HDP'ye uluslararası destek: Kobane'deki mağlubiyetin intikamı alınıyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014'teki Kobane eylemlerini gerekçe göstererek aralarında eski milletvekilleri ve HDP MYK üyelerinin de olduğu 82 kişilik gözalt kararına da yurt dışında da tepkiler sürüyor.
Almanya’dan Yeşiller Partisi, Yunanistan’dan SYRIZA, Filipinler’den Emekçi Kitleler Partisi, Brezilya’dan Sosyalizm ve Özgürlük Partisi, İngiltere’den Kürdistan Barış İnisiyatifi, Fas’tan Birleşik Sosyalist Parti ile İlerici Kadınlar Derneği'nden yapılan açıklamalarla gözaltı kararı kınandı. HDP'nin yanında olduğunu belirten kurumlar, mesajlarında saldırının bütün muhalefeti susturmaya yönelik sistematik bir saldırı olduğunu vurguladı.
ALMAN YEŞİLLER PARTİSİ: ERDOĞAN'IN AMACI ELEŞTİREL DÜŞÜNCEYİ TÜMÜYLE ORTADAN KALDIRMAKTIR
Almanya Yeşiller Partisinden Federal Parlamento üyeleri Claudia Roth ve Cem Özdemir yaptıkları ortak açıklamada, saldırıların Türkiye’yi muhaliflerden temizlemeye ve eleştirel olanları tamamiyle susturmaya dönük olduğuna işaret edilerek şöyle denildi:
"80’in üzerinde HDP’li üye ve siyasetçiye yönelik Türkiye’de gözaltılarla, Erdoğan otokratik siyasetini kendisinden farklı düşünenlere karşı intikam alırcasına devam ettirmektedir. Bir kez daha ortaya çıkıyor ki, Erdoğan’ın amacı tarafsız ve bağımsız hukuku uygulamak değil, eleştirel düşünceyi baskı altına almak ve tümüyle ortadan kaldırmaktır.
Gözaltı operasyonunun resmi olarak öne sürülen sebepleri saçma olduğu kadar, Erdoğan’ın hukukun üstünlüğü ilkesini esastan nasıl ortadan kaldırdığını da göstermektedir. Erdoğan’ın saldırgan ve militarist dış politikası nedeniyle ve ülke içinde ve bölgede gerginliği artırıcı tutumundan dolayı hem ulusal hem de uluslararası alanda eleştirilerin odağı haline geldiği bilinmektedir. Bu gözaltılar, ülkeyi muhaliflerden temizlemeye ve eleştirel olanları büsbütün susturmaya dönük çılgınca bir düşüncenin sonucunda ortaya çıkmış aciz ve umutsuz bir çabadır.
Erdoğan bunu başarmamalı ve başaramayacaktır. Bu gözaltılar Federal Almanya’nın, Erdoğan’ın bu otokratik siyasetini en sert biçimiyle eleştirip mahkum etmesini, öteden beri talep edilen ekonomik ve askeri yaptırımları ivedilikle devreye sokmasını zorunlu kılmaktadır.
Bütün zorluklara ve baskılara rağmen demokrasinin, hukukun üstünlüğü ve çoğulculuğun bayrağını her zaman yüksekte tutan kişiler olan gözaltındakiler ve HDP’yle dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz."
EMEKÇİ KİTLELER PARTİSİ: KOBANE'DEKİ MAĞLUBİYETİN İNTİKAMI HDP'DEN ALINIYOR
Filipinler’den Emekçi Kitleler Partisi (The Partido Lakas ng Masa- PLM) ise yaptığı açıklamada gözaltı kararını kınarken, "Rejim, IŞİD güçlerinin Kobani'de mağlup olmasının intikamını HDP'den almak istemektedir" dedi. Açıklamada şöyle denildi:
"PLM olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aşırı milliyetçi ve Kürt karşıtı hükümetinin, HDP üyelerine yönelik Ankara Başsavcısının 82 kişi hakkında gözaltı emri çıkarmasıyla hedef aldığı son gözaltı dalgasını kınıyoruz.
Erdoğan rejimi, Suriye ve Irak'taki soykırım saldırısında IŞİD'e yardım etmiştir ve Kuzey Suriye'de Rojava'da Kürtlere karşı etnik temizlik yapmaktadır. Şimdi de rejim, IŞİD güçlerinin Kobani'de mağlup olmasının intikamını HDP'den almak istemektedir. Bu açıkça demokratik hakları ve Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını destekleyen HDP'ye yönelik bir saldırı kampanyasıdır."
SYRİZA'DAN DAYANIŞMA MESAJI
Yunanistan’daki Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) Uluslararası ve Avrupa İşleri Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada da, HDP ile dayanışma içerisinde olduğu belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"SYRIZA, Erdoğan hükümetinin yeni otoriter baskılarına karşı sesini demokratik ve ilerici Türkiye vatandaşlarıyla birleştiriyor. Aralarında Kars Belediye Başkanı ve üst düzey yöneticilerinin bulunduğu 82 HDP’linin, Ekim 2014’teki kitlesel protestolar gerekçe gösterilerek gözaltına alınması, Türkiye’de uzun süredir devam eden siyasi ve sosyal hak ihlalleri serisinin bir başka bölümüdür. SYRIZA olarak, HDP ve Türkiye’de bu kadar zor koşullara rağmen cesaret ve özveri ile demokrasi mücadelesi veren tüm ilerici kesimlerle tam dayanışmamızı ifade ediyoruz."
PSOL: SİVİL HAKLARIN İHLALİDİR
Brezilya’dan Sosyalizm ve Özgürlük Partisi (PSOL) de yaptığı açıklamada, "Bu saldırı sivil hakların ihlalidir" diyerek şöyle devam etti:
Türkiye'de demokrasi için HDP’lilere için özgürlük! HDP’nin 82 üyesinin gözaltına alınması, Türk hükümetinin ülkedeki demokrasiye yönelik en son saldırısıdır. Erdoğan hükümeti, halkın siyasi örgütlerini sindirmek ve sonsuza kadar iktidarda kalmak için sivil hakları ihlal etmektedir. PSOL olarak Brezilya'dan bizler, Türk rejiminin otoriterliğini kınıyoruz ve ülkede eşitlik ve demokrasi için mücadele ettikleri için gözaltına alınan 82 kişi ve diğer tüm Türk ve Kürt aktivist ve parti üyelerine özgürlük talep ediyoruz. Sizinle birlikteyiz, mücadelemiz aynı. Bu girişim Kürt temsilini ve muhalefeti ortadan kaldırmaya yönelik sistematik bir saldırıdır."
KÜRDİSTAN'DA BARIŞ İNİSİYATİFİ: 2015'TEN BERİ BİNLERCE HDP'Lİ TUTUKLU
İngiltere merkezli Kürdistan'da Barış İnisiyatifi de gözaltıları kınadığı mesajında, "2015 yılından bu yana binlerce HDP üyesi ve yöneticisi gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu, HDP'yi Türkiye'deki Kürt temsilinin herhangi bir tezahürünü ve hükümete karşı herhangi bir muhalefeti ortadan kaldırmaya yönelik sistematik bir girişimdir" dedi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Türk yetkililer, HDP’nin eski belediye başkanları, milletvekilleri ve partinin mevcut Merkez Yürütme Kurulu üyesi dahil 82 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Gözaltı kararında isnat edilen suçlar; HDP’nin IŞİD’in 2014'te Suriye’deki Kürt kenti Kobani’yi ele geçirme girişimine karşı çıkması ve Türk hükümetinin Türkiye'deki insanların kenti savunmasına izin vermemesiyle bağlantılı. Türk devletinin IŞİD saldırısına izin veren ve aslında onu bir bakıma koruyan tutumu Türkiye'de özellikle Kürt nüfus arasında o dönem büyük protestolara yol açtı. 2014 yılında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 9,77 kazandı. Haziran 2015 genel seçimlerinde HDP oyların yüzde13,2'sini aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP-MHP hükümetinin buna cevabı HDP'yi kriminalize etmek oldu. 2015 yılından bu yana binlerce HDP üyesi ve yöneticisi gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu, HDP'yi Türkiye'deki Kürt temsilinin herhangi bir tezahürünü ve hükümete karşı herhangi bir muhalefeti ortadan kaldırmaya yönelik sistematik bir girişimdir.
Demokrasiye yönelik bu son saldırı, temel hakların bu şekilde bastırılması konusunda bırakın İngiltere ve Avrupa hükümetlerinden eleştiri gelmesini herhangi bir yorum bile olmadı. Bu kabul edilemez ve sorgulanmalıdır. Erdoğan ve hükümeti cesaretlenmiştir. Giderek artan ekonomik ve sosyal krizin ortasında, Ortadoğu ve Akdeniz'de tehlikeli bir eğilim haline gelmişlerdir ve ayrıca Kürt halkı için bir trajedidirler. Bu saldırıyı şimdi durdurun."
FAS: DİRENİŞİNİZİ SELAMLIYORUZ
Fas Birleşik Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Nebile Münip de paylaştığı dayanışma mesajında operasyonu kınayarak şöyle dedi:
"HDP’de mücadele veren kadın, erkek tüm yoldaşlar en iyi dayanışma selamlarımızı iletiyor, özgürlük ve adalet için direniş mücadelenizi selamlıyorum. Sizlere ve partinize karşı girişilen tutuklama operasyonlarını şiddetle kınıyorum."
Fas İlerici Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Suat Brahmi tarafından yapılan açıklamada da gözaltıların serbest bırakılması istendi:
"Bizler, Fas İlerici Kadınlar Derneği olarak HDP'li kadın ve erkek devrimcilerin, bir bütün olarak HDP’nin karşı karşıya kaldığı gözaltı ve tutuklama operasyonlarını şiddetle kınarken, HDP ile şartsız ve mutlak dayanışmamızı ilan ediyoruz. Gözaltına alınan, tutuklu bulunan tüm devrimcilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz." (HABER MERKEZİ)