'Göç Yasası Reformu' Alman parlamentosunda tartışılmaya başlandı

'Göç Yasası Reformu' Alman parlamentosunda tartışılmaya başlandı
Almanya'da hükümetin tartışmalara yol açan göç yasası reformu parlamentoda tartışılmaya başlandı. Muhalefet tasarıya karşı çıkarken, koalisyon partileri "dünyanın en çağdaş vatandaşlık yasasını" istediklerini söyledi.

Artı Gerçek - Almanya parlamentosunda dün hükümetin vatandaşlığa geçişin kolaylaştırılması ve çifte vatandaşlığın mümkün kılınması yönündeki planları tartışıldı.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin talebi ile gündeme alınan vatandaşlık reformunun tartışıldığı oturumda, CDU/CSU planları sert bir şekilde eleştirirken, koalisyon partileri Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) vekiller reformu savundu.

Muhafazakar çizgideki Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinden vekil Andrea Lindholz, çifte vatandaşlık planlarının "toplumsal birlikteliği güçlendirmek yerine zayıflatacağını" söyledi.

Çifte vatandaşlığa sadece istisnai durumlarda izin verilmesi gerektiğini savunan Lindholz, çifte vatandaşlığın "sadakat" sorunu yaratacağını savundu.

MUHALEFETTEN 'OTOKRATİK ÜLKE' VURGUSU

"Alman vatandaşlığı olan çifte vatandaşların başka bir ülke için askerlik hizmeti" yapmasının bir sorun olacağına işaret eden Lindhoz, "otokratik bir şekilde yönetilen ülkelerin" vatandaşlarının Alman pasaportu almaları halinde geldikleri ülkenin vatandaşlığını vermeleri gerektiğini ifade etti.

Lindholz, vatandaşlığa geçiş için Almanya'da yaşama süresinin sekizden beş yıla indirilmesi planlarını da eleştirerek, bu sürenin düşürülmesinin ilkelere aykırı olduğunu, vatandaşlığın uyum sürecinin sonunda elde edilmesi gereken bir hak olduğunu ifade etti.

'DÜNYANIN EN ÇAĞDAŞ VATANDAŞLIK YASASINI İSTİYORUZ'

SPD'li Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabali-Radovan ise Hristiyan Birlik partilerini toplumun birliği için tehlikeli olacak "masal ve mitleri yaymakla" suçladı. Almanya'nın vatandaşlığa geçen yabancılar nedeniyle de "güçlü bir ülke" olduğunun altını çizen Alabali-Radovan, CDU/CSU'ya "Saygısızlığı bırakın, hayatın gerçeklerine dönün" çağrısı yaptı.

Alabali-Radovan, reform planlarını "Dünyanın en çağdaş vatandaşlık yasasını istiyoruz" sözleriyle savundu.

Oturumda söz alan Yeşiller Eş Başkanı Omid Nouripour ise Hristiyan Birlik partilerini "dünyanın sonuymuş" gibi davranmakla ve "insanlarda güvensizlik yaratmaya" çalışmakla suçladı. Vatandaşlığa geçiş konusunda herkesi birlik olmaya çağıran Nouripour, "Daha fazla bölünmeyi önlemek için her şeyi yapalım. Bunun için elimizi uzatıyoruz" ifadelerini kullandı.

FDP'li İçişleri uzmanı Konstantin Kuhle ise partisinin vatandaşlık ile vasıflı eleman göçünü birlikte düzenleme önerisini tekrarladı. Her iki konunun da ortak bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade eden Kuhle, toplumsal kabulün sağlanabilmesi için, vatandaşlık meselesinin kurallara dayalı olması gerektiğini söyledi.

SOL PARTİ'DEN DESTEK, AFD'DEN ELEŞTİRİ

Muhalefetteki Sol Parti, koalisyon hükümetinin vatandaşlık reformu planlarını destekliyor. Sol Parti Eş Başkanı Janine Wissler, hükümetin planlarına destek vererek, "Almanya bir göç ülkesi ve bu gerçeklik artık nihayet vatandaşlık yasasına da yansımalı" şeklinde konuştu. Wissler, bu reformun çok geciktiğini de sözlerine ekledi.

Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ise vatandaşlık reformu planlarına karşı çıkıyor. AfD'li milletvekili Gottfried Curio, planlanan yeni düzenlemenin vatandaşlık için gereken koşulları ortadan kaldırmayı amaçladığını savunarak, hükümetin "yeterince uyum sağlamamış" yabancılara pasaport vermeyi hızlandıracağını öne sürdü. Curio, bunun "paralel toplum inşa etme programı" olacağını iddia etti.

SPD'li İçişleri Bakanı Nancy Faeser'in üzerinde çalışmaları sürdürdüğü yeni vatandaşlık yasası, Almanya'da yaşayan yabancılara şartları sağladıkları takdirde, sekiz yerine beş yıl sonra vatandaşlık hakkı tanınmasını öngörüyor. Ayrıca, çifte vatandaşlığın da önünün açılması planlanıyor. (Kaynak)

Öne Çıkanlar