Financial Times: Erdoğan'ın seçim zaferinin tadını çıkarmak için çok az zamanı var
Artı Gerçek - İngiltere merkezli Financial Times (FT) gazetesi, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yayın kurulu imzalı bir başyazı yayınlandı. "Türkiye ekonomisi ve demokrasisi için endişeli gelecek" başlıklı yazının spotunda "Erdoğan'ın seçim zaferinin tadını çıkarmak için çok az zamanı var" ifadelerine yer verildi.
'MİLYONLARCA TÜRK ENDİŞELENMEKTE HAKLI'
Başyazıda "Pazar günkü cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda zafer ilan ettikten sonra Recep Tayyip Erdoğan, coşkulu taraftarlarına hitaben "Tek kazanan Türkiye oldu" dedi. Yine de, emektar cumhurbaşkanının sadık yandaşları kutlama yaparken, diğer milyonlarca Türk, diktatörün yönetiminin kutuplaşmış ülkeleri için bir beş yıl daha ne anlama geleceği konusunda ıstırap çekerek kederle başlarını eğecek. Endişelenmekte haklılar. Türk siyasetine yirmi yıldır hakim olan Erdoğan bile, eğer ulusun ekonomik krize daha derin dalmasından kaçınmak istiyorsa, zaferinin tadını çıkaracak vakti olmadığını anlamalı" ifadeleri kullanıldı.
Seçimlerin Türk Lirası'nın rekor değer kaybı yaşadığı ve resmi rakamlara göre yüzde 44'lük enflasyonla derin bir hayat pahalılığı krizi sırasında yapıldığına dikkat çekilen başyazıda "Kriz, büyük ölçüde Erdoğan'ın alışılmışın dışında ekonomi politikaları izlemesinin bir sonucu. Enflasyon yükselirken ve merkez bankasının bağımsızlığını kısırlaştırırken, yüksek faiz oranlarındaki artışlardan yakındı. Devletin azalan kaynakları üzerindeki baskı, emeklilik yaşı düzenlemelerinin değiştirilmesi ve memur maaşlarının artırılması da dahil olmak üzere bir dizi bariz seçim eşantiyonuyla artacak. Devlet ayrıca rekora yakın bir cari açıkla boğuşuyor. Yine de Erdoğan'ın politikaları, Batılı müttefiklerle kavga çıkarma eğilimi ve otoriterliğe doğru kaymasıyla birleşince, çok ihtiyaç duyulan parayı sağlayabilecek yabancı yatırımcıları uzun zaman önce korkuttu. Bu sürdürülebilir değil" dendi.
'ERDOĞAN'IN KİŞİSEL KAPRİSLERİNİ BİR KENARA BIRAKMASI GEREKİYOR'
"Devletin lirayı savunacak kaynakları tükeniyor. Erdoğan'ın kişisel kaprislerini bir kenara bırakması, geleneksel para politikasına dönmesi ve devlet kurumlarına yeniden itibar kazandıracak ciddi adımlar atması gerekiyor" ifadelerinin kullanıldığı başyazıda "Ancak o zaman Ankara'nın temkinli yatırımcıları geri dönmeye ikna etme şansı olabilir. Ama Erdoğan kendisinden beklenildiği gibi davranırsa, Batı, Türkiye ile başka bir öngörülemeyen ilişkiler dönemini beklemeli. Erdoğan'ın zaferinin ülke demokrasisi açısından ne anlama geleceği konusunda da endişeler var. AKP'yi 21 yıl önce iktidara getirdiği ilk günden bu yana, gücü konsolide etti ve karar alma sürecini benzeri görülmemiş seviyelere çıkardı ve tek adam yönetimine daha da yaklaştı. 2017'de anayasal referandumdan geçmesinden bu yana Türkiye'nin parlamenter demokrasisini mutlak güce sahip bir cumhurbaşkanlığıyla değiştirdi" yorumu yapıldı.
'ANAYASAYA GÖRE SON DÖNEMİ OLMALI'
Başyazısında seçimlerin adil olmayan şartlarda yapıldığı ,ana akım medyanın çoğunlukla hükümetin kontrolü altında olduğu, HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş dahil muhalif siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler ve iş insanlarının cezaevinde olduğunu hatırlatan FT yazısını şu ifadelerle sonlandırdı: "İlk turda ne kendisi ne de Kılıçdaroğlu oyların yüzde 50'den fazlasını alamayınca seçimin ikinci tura kalmak zorunda kalması, bölücü lideri sevenler ve ondan nefret edenler arasındaki siyasi uçurumun altını çiziyor. Anayasal olarak bu, Erdoğan'ın son dönemi olmalıdır. Eğer gerçekten öyleyse, bırakacağı mirası düşünmesi akıllıca olacaktır. Ancak rotası ne olursa olsun, Türkiye endişe verici derecede fırtınalı sulara girme riskini alıyor." (DIŞ HABERLER)