AİHM, Türkiye'ye engelliye ayrımcılık yapmaktan mahkum etti

Kaza geçirince omurilik felci olan üniversite öğrencisi, fakülte binasının engellilere göre düzenlenmesini istedi ancak talebi reddedildi. Davaya AİHM'e taşıyınca Türkiye mahkum edildi.

AİHM, Türkiye'ye engelliye ayrımcılık yapmaktan mahkum etti

HABER MERKEZİ- Engelli olduğu için eğitim hakkı kısıtlanan bir üniversite öğrencisinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdığı (AİHM) davada Türkiye "ayrımcılık yapmaktan" suçlu bulundu.

Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre, karar, 2005 yılında Elazığ Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümü’nde birinci sınıf öğrencisiyken geçirdiği kaza nedeniyle parapleji (omurilik felci) olan Enver Şahin'in açtığı davada verildi.

Kaza nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kalan Şahin, 2007 yılında Fırat Üniversitesi yönetimine başvurarak ders gördüğü fakülte binasının engellilerin de kullanabileceği şekilde düzenlenmesini talep etti. Ancak fakülte, bina mimarisinde değişikliğin kısa vadede mümkün olamayacağını, makine bölümü eğitimindeki pratik atölye çalışmaları nedeniyle bu derslere katılımının sorun teşkil edebileceğini, fakat yine de devam etmek istiyorsa kendisine olanaklar ölçüsünde yardım edilebileceğini söyledi.

'BÜTÇEMİZ YOK BİNADA DEĞİŞİKLİK YAPAMAYIZ'

Şahin bunun üzerine fakültede fiziki değişiklik yapılması için noter aracılığıyla Fırat Üniversitesi rektörü ve fakülte dekanına başvurdu. Bu başvuruda Anayasa’nın eğitim ve öğrenim hakkıyla ilgili 42’nci maddesi, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin eğitim hakkıyla ilgili maddesini temel aldı. Eğitim hakkının ihlal edildiğini savundu. Rektörlük ise bütçe yokluğunu mazeret göstererek binada değişiklik yapılamayacağını belirtti. Şahin’e fakülte binasının üç katını çıkmak için bir "refakatçi" önerdi.

KARARA KARŞI DAVA AÇTI

Şahin bu kararı "eğitim hakkının önündeki engellerin kaldırılması" talebiyle Elazığ İdari Mahkemesi’ne taşıdı. Fırat Üniversitesi mahkeme önünde kendisini Şahin’in geçirdiği kazada "sorumluluk sahibi olmadığı, konuyu mahkemeye taşıyarak kötü niyet gösterdiği ve refakatçi önerisine olumlu yanıt vermediği" tezleriyle savundu. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesini ön plana çıkaran Şahin ise kendisine refakatçi önerilmesini "şahsi durumu hakkında bilgi sahibi olunmadığının göstergesi" olarak tanımladı.

Mahkeme, fakülte binası Şahin eğitim görmeye başlamadan önce inşa edildiği için Fırat Üniversitesi’nin sorumlu tutulamayacağını ve üniversite yönetiminin gelecekte binada değişiklik yapacağı yönündeki sözlerini ve refakatçi vaatlerini gerekçe gösterip Şahin’in başvurusunu reddetti. Şahin’in bu karara karşı Danıştay'a yaptığı itiraz da sonuçsuz kaldı.

SONUÇ ALAMAYINCA AİHM'E TAŞIDI

Dava 2012 yılında AİHM'e taşındı. Türkiye yaptığı savunmada, Şahin’in durumundan ziyade engelliler konusunda son yıllarda yapılan yasal düzenlemeleri ön plana çıkardı. AİHM ise bu değişiklikleri değil Şahin’in konumunu dikkate aldı. Önemli olanın "Türkiye’nin eğitim hakkına bağlı olarak vatandaşına ayrımcılık yapıp yapmadığı" olduğunu not etti.

REFAKATÇİ KARARI OTONOM YAŞAMA AYKIRI

AİHM, üniversitenin refakatçi önerisinin "Şahin’in mümkün mertebe bağımsız ve otonom yaşama ihtiyacını görmezden geldiği için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel yaşama saygıyla ilgili maddesi kapsamında akla uygun olmadığı" sonucuna vardı. Yerel mahkemenin konuyu yeterince incelemediğini, Şahin’in ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçlara olası çözümleri dikkate almadığını belirtti.

Gerekçeli kararda, Fırat Üniversitesi ve yerel mahkemenin Şahin’in diğer öğrencilerle eşit şartlarda eğitimine devam edebilmesi için gerekli özeni gösterdiklerinin ispatlanamadığı bildirildi.

AİHM sonuç olarak, Enver Şahin’e "eğitim hakkına bağlı olarak ayrımcılık yapıldığına" hükmetti. Ankara karar gereği Şahin’e 10 bin euro manevi tazminat ve 2 bin 952 euro mahkeme masrafı ödeyecek.

DAHA ÖNCE DE GÖRME ENGELLİ VATANDAŞ DAVAYI KAZANMIŞTI

Karar, gerek kamu kurum ve kuruluşları gerekse özel sektöre engellilerin hakları bakımından getirdiği yükümlülükler bakımından önem taşıyor ve içtihat oluşturuyor.

AİHM 2016 yılında da benzer bir karar açıklamış ve İTÜ konservatuarının bağlama bölümünü sınavla kazanmış olduğu halde "görme engelli olduğu için" okula kaydı reddedilen Ceyda Evrim Çam'a "ayrımcılık" yapıldığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine hükmetmişti.

Türkiye dava aihm engelli Fırat Üniversitesi