AFP: Türkiye'nin kazanan kadınları kültür savaşlarını ateşliyor

AFP: Türkiye'nin kazanan kadınları kültür savaşlarını ateşliyor
Oyuncu Merve Dizdar'ın ve Kadın Milli Voleybol Takımı'nın başarılarının ardından Türkiye'de başlayan tartışmalar Fransa basınına yansıdı. AFP konuyla ilgili haberinde "Kazanan kadınlar bir kültür savaşını başlattı" değerlendirmesini yaptı.

Artı Gerçek - Türkiyeli kadınların hükümet ve muhafazakar çevrelerin baskılarına rağmen özellikle spor ve kültür alanlarındaki başarısına Fransız haber ajansı AFP yer verdi. AFP ilgili haberinde "Merve Dizdar, Cannes Film Festivali'nde Türkiye'nin ilk en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandığında ve kadın voleybol takımı bu ay Avrupa kupasını kaldırdığında, birçok kalp gururla kabardı. Ancak bu zaferler aynı zamanda kültür savaşlarını da ateşledi" diye yazdı.

'MORALLERİ YÜKSELTEBİLECEK İKİ AN NEFRET VE BÖLÜNME KONUSU OLDU'

Haberde "37 yaşındaki Dizdar, zaferini daha iyi bir hayatı hayal eden 'tüm kız kardeşlerine' adadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslami muhafazakar tabanına oynayarak kazandığı Mayıs seçimlerinin arifesinde verilen bu mesaj dokunaklıydı. Aynı zamanda Dizdar'ın Türkiye'nin medya düzenleyicisi tarafından azarlanmasına neden oldu" ifadesini kullandı. Dizdar konuşmasında "Bu ödülü, ne olursa olsun umudunu yitirmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye'de hak ettikleri güzel günleri bekleyen tüm mücadeleci ruhlara adıyorum" demişti.

Haberde Türkiye'nin 2014 Altın Palmiye ödüllü Nuri Bilge Ceylan'ın yönettiği "Kuru Otlar Üzerine'nin oyuncusu Dizdar'a CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun destek verdiği ancak RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu'nun "Kendi ülkene saygı duymayı öğreneceksin Merve Dizdar" dediği hatırlatıldı.

Ajans, Ebrar Karakurt'a ilişkin olaraksa "' Filenin Sultanları', bir ulusal spor takımının hafızalardaki ilk şampiyonluğunu kazanmak için zaman zaman dikenli saçlarını pembeye boyayan açık lezbiyen bir oyuncuya güvendi. Ancak devlet televizyonu (TRT), LGBTİ+ haklarını temsil ettiği için sosyal medyada yerden yere vurulan Ebrar Karakurt ile röportaj yapmayı reddetti. Böylece, son on yılların en acı ekonomik krizlerinden birinde Türklerin moralini yükseltebilecek iki an, bölünme ve nefret konusu haline geldi.

"Türkiye'nin nadir açık eşcinsel sporcularından biri olan Karakurt, "lezbiyen istemiyoruz" ifadesinin sosyal ağlarda trend olmaya başlamasını izledi" diyen AFP haberinde "TRT, takımın kutlamalarını canlı yayınlarken Karakurt'la röportaj yapmaktan özellikle kaçındı. Dindar din görevlileri Erdoğan'ın yeniden seçilme kampanyası sırasında LGBTİ+ haklarını reddetmesini yansıtan sözlerle inananları takımı desteklememeye çağırdı. Erdoğan oyuncuları tebrik ettikten sonra Türklerin "kültür, sanat ve sporu... bölünme aracı" haline getirmemesi gerektiğini söyledi. Ancak Mayıs kampanyası sırasında belirlediği ton, muhafazakârların sevgi mesajıyla karşılık veren Karakurt'u taciz etmeleri için kapıyı ardına kadar açtı" ifadelerine yer verdi.

'LAİK ÇEVRELER SEÇİM YENİLGİSİ SONRASI KÜLTÜR VE SPORA DAHA ÇOK SARILIYOR'

MetroPoll araştırma şirketinin kurucusu Özer Sencar AFP'ye verdiği demeçte Osmanlı İmparatorluğu'nun küllerinden yaratılan ve ezici çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'yi bölen ayrılıkların giderek arttığını söyledi. Sencar, "Toplumdaki kutuplaşma öyle bir boyuta ulaştı ki, herkes kavga etmek için her şeyde bir bahane buluyor, sanat ve spor da bunun istisnası değil" dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden tarihçi Doğan Gürpınar da Erdoğan'ın yenilgiye uğrayan siyasi muhaliflerinin hükümete karşı konuşmak için kültür ve sporu daha fazla kullanmaya başlayabileceğini söyledi. Gürpınar, "Laik çevreler seçim yenilgisinin ardından kültür ve spora daha fazla sarılıyor" dedi. Gürpınar, voleybol takımının muhafazakârlar arasında sporun erkeklere özgü olduğu algısını yıktığını söyleyerek takımın "kadınların gücünü ve özgürlüğünü ulusal gururla özlü bir şekilde birleştirdiğini" de belirtti.

'İLKOKUL DÜZEYİ ZORBALIK'

ARTI TV programcısı ve Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği'nden Yıldız Tar, Ebrar Karakurt'un LGBTİ+ bireylerin nefrete rağmen artık kendilerini korkak hissetmediklerini de gösterdiğini söyledi. AFP'ye yaptığı açıklamada Tar, "İlkokul seviyesindeki zorbalık karşısında utanmadan dimdik duruyorlar. Bu da o çevreleri daha da kızdırıyor" dedi. (DIŞ HABERLER)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar