Hizbullah lideri Hasan Nasrallah: ABD ve İsrail'e direnişin simgesi
Artı Gerçek - Gazze Savaşı'nı Lübnan'a taşıyan İsrail'in dün başkent Beyrut'un güneyine düzenlediği yoğun bombardımanda Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ı öldürmesi, İran destekli Direniş Ekseni'ne ağır darbe indirirken, Tahran'ı İsrail'le savaşı dolaylı devam ettirmek mi yoksa doğrudan savaşa girmek mi konusunda büyük ikilemle baş başa bıraktı.
Ortadoğu'nun en önemli figürlerinden Nasrallah, 32 yıl boyunca yönettiği Hizbullah'ı İsrail'e üst üste yenilgiler tattırarak bölgesel bir güç haline getirdi. Lübnan'ı işgal eden İsrail'e karşı savaşmak için kurulan bir milis gücünden, Lübnan ordusundan daha büyük bir askeri güce çevirdiği Hizbullah'ı aynı zamanda eski düşmanları Hıristiyanlarla Dürzilerin saygısını kazanarak Lübnan siyasetinde güç simsarı bir partiye, Lübnanlılar için önemli bir sağlık, eğitim ve sosyal hizmet sağlayıcısına dönüştürdü.
HAVZA TEDRİSATINDAN GEÇTİ
Nasrallah, 31 Ağustos 1960'da Lübnan'ın güneyinde yer alan Sur kenti sakini babasının iş bulmak için gittiği başkent Beyrut'un kuzeydoğusundaki Burc Hamud bölgesinde doğdu. Lübnan'da iç savaşın başladığı 1975 yılında 15 yaşındayken ailesiyle birlikte memleketi Sur kentine bağlı el-Bazuriye köyüne dönüp Şii Emel Hareketi'ne katıldı. Irak ve İran'daki Şii merkezlerindeki "havza" diye adlandırılan okullarda dini eğitim almasının ardından Lübnan'a dönerek Emel Hareketi'nin lideri Abbas Musavi'nin kurduğu okulda öğrenim gördü.
35 YAŞINDAYKEN HİZBULLAH GENEL SEKRETERİ SEÇİLDİ
İran Devrim Muhafızları'nın 1982'de Lübnan'ı işgal eden İsrail güçleriyle savaşmak için şekillendirdiği Şii örgüt Hizbullah'a katılan Nasrallah, Musavi'nin İsrail tarafından öldürülmesi üzerine 12 Şubat 1992'de henüz 35 yaşındayken Hizbullah Genel Sekreteri seçildi. İsrail ordusuyla savaşan gerillalarla cephede geceler geçiren Nasrallah'ın ergenlik çağındaki oğlu Hadi'nin 1997'de savaşırken öldürülmesi meşruiyetini pekiştirdi.
ARAP ALEMİNDE İSRAİL'İ YENEN İLK LİDER OLDU
Nasrallah, Hizbullah'ın 2000'de Lübnan'ı İsrail işgalinden kurtarmasında ve ardından İsrail'in 2006'da saldırdığı Lübnan'dan 34 gün sonra elini çekmek zorunda bırakmasında oynadığı rolle büyük prestij kazandı. "İlahi Zafer" ilan eden Hizbullah, 2006 Lübnan Savaşı'nın galibi olarak kabul gördü.
2006'DA İSRAİL'İN SUİKAST GİRİŞİMİNDEN KURTULDU
2006 savaşı sırasında 14 Temmuz'da Nasrallah'ın ziyaret ettiği büro, birkaç saat sonra İsrail'in attığı bombalarla imha edildi. Sağ kurtulmayı başaran Nasrallah'ı güçlü kişiliği ve etkili konuşması, kendisine Arap-İslam dünyasının ötesinde popülerlik kazandırdı. Konuşmaları dost ve düşman tarafından aynı dikkatle takip edildi.
LÜBNAN'DA HİZBULLAH'I TASFİYE ÇABALARINI SAVUŞTURDU
Suudi Arabistan destekli eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'ye 2005'te düzenlenen suikastı Hizbullah'a yıkma çabalarını reddeden ve suikastla ilgili Hizbullah'ın 4 üyesini suçlayan BM mahkemesini "Hizbullah'ın düşmanlarının elinde bir araç" diye niteleyen Nasrallah, 2008'de dönemin Batı ve Suudi Arabistan destekli Sünni ağırlıklı hükümetinin Hizbullah'ın iç iletişim ağını yasaklamasını "savaş ilanı" diye niteledi, Hizbullah'ı dağıtmaya çalışan "eli kesmekten" söz etti. Bu, Hizbullah'ın Sünni ve Dürzi savaşçılarla dört gün çatıştıktan sonra Beyrut'un yarısında hakimiyet sağlamasına yol açtı.
SURİYE'DE 'TEKFİRCİLERE' KARŞI SAVAŞA HÜKÜMET SAFLARINDA KATILDI
2011 Arap isyanlarına koşut, Suriye'de patlak veren protestoların vekalet savaşına dönüşmesiyle ABD ile müttefiklerinin eğitip donattığı Kaide-IŞİD'e bağlı "tekfirci" örgütlerin Suriye'yi ele geçirmesini önlemek için İran ve Direniş Ekseni güçleriyle birlikte sahaya inen Hizbullah, Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı güçlerin saflarında savaştı. Aynı örgütlerin Lübnan'a yönelik saldırılarını da geri püskürten Hizbullah, iki komşu ülkenin yeni bir Libya'ya dönüşmesini önlerken Direniş'in ayakta kalmasını sağladı.
KÖRFEZ'LE SURİYE İHTİLAFI YAŞADI
Ama bir zamanlar Lübnan'ı dostu olan Körfez Araplarının Hizbullah'ın Suriye'ye müdahil olmasına misilleme olarak Beyrut'a desteği kesmesi, Lübnan'ın 2019'daki mali çöküşüne katkıda bulundu.
Ancak Rusya'nın da safında yer aldığı Şam hükümetinin Suriye'de büyük ölçüde egemenliği sağlaması ve ABD ile müttefiklerinin Irak ve Suriye'de IŞİD ve Kaidecilerle savaşmak zorunda kalması, Esad yönetimi ile destekçilerine bölge çapında iade-i itibar sağladı. Yine de Nasrallah ile örgütüne yönelik "İran'ın bölgede nüfuzunu artırma, Şii Ekseni kurma çabalarının maşası olma" eleştirileri zaman zaman su yüzüne çıktı.
HAŞDİ ŞABİ VE HUSİLERLE DAYANIŞTI
Sahada IŞİD'e karşı savaşı yönetmiş İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin Ocak 2020'de Irak'ta ABD'nin SİHA'lı suikastında öldürülmesinin ardından "ABD askerlerinin bölgeyi tabutlarda terk edeceğini" söyleyen, ABD'yi İran, Suriye ve bölgeyle ilgili emelleri konusunda, ABD destekli Suudi Arabistan ile müttefiklerini Mart 2015'te saldırmaya başladıkları Yemen konusunda sert dille uyaran Nasrallah, Suud koalisyonunu yenilgiye uğratan Direniş Ekseni'nin Yemen ayağı Husilerle, sahada IŞİD'i yenilgiye uğratan Irak'taki Haşdi Şabi'yle dayanışma sergiledi.
FİLİSTİN'İ HEP DESTEKLEDİ, GAZZE'Yİ YALNIZ BIRAKMAMANIN BEDELİNİ AĞIR ÖDEDİ
İsrail'in önceki Gazze harekatlarında da kritik hamleler yapmış olan Nasrallah, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu'nun İsrail'in Gazze Savaşı'nı tetiklemesi üzerine İsrail ordusunun vargücüyle Gazze'ye yüklenmemesi için devreye girdi. Hizbullah, Kuzey İsrail'e roket ve SİHA saldırıları düzenlerken, Nasrallah, Lübnan'ın güneyinde İsrail'e karşı açtıkları cephenin Gazze'deki savaş bitene kadar durulmayacağını, ama İsrail’le topyekun savaşa girme niyetlerinin olmadığını pek çok konuşmasında belirtti.
Gazze'ye destek, Hizbullah'ın en üst düzey komutanları dahil yüzlerce savaşçısının canına mal oldu. Nasrallah, 1 Ağustos'taki konuşmasında, "Gazze'ye ve Filistin halkına verdiğimiz desteğin ve Filistin davasını benimsememizin bedelini burada ödüyoruz" dedi. Gazze'de 42 binden fazla Filistinli öldüren İsrail hükümeti, bu ayın ortasında Lübnan'a harekat başlattığında, Hizbullah saldırılarının Kuzey İsrail'den kaçmak zorunda bıraktığı 60 bin vatandaşını geri döndürme bahanesini kullandı.
SELEFİ ÖRGÜTLER MEMNUN
Hizbullah'ın özellikle Suriye'de selefilere karşı savaşta oynadığı rol, İsrail'in Nasrallah'ı öldürmesinin tekfirci örgütler tarafından kutlanmasına da yol açtı. Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO- yeni adıyla Suriye Milli Ordusu) çok sayıda militanı, suikastın ardından kutlama yaptı. Hatta ÖSO kontrolündeki Serekaniye'deki silahlı kutlamadan seken mermiler, sınırdaki Ceylanpınar ilçesindeki evlere isabet etti.
IKBY'NİN BAĞIMSIZLIK REFERANDUMUNA KARŞI ÇIKMIŞTI
Diğer yandan, Nasrallah'ın Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Suriyeli Kürtlerle ilgili bazı çıkışları Kürtler tarafından tepkiyle karşılandı. Nasrallah, IKBY'nin Eylül 2017'deki tek taraflı bağımsızlık referandumunu "Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme amaçlı Amerikan-İsrail planının bir parçası" olarak nitelemişti. Oylama için "Bölünmenin kapısını açacak" diyen Hizbullah lideri, "Bölünme, bölgeyi iç savaşlara götürmek anlamına gelir. Bu savaşların sonunu ve takvimini de ancak Allah bilebilir" ifadelerini kullanmıştı. Iraklı Kürtlerin bağımsızlığını İsrail'in de desteklediğini söyleyen Nasrallah'ın bu açıklamaları Erbil'in tepkisini çekmişti.
BARZANİ'YE 'KORKAK' DEMESİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Hizbullah lideri, Süleymani'nin Bağdat'ta öldürülmesi sonrasında da dönemin IKBY Başkanı Mesud Barzani'ye sert eleştiriler yöneltmişti. "IŞİD Erbil’e yaklaştığında Barzani’nin titrediğini ve Süleymani dışında kimsenin yardıma koşmadığını" söylemiş, "Sayın Mesud Barzani, Hacı Kasım Sülemani’nin yaptığı iyilikten dolayı minnettar olmalı" ifadelerini kullanmıştı. Nasrallah, “Erbil’e giden Süleymani ve onun yanındaki kardeşler bana ‘Mesud Barzani titriyordu. Elleri korkudan titriyordu’ dediler. Ancak Süleymani ve İran İslam Cumhuriyeti’nin hızlı gelişi bu tehlikeyi sizden uzaklaştırdı. Bunun tarihinizde, oradaki Kürt bölgesinde bir örneği yoktu. Bugün sizin de, yapılan bu iyiliği kabul etme sorumluluğunuz var, Irak’taki hükümet ve Irak parlamentosunda da verilecek yanıtın bir parçası olma sorumluluğunuz da var” demişti.
'YILLARDIR BODRUMDA SAKLANIYORSUN...'
Bu sözler Kürtler arasında tepkiyle karşılanırken, IKBY hükümet sözcüsü Cotyar Adil’den Adil, “Düşman korkusundan başını kaldırmaya cesaret edemeyen sen, seninle ilgisi olmayan bir halkla sataşma nedenin nedir?” yanıtını vermişti. Adil, “Bir ulusun liderine cılız bir ses ve çocukça bir tavırla saldırmanız bizi şaşırttı" deyip "Yıllardır bodrumlarda saklandığından gün yüzünü göremeyen sen, kahraman bir halka hakaret ediyorsun ve onunla küçümsüyorsun... Bu yersiz saldırının yerine, yıllarca adaletsizliğe maruz kalmış ve zulüm görmüş bir halkı savunmalıydın" ifadelerini kullanmıştı.
SURİYELİ KÜRTLERE 'ABD SİZİ KULLANIYOR' DİYE SESLENMİŞTİ
Nasrallah, Ağustos 2018'de Suriyeli Kürtler ile Şam yönetimi arasında başlayan müzakereler hakkında da "Fırat'ın doğusu Kürtlerin denetiminde. Kürtler ve Kürt partileri Suriye devleti ile müzakere ederek doğru yolu tercih etti. Bu tercihten geri adım atılmamalı" yorumunu yapmıştı. Hizbullah lideri, ABD'nin eski Suriye büyükelçisi Robert Ford'a atıfla ""Ford, ABD ile Kürtlerin ilişkisinin ahlaki olmadığını söylemişti. Yani ABD sizi kullanıyor. Ey Kürtler ABD'nin sizi ne zaman ve kime satacağını bilmiyorsunuz. Sizi Türkiye, Rusya ya da kime satacağını Allah biliyor" diye konuşmuştu. (AA, Reuters, BBC)