İsrail'de Siyonist sağın koalisyon şartı, İstanbul Sözleşmesi'ne katılmamak
Artı Gerçek - Türkiye'deki iktidar ile İsrail'deki Siyonist aşırı sağ, kadına karşı şiddetin önlenmesi için dünya çapındaki en önemli girişimlerden biri olan İstanbul Sözleşmesi karşıtlığında buluştu. İsrail'de yeni kurulan hükümetin ortaklarından olan aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi'nin, koalisyon anlaşmasına 'İstanbul Sözleşmesi'nin İsrail meclisinde kabul edilmemesi' şartını ekletmek istediği belirtildi.
Tam adıyla 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi', 2011 yılında İstanbul'da imzalanmıştı. Türkiye, devletlerin kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme konusundaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesinin ilk imzacılarından biriydi.
Ancak 2021'de, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair ayrımcılık karşıtı maddelerin 'eşcinselliği özendirdiği' iddialarının belirli kesimlerce gündemde tutulması sonrası Ankara, TBMM'de onaylanmış uluslararası sözleşmeden cumhurbaşkanı kararıyla çekildi. Bu karar, kadın hakları savunucularının tepkisini çekmeye devam ediyor.
'HÜKÜMET ONAYLAMAYACAKTIR' MADDESİNİ İSTİYORLAR
İsrail'de de, ülke tarihinin en sağcı hükümetinin kurulmasının ardından benzer bir tartışma yaşanıyor. İsrail basını, aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi'nin lideri Bezalel Smotrich'in hükümete katılmak için İstanbul Sözleşmesi'nin onaylanmaması şartını öne sürdüğünü yazdı. Buna göre parti, seçimde en yüksek oyu alan ve kısa süre içinde yeniden başbakanlık koltuğuna oturması beklenen Benyamin Netanyahu'nun partisi Likud'dan, koalisyon anlaşmasına "Hükümet, İsrail'in İstanbul Sözleşmesi'ne katılımını onaylamayacaktır" maddesini koymasını istedi.
İSRAİL SAĞI, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NE NEDEN KARŞI?
Partinin itirazının resmi gerekçeleri açıkça bilinmese de, İsrail basınındaki haberlerde geçmişteki aşırı sağcı şikayetlerle benzeştiği yorumu yapıldı. Sözleşme, bir önceki hükümet döneminde, şiddete uğrayan kadınlara sığınma hakkı öngören maddesi nedeniyle tartışma yaratmıştı. Adalet Bakanı Gideon Sa'ar ülkenin sözleşmeye katılmasını sağlamaya çalışmış ancak sığınma hakkının yanı sıra şiddetin yarattığı hasarı saldırganın ve sigortanın karşılamadığı durumlarda devletin tazminat ödemesini öngören maddelere şerh düşmüştü.
Bu dönemde aşırı sağcı partiler Sa'ar'ın düştüğü şerhleri yeterli bulmadıklarını duyurmuş, İçişleri Bakanı Ayelet Şaked Sözleşme'ye katılma girişimini askıya almıştı. Şaked'in, Sa'ar'a bir mektup göndererek "Sözleşme'deki maddelerin İsrail'e daha önceden görüşmemiş derecede sığınmacı getirme" ihtimalini içerdiğini iddia etmişti. (DIŞ HABERLER)
Netanyahu'nun koltuk sevdası: İsrail tarihinin en sağ hükümeti kuruldu