ABD'li hemşireler anlatıyor: Her gün uçurumun kenarındayız
'Bu sabah bir hasta tek başına ölüyordu. Odada 10 dakika daha kalarak elini tutmak ya da tek başına ölmesine izin vermek arasında bir seçim yapmam gerekti.'
ARTI GERÇEK - Çin'in Wuhan kentinde başlayan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının merkez üssü haline gelen Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) vaka sayısı 1 milyonu geçerken ölü sayısı da 60 binleri buldu.
Ülkede salgının merkezi olan New York eyaletinde 18 binden fazla kişi hayatını kaybetti. New York Times gazetesi, N.Y.U. Langone Health Hastanesi'nde koronavirüs birimindeki hemşirelerle konuşarak sağlık çalışanlarının yaşadıklarını aktardı.
Tüm dünyada koronavirüsle mücadelede en ön safta bulunan sağlık çalışanları arasında yer alan ABD'li hemşirelerin aktardıkları şöyle:
Amanda Talmadge, 27, Uzman Klinisyen Hemşire
Şimdiden 1 yıl geçmiş gibi hissediyorum, hiç bitmeyen bir gün gibi.
4 yıllık hemşireliğimde daha önce bu kadar kaygılı olmamıştım. Hemşireliğe yeni başlamış gibiyim. Sürekli uçurumun kenarındasınız, sürekli adrenalin pompalanıyor, bir sonraki vakada ne olacağını hiç kimse bilmiyor. Sonuç olarak yaşadığımız şey sadece korku.
İşten çıktığım zaman günlük kıyafetlerimi giyiyorum ki bunu daha önce hiç yapmazdım. Artık hastane kıyafetlerimi eve bile sokmuyorum. Arka bahçemde tutuyorum ve çamaşırhaneye götürüyorum. Evin içerisinde yıkamıyorum. Evde aynı ayakkabıları bile giymiyorum.
İnsanların hemşire olduğumuz için görünür bir şekilde bizden korkması üzücü. Hayatımızı her gün riske atıyoruz ve insanlar için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Bu aşağılayıcı bir davranış.
Meghan Curtin, 25, Kadrolu Hemşire
Bizim birimimiz Covid-19 birimine çevrildiğinden beri diyabetik olan babamı göremiyorum. Direkt temasımdan dolayı onlara virüs bulaştırarak ciddi şekilde hastalanabilecek olmalarına neden olma ihtimali korkutucu.
Hastaların gözünde panik var. Yeterince oksijen ve nefes alamıyor olmanın getirdiği kaygının yanı sıra "Ölecek miyim? Ailemi tekrar görebilecek miyim?" paniği de yaşıyorlar. Onlar için de bizim için de çok duygusal bir durum.
Vicky Jang, 26, Uzman Kadrolu Hemşire
Özellikle annem ve babamdan ırkçılıktan endişeli olduklarını duyuyorum. Bütün bunlar başladığında metrolarda, sokaklarda yaşanan ırkçılık hikayelerini duyduklarında, bu durumdan virüsün kendisinden daha çok korktular. Bu da dışarı çıkmalarına engel oldu.
Ailem ve arkadaşları, Koreli - Amerikalılar, çoğunlukla işçiler. Şehirde çamaşırhaneler ve kuru temizlemeciler açtılar. O yüzden işe gitmeleri gerek, toplu taşıma kullanmaları gerek ve o insanların ters bakışlarına maruz kalıyorlar
Bulunduğumuz noktada hislerimi köreltmeye çalışıyorum. Beynim işe öyle odaklanmış durumda ki, evdeki bu durumla nasıl mücadele edeceğimi düşünecek kapasitem kalmıyor. Hislerimi köreltiyorum ve işe odaklanıyorum.
Christine Ziobro, 38, Uzman Kadrolu Hemşire
Eve gitmemi gerektiren 4 çocuğum var. Ayrı kalamıyorum. Kızımı hala emziriyorum ve gece vardiyasında gerçekten çok hasta olan vakalarla ilgilenirken vücudumda çok fazla kıyafet ve terleme oluyor. Bitkin bir halde oluyorum ama devm etmem gerek. Hemşire olmaktan vazgeçemem.
Bu sabah bir vaka gerçekten hastaydı ve tek başına ölüyordu. Koruyucu kıyafetimle odada 10 dakika daha kalarak elini tutmak ya da tek başına ölmesine izin vermek arasında bir seçim yapmam gerekti. 12 yıllık hemşireyim. Yanında ailesi yokken yalnız ölmesi içime sinmedi.
İşle ailemizi ayrı tutmamız gerektiği öğretildiği için asla ağlamam. Ama bazen gerçekten bunlar çok fazla geliyor. Bu sabah bir doktorun maskenin altından hıçkırarak ağladığını gördüm. Ben de diğer hemşire de ağlamaya başladı. Hepimiz insanız, kaldırabileceğimizden çok daha fazlası var. (Çeviri: İnan Ketenciler)