Dimitris Koufontinas yaşam savaşında!
Yunanistan'da 17 Kasım örgütü üyesi Dimitris Koufontinas ölüm orucunun 58. gününde ilaç ve sıvı alımını durdurdu. Böbrek yetmezliği sorunu baş göstermesi üzerine hayatı tehlike altında.
Yücel TEKİN
ARTI GERÇEK - Yunanistan'da 17 Kasım örgüt üyeliği ve bir dizi suikast eyleminden sorumlu olarak hüküm giyen Dimitris Koufontinas (Δημήτρης Κουφοντίνας) Domokou Hapishanesi'ne nakledildiği için "kişisel tutarlılık ve bireysel haysiyet" nedeniyle 8 Ocak'ta açlık grevi eylemine başlamıştı.
Avukatı tarafından yapılan açıklamalara göre, açlık grevi eylemi öncesi, yasal hakkı olan Atina hapishanesi yerine uzak bir bölgede üstelik özel güvenlikli hapishaneler yapılma projesinin bir parçası olarak transfer edilmesine karşı yasal süreçlerden sonuç alamadıklarını belirtmekte. 8 Ocak 2021 gününden bu yana sürdürdüğü eylemini ölüm orucuna çevirmesi sonrası konu gündemdeki yerini arttırarak devam etmekte. Dimitris Koufontinas’ın sıvı ve antibiyotik alımını kesmesi ve eylemi ölüm orucuna dönüştürmesi sonrası sağlığında ortaya çıkan ciddi bozulmalar üzerine Yunanistan kamuoyunda daha yüksek sesle tartışılan bir konu haline geldi.
Hükümetin Covid-19, üniversite özerkliği, mülteci politikaları gibi konulardaki sağ-popülist tutumu üzerine #MeToo hareketi ile hükümete kadar uzanan pedofili, cinsel taciz ve tecavüz iddiaları ile iyice zor duruma düşmesi, bu konuyu da toplumun gözünden uzak tutmaya çalışması da konunun bir dizi siyasi krizle iç içe geçmesine yol açmış görünmekte.
Bu gelişmeler üzerine Yunanistan kamuoyunda konuya olan duyarlılık ülke genelinde gerçekleştirilen çeşitli sol ve anarşist grupla ile insan hakları savunucularının eylem ve etkinlikleri sonunda, önceki gün (Pazar) SYRIZA- İlerici İttifak da uzun süren sessizliğini bozdu. Konunun daha geniş kesimlerin de tartışması sorunu kamuoyuna da daha açık ve görünür hale getirdi.
Buna rağmen hükümet Koufontinas'ın yasanın uygulanması amacı ile verdiği dilekçelerin önce verilmediğini iddia etti ancak avukatı tarafından sunulan belgeler sonrası bu açıklamanın da gerçeği yansıtmadığı açığa çıktı.
Böylece, hükümetin yapılan destek gösterilerini görülmemiş bir şiddetle bastırmaya çalışmasına rağmen önceki günlerdir binlerce insanın parlamento önünde düzenlediği gösteri sonrası dün sert müdahaleler ile destek gösterilerini bastırma yoluna gitti.
DIMITRIS KOUFONTINAS EYLEMİNİN NEDENİ:
D. Koufontinas, Yeni Demokrasi (ND) hükümeti kurulduktan kısa bir süre sonra, tutukluluğundan beri uzun yıllardır kalmakta olduğu Atina Korydallos hapishanesinden, Orta Yunanistan bölgesinde yer alan Kassavetia Domokou kırsal hapishanelerine nakledilmesi üzerine önce çeşitli yazılı başvurular ile yasal hakkı olan ilk tutukluluk hapishanesine geri dönüşünü talep eden bir dizi sürecin sonunda bir sonuç almayı denedi ancak hükümet ve yargıdan olumsuz yanıtlar alınması üzerine açlık grevine başladı. Yasal hakkı olan bu adil talebinin karşılanmaması üzerine sıvı ve ilaç alımını da durdurarak eylemini bir ileri aşamaya taşımıştı. Kendisine karşı uygulanan yasadışı tutumun intikamcı bir tavır olduğunu ve diğer bütün insanlarla birlikte eşit haklara sahip olmasına ve yaşam arzusuna rağmen kendisinin ölüme zorlandığını doktoruna ifade eden Koufontinas bu eylemi bir ‘onur eylemi’ olarak nitelemektedir.
Eski ND lideri ve Başbakan Konstantinos Mitsotakis’in kızı ve politikacı Dora Bakoyanni’nin eşi Pavlos Bakoyanni suikasti nedeni ile de hüküm giyen Koufontinas’ın eyleminin gözlerden kaçırılma isteğinin altında yatan nedenin aynı zamanda öldürülmüş bir aile üyesinin intikamı olduğuna dair iddialar eski Başbakan Alexis Çipras dahil pek çok kesim tarafından yüksek sesle dile getirilmektedir. Bununla beraber, bazı suikast kurbanlarının yakınları da sürdürülmekte olan hükümet politikasına itirazlarını çeşitli şekilerde basın ile paylaştı ve bir intikam politikasının aracı olmayı reddettiklerini ifade ettiler.
Eyleminin ilk günlerinden itibaren başta üniversite öğretim üyeleri olmak üzere, öğrenciler, yüksek mahkeme üyeleri, doktorlar, çeşitli siyasi partiler olmak üzere pek çok kesim tarafından yaşam hakkına saygı çağrıları ile konu gündemdeki yerini gittikçe arttırmakta olduğu görülüyor.
DIMITRIS KOUFONTINAS KİMDİR?
1958 yılında Şeyh Bedreddin’in hemşehrisi olacağı Serres şehrinde dünyaya geldi. 1972'de ailesiyle birlikte kalıcı olarak Atina’ya yerleşti ve Atina Hukuk Fakültesi Ekonomi Bölümü'nde okudu .
Çocukluğundan beri sol eğilimleri vardı ve öğrenci olarak PAMK (PASOK öğrenci örgütlenmesi) yerel organizasyonuna katıldı ve aslında PASOK gazetesi Öğrenci Mücadelesi'nin yaratılmasının öncülerindendi.
Daha sonra PASOK gençlik örgütlenmesinin en dinamik yöneticilerinden biri oldu. Bununla birlikte, toplumun sosyalist dönüşümü için silahlı mücadeleden yana olduğu için, aşırı görüşleri nedeniyle partiden ihraç edildi.
Böylece 1981-1983 yılları arasında 17N (17 Kasım) örgütünün bir üyesi oldu ve yeni üyelerin alınmasına yardım etti ve örgütün çeşitli çekirdeklerinin faaliyetlerine öncülük etti. Ayrıca örgütün operasyonlarının çoğunda da yer aldı, bu nedenle birçok suçlamayla yüz yüze kaldı.
Nihayet 5 Eylül 2002 günü gönüllü olarak teslim oldu ve 17 Kasım eylemlerinin sorumluluğunu üstlendiğini belirttiği ifade ve mahkeme süreçleri ile beraber bu sürecin politik olarak da sorumluluğunu üstlenen bir tutum aldı.
Yaptığı siyasi savunma nedeniyle, 1983'ün başından beri, aralarında Türk, Amerikan ve İngiliz diplomatlar ile iş adamları ve sağ çevrelere karşı gerçekleştirilen pek çok eylemin iştirakçisi olmaktan sorumlu bulundu. Örgüt üyelerinin yargılandığı davada 11 cinayet, patlama, soygun ve örgüte katılmaktan 11 ömür boyu hapis ve ayrıca 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Dimitris Koufontinas tutuklandığından beri dört defa açlık grevi eylemi yapmıştı ancak sonuncusu ilk defa ölüm orucu şeklinde devam etmekte ve yaşam sınırında olduğu doktorları tarafından teyit edilmekte. Başta devletin intikam güdüleri ile hareket ettiğini iddia ettiği çeşitli insan hakları temelli ihlaller olmak üzere ikisi 2015, birisi 2018 ve sonuncusu da Ocak 2021 olmak üzere 3 açlık grevi eylemi ve şimdi de ölüm orucu eylemi gerçekleştirmekte.