Afrika’nın 10 yılda üçe katlanan dış borcu kalkınmayı nasıl engelliyor?

Afrika'nın dış borç stoku ile ilgili yapılan yeni bir araştırma, 2005'te 180 milyar dolar olan borcun yaklaşık 645 milyar dolara çıktığını ortaya koydu. Bütçesinin yüzde 90'ınında fazlası dış borç ödemesine giden Nijerya'da altyapı sorunları gündemde.

Afrika’nın 10 yılda üçe katlanan dış borcu kalkınmayı nasıl engelliyor?

Artı Gerçek - Yoksulluğun azaltılması için faaliyet yürüten 'One Campaign' adlı sivil toplum kuruluşunun yayımladığı yeni rapor, Nijerya'nın dış borç ödemesine ayırdığı kaynağın sağlık ve eğitime ayırabildiğinin iki katı olduğunu ortaya koydu. Rapor, Afrika ülkelerinin kalkınmalarının, ödemeleri gereken özel borçlar nedeniyle sekteye uğradığını gösteriyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Batı Afrika ülkesi Nijerya'da geçen ay doktor Vwaere Diaso’nun çalıştığı hastanedeki lojmanda dokuzuncu kattan düşen bir asansörde ölmesi, ülkedeki altyapı sorunlarını tekrar gündeme taşıdı. Dış borç ödemesine ayrılan her bir dolar, sağlık ve eğitim gibi hayati altyapı tesislerine daha az kaynak ayrılması anlamına geliyor.

HASTANELERDEKİ ALTYAPI SORUNLARI ÖLÜMLERE DAVETİYE ÇIKARIYOR

Nijerya'nın en büyük kamu hastanelerinden birindeki altyapı sorunlarının hastaların yaşamlarına mal olduğu biliniyordu. Ancak bir doktorun ölümüne sebep olacağı düşünülmüyordu. Asansör düştüğünde ağır yaralanan Dr. Diaso, hastanenin oksijen destek ünitesi ve diğer birimleri düzgün bir şekilde çalışıyor olsaydı hayatta kalabilirdi.

Diaso'nun iş arkadaşı Dr. Aifuobhokhan, "Hem hastanede hem de lojmanda maddi kaynak yetersizliğinin büyük bir sorun olduğuna inanıyorum. Bunu yönetime şikayet ettik fakat verdikleri ek bütçe bırakın lojmanı iyileştirmeyi, elektrik kesintilerini önlemeye bile yetmiyordu" ifadeleriyle duruma tepki gösterdi.

YOKSUL ÜLKELERİN BORÇLANMA MALİYETİ DİĞERLERİNİN BEŞ KATI

Nijerya’nın yıllık dış borç ödemesi 2018’de 5,9 milyar dolardı. Bu yıl bu miktarın 8,4 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Ülkenin eğitim ve sağlığa ayırdığı kaynak ise sırasıyla 2,2 ve 1,4 milyar dolar. One Campaign, en yoksul ülkelerin borçlanma maliyetinin diğer ülkelerden 5 kat fazla olduğunu belirtiyor.

Özellikle Afrika’daki yoksulluğu azaltmak için çalışan örgütte eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers, Eski İngiltere Başbakanı David Cameron ve eski Meta yöneticisi Sheryl Sandberg gibi isimler yer alıyor. Örgütün başında ise üç ABD başkanına danışmanlık yapmış olan Gayle E. Smith var. Smith, durumun 2005’teki borç krizinden daha kötü bir hale vurgulayarak, "Çok sayıda ülke eş zamanlı olarak krize ilerliyor. Risk altındaki ülkelere bakınca, bu bir domino etkisi yaratabilir" dedi. Smith, böylesi bir krizin hem ekonomik hem de siyasi sonuçları olacağını da ekledi.

BORÇ NEDEN ARTIYOR?

Devletler her yıl daha fazla borçlanırken faizlerin artması sorunu daha da büyütüyor. ABD Merkez Bankası’nın faiz artırması, Nijerya gibi ülkelerin para birimlerinin değer kaybetmesine yol açtı. Çoğu ülkenin dış borcu dolarla, bu da geri ödemelerini zorlaştırıyor. Borç veren ülke ve kurumlar, genellikle ABD Merkez Bankası'nın faizine göre kendi faizlerini belirliyor.

'BÜTÇENİN YÜZDE 90'I DIŞ BORCA GİDİYORSA, GERİYE KAYNAK KALMAZ'

Dünya Bankası gibi kurumlar son dönemde bu ülkelere büyük bir finansman sağlamıyor. Smith "25 yıldır ilk defa aşırı yoksulluğun arttığını görüyoruz" dedi ve "Bunun etkilerini şimdiden görüyoruz. Eğitim ve sağlıkta yıllardır yapılan ilerlemeler kaybedildi, bu iki alanda son derece olumsuz etkiler var" diye ekledi. Eski danışman, "Bütçenizin yüzde 90’ını borç ödemeye harcıyorsanız geriye pek bir kaynak kalmaz ve bu döngüyü kırmak da neredeyse imkansız hale gelir" diye konuştu.

Son dönemde Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Afrika ülkelerine çok büyük kaynak aktarmasına yönelik çağrılar arttı. Barbados Başbakanı Mia Mottley’in liderliğindeki Bridgetown İnisiyatifi de uluslararası para sisteminin modernizasyonu için mücadele ediyor. Fakat tek reform beklentisi uluslararası kurumlardan değil.

YOLSUZLUĞUN DA ETKİSİ VAR

Nijerya’da yönetişimi iyileştirmek için çalışan uzman Sam Chidoka "Yolsuzluğu çözmezseniz hiçbir ilerleme olmaz" diyor. Chidoka, "Borç almakta yanlış bir şey yok. Sorun borç aldığınız parayla ne yaptığınız" ifadeleriyle borçların bir kısmının silinmesi durumunda bunun halka yansıyacağına ilişkin şüphelerini dile getirdi. Smith de yolsuzluğun bir sorun olduğunu fakat esas sorunun bu olmadığı görüşünde.

2005'TE 180 MİLYAR DOLAR OLAN BORÇ BUGÜN 645 MİLYARA ÇIKTI

2005 yılında Make Poverty History (Yoksulluğu Tarihe Karıştırın) adlı kampanyanın sonucunda yoksul ülkelerin borçlarının önemli bir kısmı silinmişti. Fakat bugün bu ülkeler o dönemden çok daha borçlu. Kısmen silinen borçların miktarı 180 milyar doların altına düşmüştü. Bugünse 645 milyar dolar civarında. Bu borçların içinde özel borçların miktarı da artmış durumda. (Kaynak)