İngiltere'den sığınmacıları Ruanda'ya gönderecek ilk uçuş AİHM kararıyla son anda iptal edildi
İngiltere hükümetinin sığınmacıları, başvuruları sonuçlanıncaya kadar Ruanda'ya gönderme planı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) engeline takıldı.
Uçakla götürülmesi planlanan 7 kişiden birinin başvurusunu gün içinde öncelikli olarak inceleyen AİHM, bu kişinin gönderilemeyeceğine karar verdi.
İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın BBC'ye yaptığı açıklamaya göre, AİHM kararı sonrası, salı gecesi (dün) yapılması planlanan ilk uçuş son anda iptal edildi.
Yerel saatle 22:30'da (TSİ 00:30) Wiltshire'daki bir askeri üsten havalanması planlanan uçak, Strasbourg'daki yargı kararı sonrası iptal edildi ve içindeki tüm yolcular uçaktan indirildi.
Konuyla ilgili bir "acil ara karar" açıklayan AİHM, planlanan uçuşa birkaç saat kala K.N. adlı Iraklı sığınmacının Ruanda'ya gönderilemeyeceğini belirtti.
AİHM, İngiltere'deki doktorların bu kişinin işkence mağduru olabileceği yönündeki bulgusunu hatırlattı. K.N.'nin avukatları dün İngiltere'deki Yüksek Mahkeme'ye başvurularından bir sonuç alamamaları üzerine AİHM'e başvurmuştu. AİHM'in kararı öncesinde İngiltere yargısı, sığınmacıların Ruanda'ya gönderilmesine bir engel bulunmadığına hükmetmişti.
İngiltere'de Yüksek Mahkeme geçtiğimiz cuma günü açıkladığı kararında, sığınmacıları Ruanda'ya gönderme politikası hakkında üç hafta içinde detaylı bir rapor hazırlanmasını talep etmişti.
AİHM, bu rapor yayınlanıncaya kadar K.N.'nin Ruanda'ya gönderilemeyeceğini açıkladı.
PATEL: AİHM’İN MÜDAHALESİ ÇOK ŞAŞIRTICI, HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM
İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, planın yerel mahkemelerde defalarca kabul edilmesine karşın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin müdahalesinin çok şaşırtıcı olduğunu söyledi.
Patel "Bu planın hayata geçirilmesinin kolay olmayacağını hep söyledim. Yargının son andaki meydan okuyuşu ve son dakika iddiaları nedeniyle bugünkü uçuşun iptal edilmesi beni hayal kırıklığına uğrattı" diye konuştu.
Patel, İçişleri Bakanlığı'nın hukuk ekibinin verilen her kararı yeniden incelediğini ve bir sonraki uçuş için hazırlıkların "şu an" başladığını da ekledi.
Bugünkü ilk uçakta yer alması planlanan onlarca sığınmacı, sınır dışı edilmelerine karşı bireysel itirazlarda bulunup İngiltere'deki bu itirazları kazanarak listeden çıkarılmıştı.
Başbakan Boris Johnson Ruanda planını savundu ve avukatların itirazları için suç çetelerini azmettirme girişimi olduğunu savundu.
Plana hukuki itirazların yapılmasını öngördüğünü belirten Johnson, planı uygulamak için hükümetin yasada değişiklik yapması gerekebileceğini söyledi. Johnson, bunu İngiltere'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden ayrılmayı düşünüp düşünmediği yönündeki bir soruya cevaben söyledi.
Ruanda hükümeti ise İngiltere'den gelecek sığınmacıları karşılamaya hazır olduklarını belirtti ve bu anlaşmayı "yenilikçi bir çözüm" olarak savundu.
Uçağın İngiliz yargısı tarafından tamamen engellenmesine yönelik son girişim da pazartesi günü temyiz mahkemesi tarafından reddedilmişti.
Uçuşun maliyetinin 500 bin sterlini aşması bekleniyor ancak yetkililer bu yolla insan kaçakçılarının girişimlerini sekteye uğratmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Pazartesi günü Manş Denizi'ni geçen üç teknede toplam 138 kişi İngiltere kıyılarına ulaştı. Bu yolla bu yıl ülkeye giren göçmen sayısı 10 bini aştı.
İNGİLTERE’NİN RUANDA PLANINA ELEŞTİRİ
Sığınmacıları Ruanda'ya gönderme planına tepki gösteren insan hakları örgütleri ve muhalif politikacıların yanı sıra Anglikan Kilisesi liderleri de planı kınayan açıklamalar yaptı.
Bir hükümet sözcüsü, son dakika yasal itirazların sürmesinin beklendiğini ancak uçuşları başlatmaktan vazgeçilmeyeceğini kaydetti. Sözcü, sığınmacıları doğu Afrika ülkesi Ruanda'ya göndermenin insan kaçakçılarının iş modelini yıkacağını ve dolayısıyla hayat kurtaracağını savundu.
Uçakta kaç kişinin gönderileceği tam olarak belli değildi. İçişleri Bakanlığı dün gece bu sayının 8 olduğunu açıklarken, Care4Calais adlı sığınmacılara yönelik yardım kuruluşu sayının 7'ye düştüğünü söyledi.
BBC'ye konuşan bir hükümet yetkilisi, insanları uçuşta tutmak için ellerinden geleni yapacaklarını ancak sığınmacıların gönderilmesine karşı kampanya yürütenler ve plana muhalif avukatların da geri kalan sığınmacıların bugün uçuştan çıkarılması için her türlü boşluğu kullanmalarını beklediklerini söyledi.
‘BRİTANYA’YI UTANDIRAN POLİTİKA’
Anglikan Kilisesi'nin üst düzey liderleri Times gazetesine yazdıkları mektupta hükümetin Ruanda planını, "Britanya'yı utandıran ahlak dışı bir politika" olarak nitelendirdi.
Canterbury ve York Başpiskoposları ile Lordlar Kamarası'nda görev yapan 20'den fazla piskopos tarafından imzalanan mektupta, sınır dışı edilenlerin sığınma taleplerinin dikkate alınmadığı ya da içinde bulundukları durumu anlamaya yönelik herhangi bir girişimde bulunulmadığı belirtildi.
İngiltere Kilisesi'nin tüm üst düzey yöneticileri tarafından imzalanan mektupta, Ruanda'ya gönderilenlerin İngiltere'deki aileleriyle yeniden bir araya gelme şanslarının olmadığı belirtilerek şöyle denilmişti: "Birçoğu tarifsiz dehşetten kaçan çaresiz insanlar… Herkese sığınma hakkı tanıyamayız, ancak etik sorumluluklarımızı bir kenara bırakmamalı ya da sığınma talebinde bulunma hakkını koruyan uluslararası hukuku göz ardı etmemeliyiz."