Dış basında Akbelen'deki orman direnişi nasıl görülüyor?

Dış basında Akbelen'deki orman direnişi nasıl görülüyor?
Muğla İkizköy'deki Akbelen Ormanı'ndaki kesim ve köylülerin direnişi 24 Temmuz'dan beri sürüyor. Dünyadan haber kuruluşları da bölgedeki direnişi okuyucularına duyuruyor.

Artı Gerçek - Muğla'nın İkizköy Mahallesi'ne bağlı Akbelen mevkinde maden için istimlak edilen alandaki ormanda bir haftadır süren ağaç kesimi ve bu kesime karşı köylülerin direnişi dokuzuncu gününde sürerken eylemler dış basında da kendine yer buluyor.

ABD merkezli Associated Press haber ajansı yaşananları "Yerel halk, elektrikli testerelerin işi bittikten sonra Türkiye'nin güneybatısındaki ormanı kurtarmak için savaşmaya devam edecekleri sözünü verdi" başlığıyla okuyucularıyla paylaştı.

'DÖRT YILDIR KORUDUĞUMUZ AĞAÇLARI SEKİZ GÜNDE YOK ETTİLER, SON DAMLASINA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'

"Pazartesi günü Türkiye'nin güneybatısında kömür madenciliği için ayrılan ormanlık alanları korumak için savaşan kampanyacılar, ağaç kesimi sona ererken mücadelelerini sürdürme sözü verdiler. Muğla'nın İkizköy ilçesi yakınlarında bulunan linyit madeninin önünü açan kesimlere karşı bölge halkı dört yıldır nöbet tutuyor. Bir hafta önce ağaç kesmeye başlamak için gelen elektrikli testereli kesim ekipleri, operasyonu korumak için sevk edilen polis ile bölge sakinleri arasında şiddetli çatışmaların ardından şimdi çalışmalarını bitirdi" denilen haberde, İkizköy Çevre Komitesi'nden Nejla Işık'ın "Ormanımızı katlettiler. Dört yıldır koruduğumuz ağaçlarımızı sekiz günde yok ettiler. İkizköylüler olarak verdiğimiz sözden sonuna kadar dönmeyiz. Son damlasına kadar mücadele edeceğiz" sözlerine yer verildi.

Haberde protestolar sırasında yaklaşık 40 kişinin gözaltına alındığı, jandarmanın insanların bölgeye girmesini engellemek için tazyikli su ve biber gazı kullandığı belirtilerek "740 bin metrekarelik (183 dönüm) orman, hükümetle yakın bağları olan şirketler olan IC İçtaş Enerji ve Limak Enerji tarafından işletilen yakındaki iki termik santralden verimsiz bir yakıt olan linyit çıkarmak için kesildi" ifadesine yer verildi. Türkiye'deki hak gruplarının ormanları koruma mücadelesini, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi ve 2016 Paris Anlaşması kapsamında “Türkiye'nin çevresel yükümlülüklerini ihlal etmesine karşı bir mücadele” olarak tanımladığına dikkat çekildi.

AP'nin haberinde ayrıca Berlin merkezli bir iklim eylemi platformu olan Climate Transparency'nin 2022 raporuna göre Türkiye'nin elektriğinin yüzde 32'sini kömürden ürettiği ve 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefine rağmen, şu anda kömürle üretilen elektriği 20,4 gigawatt artırmayı planladığı bilgisine de yer verildi.

'ORMANA KARŞI KÖMÜR'

Fransız haber ajansı AFP ise Eylül Yaşar imzalı haberinde "Ormana karşı kömür: Türk halkı ağaçları kurtarmak için seferber oldu" başlığını kullandı.

"Türkiye bu ayın başından beri orman yangınlarıyla mücadele ederken, geçen pazartesi günü İkizköy köyünde köylüler ve jandarma güçleri arasında ormanlık alana tomruk ekiplerinin gelmesiyle gerginlik patlak verdi ve yüzlerce ekoloji savunucusu ormanı kurtarmaya koştu. Jandarma, köylülerin ormana girmesini engellemek için barikatlar kurmuş, güvenlik güçleri kalabalığı geri püskürtmek için göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su sıkınca şiddetli arbede yaşanmıştı" ifadeleri kullanılan haberde İkizköylü 54 yaşındaki Ayşe Çoban'ın "Ağaçlarımızı kestiler, zeytinliklerimizi kökünden söktüler, topraklarımızı kazıyıp çöpe atıyorlar ve hepsini termik santrallerde altın ve kömür için yakıyorlar. Zarar artık verildi. Ülkeyi mahvettiler. Kalbim parçalanıyor" sözlerine yer verildi.

'EĞİTİMSİZ DEDİĞİMİZ İNSANLAR İKLİM ADALETİ İÇİN MÜCADELE EDİYOR'

"Güvenlik barikatlarını aşmayı başaran bazı aktivistler, geçtiğimiz hafta ormanları işgal ederek ağaçlara sarıldı. Bölgeyi terk etme çağrısına kulak asmayan çok sayıda köylü gözaltına alındı" diye devam eden haberde sözlerine yer verilen çevre mühendisi ve ekoloji aktivisti Deniz Gümüşel, "Akbelen bence Türkiye ve dünyaya harika bir mesaj vermeyi başardı. Bunlar sadece Türkiye'de değil, küresel ölçekte de en güçlü şirketler. Eğitimsiz dediğimiz, dünyadan habersiz sandığımız o kadınlar burada iklimi savunuyor, iklim adaleti için mücadele ediyor.

AFP'nin haberinde kömürün Türkiye'nin enerji ihtiyacının dörtte birinden fazlasını sağladığı ve kömür endüstrisinin Türkiye'nin elektriğinin üçte birinden fazlasını ürettiği belirtilirken iklim savunucularının Türkiye'nin muazzam bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olduğunu ve elektrik üretmek için kömüre ihtiyacı olmadığını söylediğine dikkat çekildi. Ancak 2022 sonu itibarıyla Türkiye'deki elektriğin sadece yüzde 15,5'i güneş ve rüzgar enerjisinden üretiliyor.

NE OLMUŞTU?

YK Enerji olarak bilinen şirket Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Linyit Maden İşletmesi'nin 2014'te özelleştirilmesi sonrası IC İçtaş Enerji ve Limak Enerji ortaklığı tarafından 23 Aralık 2014'te işletilmek üzere devralınmasıyla kuruldu. Şirketin Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için 2019'da köylülere gönderdiği ihbarnamede topraklarını projenin sahibi olan Limak ve İçtaş'a satmaları söyleniyordu.

Köylülerin çoğu bu teklifi kabul etmedi. İkizköy'e bağlı, Işıkdere mevkinde birkaç yıl önce aynı santral için bir başka maden projesi hayata geçirilmişti. Köylülerin bu projede yerinden edilenlere tanık olması bu kararlarında etkili olmuştu. 2019 ve 2020 döneminde avukatların yardımını alan ve idari başvurular yapan köylüler çabalarından sonuç alamadı. Direniş 2021 yılının Nisan ve Temmuz aylarındaki ağaç kesme girişimlerinden itibaren çadırlı bir nöbete dönüştü. Türkiye'de 1 Mart 2022'de Resmi Gazete'de yayımlanan yeni bir yönetmelikle zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale gelmişti. Aynı Mart ayının sonundaysa zeytinliklerin olduğu Akbelen'de YK Enerji tarafından 20-30 zeytin ağacının söküldüğü ve söküme direnen iki kişinin gözaltına alındığı bildirilmişti.

Akbelen Ormanı'nda maden projesiyle ilgili dava sürecinde üç kez bilirkişi raporu düzenlendi. Geçen Kasım sonunda hazırlanan üçüncü raporda, ormanın kömür madenciliğine açılabileceğine uygun olduğu konusunda kanaat bildirilmişti. Bunun ardından mahkeme yürütmeyi durdurma kararını kaldırmıştı. (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar