmez. Bunu onunla müzakere etmiş biri olarak söylüyorum; biraz baskı yaptığınzda mantıklı biridir" dedi. Emekli diplomat, Biden'ın Barack Obama gibi davranması durumunda Orta Doğu'yu kaybedeceğini söyledi.

Gazetecinin "Biden hükûmeti Erdoğan'a nasıl yaklaşmalı?" sorusuna Jeffrey şu yanıtı verdi:

"Erdoğan siz ona dişlerinizi gösterene kadar geri adım atmaz. 2019'un Ekim ayında ateşkesi tartışırken biz bunu yaptık. Ekonomilerini ezmeye hazırdık.

Putin, Rus uçağı düşürüldükten sonra da aynısını yaptı. Rusya şimdi İdlib'de Türklere iki kez sert mesaj göndermiş oldu. Orada bir Türk müfrezesini dağıttılar. Bu Rusların istediği sonucu vermedi. Şunu kabullenmesiniz; Erdoğan çok ileri gittiğinde onu sıkıştırmalı ve durumu önceden anladığından emin olmalısınız. Türkler hiç yüzde yüz haklı bir noktada durmuyor. Ancak haklı oldukları mantık ve argümanları da var. Rusya ve İran'a karşı duvar olarak oynadıkları rolü düşününce onları dinlemek ve sorunlarına taviz vererek çözüm bulmak gerekir" dedi.

"QSD TEMİZ ÇOCUKLARDAN OLUŞUYOR"

Jeffrey, bu noktada QSD hakkında şu ifadeleri kullandı: "QSD (Demokratik Suriye Güçleri) temiz çocuklardan oluşuyor. Onları ve liderlerini çok, çok iyi tanıdım. Ortadoğu standartlarında gerçekten fevkaledeler. PKK'nin son derece disiplinli, Marksist bir uzantısı. Ayrıca PKK gündemini ilerletmekle özellikle ilgilenmiyorlar."

Jeffrey bununla birlikte, söz konusu dönemde ABD Dışişleri Bakanlığı'nda ve sahadaki askerler arasında IŞİD'i yenilgiye uğratmak isteyenlerin öne çıktığını söyleyerek, "Kimse 'Durun Türkiye'ye ne olacak?' diye sormadı" yorumunu yaptı. ABD'nin 2018 yılında Türkiye sınırında IŞİD'le savaşacak yeni bir güç kurma kararının Ankara'yı provoke ettiğini belirten diplomat, şöyle konuştu: "CENTCOM [Merkez Kuvvetler Komutanlığı] kontrolden çıkmıştı. Bu, o klasik, 'Biz burada sadece teröristlerle savaşıyoruz. Dışişleri'ndeki aptallar Türkiye'yle ilgilensin, bizi ve küçük müttefiklerimizi memnun edecek her şeyi yaparız ve bir önemi yok' durumuydu. Ve, işleri tekrar kontrol altına alana dek, varlığımızın yol açtığı zarar da buydu."

Jeffrey, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna harekatına giden süreçte, harekatı engellemek için güvenli bölge oluşturma çabalarının ayrıntılarını da anlattı. Plana göre ortak devriyeler yapılacağını, PKK ile bağlantılandırılan kişilerin, ağır silahların çekileceğini söyleyen Jeffrey, "Türklerin bu konuda bir şey yapması için başkan üzerinde uyguladığı daimi baskı düşünüldüğünde, bu mantıklı görünüyordu" dedi.

"TRUMP ERDOĞAN'A GÜVENİYORDU"

Jeffrey, Trump'ın Suriye'den asker çekme kararı hakkında şu ifadeleri kullandı: "Bence Trump'ın asker çekmesinin sebebi, bizim neden orada olduğumuza dair sürekli açıklamalarda bulunmamızdan yorulmuş olmasıydı. Ona, üstü kapalı olarak 'Patron bak, hiçbir sorun yok. Türkler ve Ruslarla birlikte çalışıyoruz' sözü verilmişti. Ama sonra sürekli sorun çıktı. Başkana bu konuda ben değil Pompeo brifing verdi. Bu çizgide, İran'a odaklı argümanlarda bulundu. Fakat Trump bu askerlerden rahatsızdı ve Eroğan'a güveniyordu. Erdoğan sürekli PKK hakkındaki tezlerini anlatıyordu."

Jeffrey, "Başkana brifing verildi ama o aynı zamanda Erdoğan'ı da dinler. Erdoğan son derece ikna edicidir" diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bu dönemde Suriye'den çekilmeye karşı olduğunu belirten Jeffrey, bununla birlikte gerilimin giderek tırmandığını söyledi. Jeffrey, QSD'nin bu süreçte sınıra karakollar inşa etmesinin de Türkiye'ye 'ABD'nin güvenilmez olduğu' mesajı verdiğini belirtti.

"TRUMP 'ERDOĞAN'A RUSLAR GELECEK' DEDİ İNANMADILAR'

ABD'li diplomat, Suriye'deki Amerikan askerlerine Türkiye'nin olası harekatında ateş açma emrinin verilmediğini de belirterek, 6 Ekim 2019 günü başlayan harekat sırasında siyasi cephede yaşananları anlattı:

"Bakan Pompeo, ben ve başkaları, Türklere tekrar tekrar şunu söyledik: Sizi askeri olarak durdurmasak bile, ki politikamız bu değil, siyasi olarak size karşı çıkacağız. Fakat daha önemlisi, Kürtler Rusları davet edecek... Türkler buna burun kıvırdı. 6 Ekim harekatından sonra burun kıvırdılar. Başkan, Erdoğan'a, 24 saat içinde durmazsa [QSD Komutanı] Mazlum'un Ruslarla temas kurup onları davet edeceğini ve ABD'nin de bunu durdurmayacağı mesajını gönderdi. O mesajı ileten bendim ve Türk aracı inanmadı. Ya Rusların gelmeyeceğini ya da bizim, Wagner'e karşı yaptığımız gibi onları durduracağımızı düşündüler. Ve Ruslar geldi. Bir anda şah-mat oldu. Türkiye sorununun çözüldüğünü iddia edebilir miyim? Hayır, edememem. Ama Türklerin şimdi kuzeydoğuda bir varlığı bulunuyor. SDG'den korkacak daha az şeyleri var."

"SURİYE'NİN KUZEYİNDEN TÜRKİYE'YE SİLAH VE SAVAŞÇI GİTMEDİ"

Jeffrey, "Türkiye'nin QSD'den korkacak bir şeyi olup olmadığı" sorusuna yanıtındaysa, PKK'nin Türkiye'ye "varoluşsal bir tehdit yönelttiği" değerlendirmesinde bulundu. ABD'li diplomat, QSD'nin Türkiye'ye silah veya savaşçı gönderip göndermediği sorusuna ise "Suriye'nin kuzeydoğusundan kesinlikle göndermiyorlar. Onlarla anlaşmamız bu" yanıtını verdi.

'MHP ERDOĞAN'I ENGELLİYOR'

ABD'li diplomat, Washington-Ankara hattında QSD konusunda bir uzlaşı sağlanıp sağlanamayacağı sorusuna yanıtında ise Türkiye'nin iç siyasetine işaret etti. "Suriye'nin kuzeydoğusu hakkında ne zaman konuşsanız, en önemli şey Türkiye'nin iç siyasetidir" diyen Jeffrey, "Erdoğan'ın savaş arkadaşı Bahçeli'yi tek bir cümleyle özetleyebilirsiniz. Önemli olan tek şey Türkiye'nin ulusal gündemidir ve orada Kürtlere yer yoktur. Bu tabii ki AKP'nin gündemi değil. Kürtlere ve PKK'ye karşı kendisinden önce gelmiş herhangi birinden çok daha iyi politikalar yürütmüş olan Erdoğan, MHP tarafından engelleniyor" dedi.

"ERDOĞAN YENİ BİR ZAFER İSTERSE RUSLAR İZİN VERMEYEBİLİR"

Jeffrey, "Eğer Erdoğan milliyetçi hissiyatı ayağa kaldırmak için bir zafere ihtiyaç duyduğunu hissederse, daha fazlasını yapabilir. Buradaki sorun, bunu Ruslarla birlikte yapmasının gerekecek olması" diye konuştu. ABD'li diplomat, 'Rusya'nın en üst seviyedeki yetkililerinin, Türkiye'nin Suriye'deki varlığının genişlediğini görmek istemediklerini bildiğini' de söyledi. Jeffrey, Rusya'nın bir yandan da Suriye'deki petrol sahalarına erişim için QSD'yi "Türkler geliyor" diye tehdit ettiğini de savundu.

Jeffrey, söyleşinin sonlarında ise tüm bu krizin nasıl çözülebileceğine ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Çeşitli Kürt grupları, Suriye krizinin nihai sonucunda bir faktör olacaktır. Siyasi ve askeri açıdan. İplerin birçoğunu ellerinde tutuyorlar." ABD'li diplomat, Suriyeli Kürtlerin Cenevre barış sürecine bir noktada katılıp katılamayacağına ilişkin soruya da, "Kim bilir, Keşmirlerin ve Dağlık Karabağların dünyasında yaşıyoruz" yanıtını verdi.

suriye ABD Recep Tayyip Erdoğan James Jeffrey Joe Biden