'Afrin'de tanık olduğum ilk şey barışçıl ortamdı'
Askeri harekat başlamadan iki ay önce Afrin'e gelen İtalyan Jacopo Bindi bölgede tanık olduğu atmosferi anlattı.
Gamze KAFAR
ARTI GERÇEK - BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye için aldığı geçici ateşkes kararına rağmen TSK'nin Afrin'e dönük askeri harekatı 43'üncü gününde devam ediyor. Bölgede yaşanan çatışmaları ve sivil kayıpları takip etmek için dışarıdan gelen herhangi bir heyete rastlamak şimdilik mümkün değil. Ancak dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen insanlar Afrin'deki harekatı takip etmek için bölgede bulunuyor.
Bunlardan birisi de Jacopo Bindi (32). Bindi, İtalya'da yaptığı fizik doktorasını yarım bırakıp dört ay önce Suriye'nin kuzeyinde yaşanan demokratik modele tanıklık etmek için Kuzey Suriye'ye gelmiş. Yaklaşık 2 ay önce de Afrin'e geçen Jacop harekatın başlamasıyla birlikte bölgede kalmaya ve çatışmaları takip etmeye karar vermiş.
'DEVRİME TANIKLIK ETMEYE GELDİM'
Jacopo Bindi, bölgede yaşananları aynı zamanda 'il manifesto' isimli İtalyan bir gazeteye bildiriyor. Bindi, Kuzey Suriye'ye gelme amacıyla ilgili olarak, "Kuzey Suriye'ye 4 ay önce İtalya'dan geldim. Kuzey Suriye'ye geliş sebebim burada yaşanan devrim sürecine tanık olmaktı. Çünkü bu modelin dünya halkları açısından örnek teşkil ettiğini düşünüyorum. Ayrıca burada yaşanan devrimi İtalya'daki halklara da anlatmak istedim" dedi.
'TANIK OLDUĞUM İLK ŞEY BARIŞÇIL ORTAMDI'
Afrin harekatı başlamadan iki ay önce kente geldiğini belirten Jacopo Bindi, bölgede tanık olduğu atmosfere ilişkin, "İki ay önce Afrin'e geldim. Afrin diğer kanton ve bölgelerden kopuk ve bir özgünlüğe sahip. Buraya geldiğimde şahit olduğum ilk şey barışçıl ortamdı. Arap, Kürt, Ermeni, Türkmen ve tüm diğer etnik gruplar Afrin'de barış içinde yaşıyor. Ayrıca burası Rakka, Tabka ve Halep gibi bölgelerden gelen mültecilere de ev sahipliği yapıyor. Buna rağmen 20 Ocak'ta Türk ordusunun Afrin kantonuna saldırmasıyla bir savaş başladı" diye konuştu.
'İNSANLAR AFRİN ŞEHİR MERKEZİNE SIĞINIYOR'
Afrin'de yaşananlara da değinen Jacopo Bindi, "Herkes Türk ordusunun aralarında El Kaide'nin Suriye kolunun da olduğu İslamist-Selefist gruplara destek sağladığını biliyor. Afrin'de Raco, Cindires, Bilbile ve hatta Afrin şehir merkezinin de bulunduğu birçok yerin defalarca bombalandığına şahit oldum. Bu bombardımanlarda çok sayıda sivil yaşamını kaybetti. Çatışmaların yoğun yaşandığı bölgelerde yaşayan insanlar Afrin şehir merkezine sığınıyor. Burada konuştuğum çok sayıda sivil topraklarını terk edip gitmek istemediklerini söylüyor. Burada yaşamak istiyor oluşlarının nedeni bölgede barış ortamını sağlamış olmalarıydı. Demokratik ve eşitlikçi bir toplum yaratmaya çalışıyorlardı. Suriye'deki mevcut krize çözüm olacak alternatif bir sistemi ortaya çıkarmışlardı. Savaşları sonlandırabilecek bir çözümü" dedi.
'SİVİLLER HEDEFLENİYOR'
Bölgede yaşanan harekatla birlikte halkın önemli sorunlarla yüzyüze kaldığını belirten Bindi, "İnsanların her şeye rağmen morali yerinde ve güçlü gözüküyorlar. Ancak yaşanan savaş durumu beraberinde insani, lojistik, ilaç, erzak vb. problemleri açığa çıkarıyor. Buradaki sağlık kuruluşları çok sayıda yaralanma vakasıyla tek başına uğraşıyor. Bu da problemi daha da derinleştiriyor. Türk ordusu şimdiye dek okul, mezarlık, su arıtma tesisi gibi pek çok sivil yerleşim yerini top atışına tuttu. Sadece buradan yola çıkarsak sürmekte olan bu saldırıların Afrin halkını hedeflediğini görebiliriz" diye konuştu.