Arab News: Türkiye sıfır sorundan sıfır dost eksenine geçti
29 Ekim Perşembe günü Artı TV'de yayınlanan 'Global Medya Günlüğü'nde seçilmiş altı yazının özetleri.
29 Ekim Perşembe günü Artı TV'de yayınlanan 'Global Medya Günlüğü'nde seçilmiş altı yazının özetleri:
ARAB NEWS TÜRKİYE'NİN SON ON YILDA DIŞ POLİTİKADA SIFIR SORUN EKSENİNDEN SIFIR DOST EKSENİNE GEÇTİĞİNİ YAZIYOR
DAVID ROMANO
ARAB NEWS/SUUDİ ARABİSTAN
SIFIR SORUNDAN SIFIR DOSTA
On yıl önce Türkiye'nin Akdeniz ve Ortadoğu'daki dış ilişkileri ve rolü bugünkü karmaşadan çok farklı görünüyordu diye yazan David Romano, "Türkiye sadece 10 yıl içinde "komşularla sıfır sorun"dan neredeyse "sıfır dost" durumuna geçti" diyor. Bazı Arap ülkeleri Türk mallarını boykot etmeye başlarken, Fransa ve diğer bazı Avrupa ülkeleri Ankara'ya AB yaptırımları için baskı yapıyor. ABD kongresi ve senatosunun da Türkiye'ye yaptırım uyguladığını yazan Romano, İsrailli liderlerin ilk defa yıllık tehdit değerlendirmelerine Türkiye'yi de eklediklerini vurguluyor. Türkiye'nin dini, siyasi bir araç olarak kullanmasının, Fransa ile ilişkilerini daha da gerdiğine değinen Romano, tüm bu gerginliklerin ekonomik ve siyasi sorunlar ile yakından bağlantılı olduğunu yazıyor. Türkiye'nin şu an bulunduğu yere gelmesine neden olan birçok faktör var diye yazıyor Romano ve şu sözlerle devam ediyor: "Birincisi, Erdoğan hükümeti Türk ordusunu kışlaya geri itti, böylece ülkenin dış politikasını ve yaklaşımını İslam'a uygun gördüğü şekilde değiştirmesine imkan sağladı. 2011'de Arap Baharı ayaklanmaları patlak verdiğinde, Erdoğan bunu Arap bölgesindeki Müslüman Kardeşler ile bağlantılı grupları desteklemek için bir fırsat olarak gördü." Romano, Türk ekonomisinde sorunlar yaşanmaya başladığında Erdoğan'ın yurtdışındaki islamcılara verdiği desteği ikiye katladığı görüşünde. Romano'ya göre Erdoğan kendisini "İslam'ın savunucusu" olarak gösteriyor ve Avrupalılar, Amerikalılar, Ermeniler, İsrailliler ile yapılan her söz savaşı ona bu imkanı sağlıyor. Romano, yurtdışındaki karışıklıkların ve çatışmaların Türkiye'nin ekonomik sorunlarını daha da kötüleştireceğine dikkat çekiyor. Romano, "kısa bir süre içinde Türkiye kendisini fazlasıyla genişlemiş ve izole bulabilir. Bir noktada Türk kamuoyu ya olanlardan Erdoğan'ı suçlayacak ya da Türkiye çok daha zayıf, dışlanmış devlet haline gelecek ya da her ikisi birden olacak." diye yazıyor.
SLATE HABER SİTESİNDE JOSHUA KEATİNG İMZALI HABER TÜRKİYE NEDEN BİRDENBİRE BU KADAR ÇOK ÜLKE İLE KAVGALI DİYE SORUYOR.
JOSHUA KEATING
SLATE/ABD
TÜRKİYE KAÇ CEPHEDE SAVAŞABİLİR?
Amerikan haber sitesi Slate Türkiye'nin dost sayısının giderek azaldığına dikkat çekiyor. Türkiye'nin Suriye, Irak, Libya gibi birçok cephede yer aldığını yazan Joshua Keating "Türkiye aynı anda kaç cephede savaşabilir?" diye soruyor. Türkiye'nin yurtdışındaki maceraperestliğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülke içinde iktidarını sağlamlaştırmasına yardımcı olduğunu yazan Keating, uzun vadede bunun sürdürülmesinin pek de mümkün olmadığını savunuyor. Türkiye'nin NATO ile ilişkilerinin dibe vurduğunu ifade eden yazar, Avrupa'da da gerilimin tırmandığına dikkat çekiyor. Türkiye'nin sıfır sorun politikasından herkes ile savaşma politikasına geçtiğine dikkat çeken Keating, Türkiye'nin agresif yaklaşıma nasıl geçtiğini anlamak için bazı gelişmelerin incelenmesi gerektiğini vurguluyor. "Bunlardan bir tanesi Arap Baharı idi" diyor Keating ve devam ediyor: "Ayrıca Suriye'de, Esad'ı devirme hedefinin düşünüldüğünden daha zor olduğu anlaşıldı ve sonuçta iç savaş, Türkiye'nin dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha fazla mülteciye ev sahipliği yapmasıyla sonuçlandı." Türkiye'nin bu agresif politikasının bir nedeninin de 2015 seçimlerinde AKP'nin oy oranının düşmesi ve HDP'nin oy oranının artması ve 2016 darbe girişimini olduğunu belirtiyor Keating. Keating'e göre, ABD'nin Orta Doğu'dan kendini çekmesi, Türkiye'nin son maceracılığının bir başka nedeni olabilir. Ortadoğu Enstitüsü Türkiye programı direktörü Gönül Tol ise, Erdoğan'ın yeni militarizminin sonsuza kadar süremeyeceğini söylüyor. Tol, "Ekonomik gerilemeden Covid'e kadar Türk halkının karşı karşıya olduğu o kadar çok sorun var ki, desteği artırmak ve tabanını harekete geçirmek için dış politika kullanmanın Erdoğan için gittikçe daha az etkili olacağını düşünüyorum" diyor.
AMERİKA'NIN SESİ SİTESİNDE YAYINLANAN HABERDE ABD'NİN TÜRKİYE'Yİ RUS S-400 SİSTEMLERİ KONUSUNDA UYARDIĞI YAZIYOR. S-400'LERİN OPERAYONEL HALE GETİRİLMESİNİN TÜRKİYE İÇİN SONUÇLARI OLACAĞI VURGULANIYOR
JEFF SELDIN
VOICE OF AMERICA/ABD
BATI TÜRKİYE'Yİ KAYBETME TEHLİKESİNDE
Son zamanlarda Washington ile Ankara arasında kötü seyreden ilişkilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus S-400'leri test ettiğini onaylaması sonrasında dibe vurduğu ifade ediliyor. Erdoğan'ın açıklamasının ABD Savunma Bakanlığı yetkililerinin kınamalarına yol açtığı belirtiliyor. Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türkiye'ye karşı yeni yaptırım riskinin "gerçek" olduğunu söylediği vurgulanıyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı R. Clarke Cooper gazetecilere "Yaptırımlar gündemde" açıklaması yaptı. S-400 savunma sistemlerinin ABD platformları ve NATO platformları ile birlikte çalıştırlamayacağını ifade eden Cooper, "Böyle bir sistemi faaliyete sokmak daha fazla yaptırım ve kısıtlama riskine maruz bırakacaktır" dedi. Jeff Seldin, "ABD'li yetkililerin Türkiye'nin gelişmiş Rus radar teknolojisini kullanmasının NATO'nun askeri sistemlerini tehlikeye atabileceği ve F-35'ler dahil Türkiye'deki NATO jet uçaklarını hedef almak için kullanılabileceği konusunda uyarıda bulunduklarını" dikkat çekiyor. Seldin, Erdoğan'ın, geçen hafta gazetecilere ABD'nin tutumunun kendilerini ilgilendirmediğini söyleyerek uyarıları bir kenara ittiğini vurguluyor. Seldin, mevcut çıkmaza rağmen ABD'nin Ankara'yı kendi safına çekmekten vazgeçmediğini yazıyor. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan ve Bulgaristan'a yaptığı ziyaretten geri dönen Cooper, "ABD her iki ülkeyi ve diğer NATO müttefiklerini "Türkiye'nin Batı'da kalmasını sağlamak" için ellerinden geleni yapmaya teşvik etti" açıklamasını yaptı.
CHALLENGE DERGİSİNİDE TÜRK LİRASININ DEĞER KAYBININ SEBEPLERİ ANLATILIYOR
JEAN-PIERRE DE LA ROQUE
CHALLENGE/FRANSA
TÜRKİYE MERKEZ BANKASI NEDEN DİRENİYOR?
Fransız ekonomi dergisi Challenge'ın sorularını yanıtlayan BNP Parisbas iktisatçılarından Stephane Colliac Türk lirasının düşüşünün engellenmesi için Türkiye Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırması gerektiğini ifade ediyor.
İktisatçıya göre Türk para birimi, son günlerde dolar ve euro karşısında tüm zamanların en düşük seviyesini gördü. Colliac, bu ani düşüşün, geçtiğimiz ilkbaharda Covid-19 salgınının ilk dalgasında Türkiye Merkez Bankası'nın uygulamaya koyduğu ve devam ettirdiği denkleştirici para politikasından kaynakladığını ileri sürüyor.
Colliac'a göre, bu politika piyasaları hayal kırıklığına uğrattı. Dış açığın artmaya devam ettiğini ve enflasyonun yüzde 11.75'e ulaştığını söyleyen Colliac, uluslararası yatırımcıların eylül ayında yapılan ancak yetersiz olan faiz artışlarının ekim ayında da yapılacağı beklentisi içinde olduklarını ifade ediyor. İktisatçı, döviz rezervleri nispeten düşük iken Türk para otoritelerinin faiz oranlarını tekrar artırmayı reddettiklerine dikkat çekiyor. Colliac'a göre ekonomik toparlanmaya darbe vuracağı endişesi ile faizlerde bir artışa gidilmiyor. Colliac ikinci bir pandemi dalgası olasılığının ekonomiyi tehdit edebileceği endişesinden de söz ediyor.
WASHINGTON POST GAZETESİ SEÇİME GÜNLER KALA BİR AVUÇ DÜNYA LİDERİNİN TRUMP'A DESTEKLERİNİ AÇIKLADIKLARINI YAZIYOR
MIRIAM BERGER
WASHINGTON POST/ABD
BİR AVUÇ DÜNYA LİDERİNDEN TRUMP'A DESTEK
Amerika'da başkanlık seçimlerine bir haftadan az kala dünyada bazı ülkelerin liderlerinin Trump'a desteklerini açıkladıklarını yazıyor Washington Post. Miriam Berger, genelde çoğu dünya liderinin müdahale ediyormuş gibi görünmek istemediklerinden ve stratejik çıkarlara zarar vermek istemedikleriniden Amerika'da seçim öncesi görüş bildirmediklerini vurguluyor. Buna rağmen 2016 yılında olduğu gibi bu seçimlerde de çoğu sağcı popülistlerden oluşan bir avuç yabancı liderin Trump'a desteğini açıklamaktan çekinmediklerinin altı çiziliyor. Macaristan'ın sağcı milliyetçi Başbakanı Victor Orban'ın açık desteğini alan Trump'ın Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro tarafından da desteklendiği yazıyor. Politico dergisine göre Bolsonaro, ABD ile yeni bir ticaret anlaşması imzaladıktan sonra Trump'a "Tanrı izin verirse, yemin törenine katılacağım" sözleri ile desteğini gösterdi. Berger, Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte'nin de, Şubat ayında Trump'ın yeniden seçilmesini onaylayan açıklamalarına dikkat çekiyor. Eylül ayında Amerika'da Trump ile bir araya gelen ve ekonomik ilişkileri normalleştirme kararı alan Sırbistan ve Kosovo liderleri de başkana destek veren isimler arasında yer alıyor. Trump'a desteğini açıklayan bir diğer ülke de Trump'ın eşi Melania Trump'ın anavatanı olan Slovenya.
İNGİLİZ GUARDIAN GAZETESİ ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YAPILACAK BAŞKANLIK SEÇİMLERİNDE BİDEN KAZANIRSA AMERİKAN TARİHİNİN SEÇİLMİŞ EN YAŞLI BAŞKANI OLACAĞINI YAZIYOR
DAVID SMITH
THE GUARDIAN/İNGİLTERE
AMERİKA BAŞKANLARININ YAŞI
Amerika seçimleri öncesi başkanların yaş ve sağlık durumlarının gündeme geldiğini yazan Guardian gazetesindeki haber Amerika'nın yanı sıra dünyadaki liderlerden de örnekler veriyor. Biden'ın seçilmesi halinde Trump'tan sonra Amerika'da seçilmiş olan en yaşlı başkan olacağını yazan David Smith, adayların yetmişli yaşların sonunda olmalarının karar verme kapasitelerini etkileyip etkilemeyeceğinin gündem konusu olduğunu ifade ediyor. Smith, Amerika eski başkanlarından Carter'ın seçildiğinde 56 yaşında olduğunu ve onun ardından başkan seçilen 69 yaşındaki Reagan'ın görev süresince hafıza sorunları nedeniyle eleştirilere maruz kaldığını hatırlatıyor. Reagan'a görevden ayrıldıktan beş yıl sonra Alzheimer teşhisi konmuştu. Smith, yaş konusundaki endişelerin farkında olan 77 yaşındaki Demokrat aday Biden'ın sağlıklı ve dinç olduğunu kanıtlayan bir sağlık raporu yayınladığına dikkat çekiyor. Brown Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Wendy Schiller'a göre, parti başkanlığı aday belirleme sistemi siyaset deneyimi ve sağlam ağlara sahip olmayı gerektirdiğinden daha yaşlı adaylara yönlenmeyi gerektiriyor. Demokrat partinin Los Angeles'taki en genç siyahi yönetici direktörü Drexel Heard ise "Yaşın bu seçimde büyük bir faktör olduğunu düşünmüyorum. Joe Biden her zaman kendisinin aslında bir geçiş dönemi başkanı olduğunu söyledi" diyor. Heard'e göre Biden bu yüzden 56 yaşındaki Kamala Harris'i başkan yardımcısı olarak belirledi.