İsrail'de tartışmalı yargı düzenlemesi geri döndü: Binlerce kişinin Kudüs'e yürüyüşü sürüyor

İsrail'de tartışmalı yargı düzenlemesi geri döndü: Binlerce kişinin Kudüs'e yürüyüşü sürüyor
İsrail'de Başbakan Netanyahu''nun 'yargıya darbe' olarak tanımlanan yasal düzenlemesi için parlamentoda oylamalara geri dönülecek. Binlerce muhalifin Batı Kudüs'e yürüyüşü de sürüyor.

Artı Gerçek - İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülke çapında benzeri görülmemiş protestoları tetikleyen yargı düzenlemesi kapsamında Yüksek Mahkeme'nin bazı yetkilerini kısıtlama kampanyasını yeniden canlandırdı. Ülkede protestolar yoğunlaşırken ve bir uzlaşı için arabuluculuk girişimleri sürerken Parlamento'nun 23 Temmuz Pazar günü Yüksek Mahkeme tasarısını oylamaya başlaması planlanıyor.

NE OLMUŞTU?

Netanyahu'nun ülkede şu ana kadar iktidara gelen en sağ eğilimli hükümeti Ocak ayında yemin ettikten kısa bir süre sonra yargı düzenlemesi tasarılarını başlattı. Önerilen değişiklikler Yüksek Mahkeme'nin yetkilerinin sınırlandırılmasını ve hükümete yargıçların atanmasında belirleyici yetkiler verilmesini içeriyordu. Ancak İsrail'in Batılı müttefikleri arasında artan endişe, yükselen huzursuzluk ve düşen para birimi karşısında Netanyahu, muhalefet partileriyle görüşmelere izin vermek için mart ayı sonunda girişimi askıya almıştı. Görüşmeler üç ay sonra durdu ve Netanyahu yasayı yeniden başlattı, önerilen bazı değişikliklerden va geçerken diğerlerini ilerletti.

'AKLA YATKINLIK YASA TASARISI' NEDİR?

Yüksek Mahkeme'nin hükümetin aldığı kararları "kamu çıkarına hizmet etmediği, çıkar çatışması doğurduğu" gibi gerekçelerle "mantık dışı olduğunu" belirterek bozma yetkisini ortadan kaldırmayı öngören yasa tasarısı, kamuoyunda "akla yatkınlık" yasa tasarısı biçiminde tartışılıyor. Tasarıyı destekleyenler bunun daha etkin bir yönetime olanak sağlayacağını, ancak yine de mahkemeye yargı denetimi için geniş bir alan bırakacağını söylüyor. Eleştirenler ise bunun yolsuzluğa ve yetkinin kötüye kullanılmasına kapı açacağını söylüyor.

HÜKÜMETİN YARGIYLA SORUNU NE?

İktidardaki koalisyonda yer alan pek çok kişi yargının sol eğilimli, elitist ve siyasete fazla müdahaleci olduğunu düşünüyor, azınlık haklarını ulusal çıkarların önüne koyan ve sadece seçilmiş yetkililerin elinde olması gerektiğini söyledikleri yetkileri üstlenen bir kurum olduğunu savunuyor

NEDEN BU KADAR ÇOK İSRAİLLİ PROTESTO EDİYOR?

Eylemciler demokrasinin tehlikede olduğuna inanıyorlar. Pek çok kişi, uzun süredir inkar ettiği bir yolsuzluk davasına karışmış olan Başbakan Netanyahu ve onun aşırı sağcı hükümetinin yargı bağımsızlığını kısıtlayacağından ve bunun ciddi diplomatik ve ekonomik sonuçları olacağından korkuyor. Anketler, yargı düzenlemesinin esas olarak artan yaşam maliyetleri ve güvenlik sorunlarından endişe duyan İsrailliler arasında popüler olmadığını gösterdi.

ÖNERİLEN DEĞİŞİKLİKLER NEDEN BU KADAR CİDDİ ENDİŞELERE YOL AÇIYOR?

İsrail'in demokratik temelleri nispeten kırılgan. Yazılı bir anayasası yok, Knesset'te hükümet 64'e 56 çoğunluğa sahip ve cumhurbaşkanlığı makamı büyük ölçüde törensel. Dolayısıyla Yüksek Mahkeme sivil hakları ve hukukun üstünlüğünü koruyan bir demokrasi kalesi olarak görülüyor.

BİNLERCE KİŞİ BATI KUDÜS'E YÜRÜYOR

Netanyahu koalisyonunun, yargı düzenlemesine karşı çıkan binlerce kişi de Tel Aviv'den Batı Kudüs'e başlattıkları yürüyüşlerini tamamlamaya hazırlanıyor. Hükümet karşıtı bir grup İsrailli, 18 Temmuz'da Tel Aviv'den Batı Kudüs'e yaklaşık 60 kilometrelik yürüyüş başlatmıştı. Aralarında her yaştan İsraillinin bulunduğu binlerce kişilik grup, yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle sabah saatlerinde yürüyor, öğle mola veriyor, akşam eylemlerine devam ediyor. Grubun, bu akşam Batı Kudüs'te İsrail parlamentosu yakınlarındaki parka ulaşması ve burada kamp kurması bekleniyor.

'DEMOKRASİDEN VAZGEÇEMEM'

Yürüyüşe katılan göstericilerden Asmat Meron, Anadolu Ajansı muhabirine, eylem yapmaktan başka çaresi olmadığını belirterek, "Demokrasiden vazgeçemem, İsrail'den vazgeçemem, evde oturamam. Güneşte yürümek, çocuklarımı evde bırakmak, sabahın erken saatlerinde kalkmak zor ama başka seçeceğim yok. Bu bir misyon ve vizyon." dedi. Meron, yürüyüşün hükümete baskı araçlarından biri olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: "Ben sadece bir kişiyim ve benim yapabileceğim bu. Sonunda adaletin kazanacağını düşünüyorum. Her şeyimizi bu ülkeye verdik. Bugün de çocuklarımızın geleceği için mücadele ediyorum."

İsrailli Itamar ise ülke demokrasini Netanyahu koalisyonundan korumak için yürüdüğünü ifade etti. Itamar, "İsrail'in, Macaristan, Polonya gibi yarı demokrasilere, Rusya gibi bir ülkeye dönüşmesine karşı çıkıyoruz" diye konuştu. "İsrail toplumunun büyük kısmı demokrasimizin temeli yargıya karşı Netanyahu'nun giriştiği bu hamleyi kabul etmiyor. Şu anda Netanyahu'nun ne düşündüğünü anlamak mümkün değil çünkü Netanyahu akla yatkın ne varsa aksine hareket ediyor" dedi. (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar