İsrail'in tahliye emrine uyan ailenin aracına tank ateşi: Yardım isteyen 6 yaşındaki Hind'in akıbetine İsrail'den cevap yok

İsrail'in tahliye emrine uyan ailenin aracına tank ateşi: Yardım isteyen 6 yaşındaki Hind'in akıbetine İsrail'den cevap yok
İsrail'in tahliye emri vermesine rağmen ateş açtığı araçtakiler ölürken yardım isteyen 6 yaşındaki Hind ve kurtarmaya giden Filistin Kızılayı ekibinden haber alınamıyor. Yaşananları anlatan Kızılay çalışanları ve acılı anne "Bu hikayeyi unutmayın" dedi.

Artı Gerçek - İsrail saldırılarının 4 ayı geride bıraktığı Gazze Şeridi'nin acılarına 6 yaşındaki kız çocuğu Hind ve ona yardıma giden Filistin Kızılayı ekibinden Yusuf Zeyno ve Ahmed Medhun'dan bir haftadır haber alınamaması eklendi.

BBC, Hind'in ailesinden hayatta kalanlarla ve Filistin Kızılayı çalışanlarıyla görüşerek olan bitene ışık tutmaya çalıştı.

29 Ocak pazartesi günü 6 yaşındaki Hind Receb, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nde İsrail ateşi altında dayısının arabasının içinde mahsur kaldı ve akrabalarının cesetleri arasında saklanarak Filistin Kızılayı'ndan yardım istedi.

Cep telefonunun çatırtılı hattından kısık bir sesle "Tank yanımda. Hareket ediyor" dedi.

Filistin Kızılayı'nın acil çağrı merkezinde oturan Rana, sesini sakin tutmaya çalıştı.

"Çok yakın mı?"

"Çok, çok," diye yanıtladı ince ses. "Gelip beni alır mısın? Çok korkuyorum."

Rana'nın sesi, tanıdık dünyayla olan tek kırılgan bağıydı.

Hind, o gün erken saatlerde dayısı, yengesi ve beş kuzeniyle birlikte Gazze Şehri'ndeki evinden yola çıkmıştı.

İSRAİL ORDUSU, GAZZE ŞEHRİ'NİN BATISININ BOŞALTILMASINI İSTEDİ

29 Ocak sabahı İsrail ordusu, Filistinlilere Gazze Şehri'nin batısındaki bölgeleri boşaltmalarını ve sahil yolu boyunca güneye gitmelerini söylemişti.

Hind'in annesi Vissam, bölgelerinde yoğun bombardıman olduğunu belirterek "Korktuk ve kaçmak istedik. Hava saldırılarından bir yerden bir yere kaçıyorduk" dedi.

Aile, sığınmak için daha güvenli bir yer olacağını umarak şehrin doğusundaki Ahli Hastanesi'ne gitmeye karar verdi.

HAVA ÇOK SOĞUK VE YAĞMURLU DİYE ARABAYA BİNDİRDİLER

Vissam ile büyük çocuğu oraya yürüyerek gitmeye başlarken, Hind'e amcasının siyah Kia Piccanto arabasında bir yer verildi.

Vissam, "Hava çok soğuk ve yağmurluydu. Hind'e arabaya binmesini söyledim çünkü onun yağmurda acı çekmesini istemiyordum" diye açıkladı.

Araba yola çıkar çıkmaz aynı yönden yüksek seslerin geldiğini duyduklarını söyledi.

İSRAİL TANKLARIYLA KARŞI KARŞIYA

Hind'in dayısı El Ezher Üniversitesi'ne doğru giderken arabanın İsrail tanklarıyla karşı karşıya geldiği, güvenlik için yakındaki Fares benzin istasyonuna yanaştıkları ve ateş altında kaldıkları sanılıyor.

15 YAŞINDAKİ LAYAN KIZILAY'LA KONUŞURKEN ÖLDÜRÜLDÜ

Araç içerisinde bulunan aile, yakınlarını yardıma çağırdı. İçlerinden biri, 80 km uzakta bulunan işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin Kızılayı'nın acil durum merkeziyle temasa geçti.

O sırada saat yerel saatle 14.30'du. Ramallah'taki Kızılay çağrı merkezindeki operatörler Hind'in amcasının cep telefonu numarasını aradı ancak onun yerine 15 yaşındaki kızı Layan cevap verdi.

Kaydedilen telefon görüşmesinde Layan, Kızılay personeline ebeveynleriyle kardeşlerinin öldürüldüğünü ve arabanın yanında bir tank bulunduğunu söyledi. Konuşma silah sesleri ve çığlıklarla bitmeden önce "Bize ateş ediyorlar" dedi.

AKRABALARININ ÖLÜLERİ ARASINDA SAATLERCE YARDIM İSTEDİ

Kızılay ekibi geri aradığında cevap veren Hind'in sesi neredeyse duyulmayacak kadar korkudan boğulmuştu. Arabada hayatta kalan tek kişi olduğu ve hâlâ ateş altında bulunduğu anlaşıldı.

Ekip ona "Koltukların altına saklan. Kimsenin seni görmesine izin verme" dedi.

Operatör Rana Fakih, saatlerce Hind'le hatta kalırken, Filistin Kızılayı da İsrail ordusuna ambulansının bölgeye erişmesine izin vermesi çağrısında bulundu.

'KENDİMİ FELÇ OLMUŞ VE ÇARESİZ HİSSETTİM'

Hind'in defalarca birinin gelip onu alması için yalvardığını aktaran Rana, şunları söyledi:

"Titriyordu, üzgündü ve yardım istiyordu. Bize [akrabalarının] öldüğünü söyledi. Ancak daha sonra onları 'uyuyor' olarak tanımladı. Biz de ona 'Bırak uyusunlar, onları rahatsız etmek istemiyoruz' dedik."

"Bir noktada bana havanın kararmaya başladığını söyledi. Korktu. Bana evimin ne kadar uzakta olduğunu sordu. Kendimi felç olmuş ve çaresiz hissettim."

Çağrının başlamasından 3 saat sonra nihayet Hind'i kurtarmak için bir ambulans gönderildi.

ANNESİ: KURAN OKUDUK, BİRLİKTE DUA ETTİK

Bu arada Kızılay ekibi Hind'in annesi Vissam'a ulaştı ve onun telefon hattını da görüşmeye dahil etti.

Rana, annesinin sesini duyduğunda Hind'in daha çok ağladığını belirtti.

Vissam, "Kapatmamam için bana yalvardı... Nerede yaralandığını sordum, sonra onunla Kur'an okuyarak dikkatini dağıttım ve birlikte dua ettik. Benden sonra söylediğim her kelimeyi tekrarlıyordu" dedi.

AMBULANSI GÖRDÜKTEN SONRA BİR DAHA HABER ALINAMADI

Hind'in büyükbabası Baha Hamada, çocuğun uzakta bir ambulans gördüğünden bahsettiğini söyledi.

Ambulans ekibi Yusuf ve Ahmed, operatörlere olay yerine yaklaştıklarını ve İsrail güçleri tarafından kontrol edilmek üzere olduklarını bildirdiğinde hava kararmıştı.

Bu, operatörlerin meslektaşlarından veya Hind'den son haber almasıydı. Hem sağlık görevlilerine hem de kurtarmaya geldikleri 6 yaşındaki kız çocuğuna ulaştıkları hatlar tamamen kesildi.

Hind'in büyükbabası Baha Hamada, kızın annesiyle bağlantısının birkaç dakika daha sürdüğünü, Vissam'ın duyduğu son şeyin arabanın kapısının açılma sesi olduğunu ve Hind'in ona ambulansı uzakta gördüğünü söylemesi olduğunu belirtti.

'HER SANİYE KALBİM YANIYOR'

Vissam, "Her saniye kalbim yanıyor. Ne zaman ambulans sesini duysam 'belki de odur' diye düşünüyorum. Her ses, her silah sesi, düşen her füze, her bomba; acaba kızıma mı gidiyor, vuruldu mu diye merak ediyorum" diye konuştu.

Ne Gazze'deki Kızılay ekipleri ne de Hind'in ailesi, hâlâ İsrail ordusunun kontrolündeki aktif savaş bölgesinin içinde bulunan yere ulaşamadı.

'GECE SESİNİ DUYUYORUM'

Çağrı operatörü Rana, "Geceleri zor oluyor, uyandığınızda ve kulağınızda onun 'gelin beni alın' diyen sesini duyduğunuzda" dedi.

İSRAİL ORDUSU: KONTROL ETMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ

BBC, "İsrail ordusuna o gün bölgedeki operasyonlarının ayrıntılarını, Hind'in ortadan kaybolmasını ve onu almak için gönderilen ambulansın ayrıntılarını sorduk. 24 saat sonra tekrar sorduk, hala kontrol ettiklerini söylediler" dedi.

'ULUSLARARASI ADALET DİVANI NEREDE?'

Kızının ortadan kaybolmasından bir hafta sonra Ahli hastanesinde her gün bekleyen ve yokluğunu Hind'ın canlı olarak geri getirileceğine dair kararlı bir umutla dolduran Vissam, "Uluslararası Adalet Divanı nerede? Başkanlar neden sandalyelerinde oturuyor" diye sordu.

Acılı anne şunları söyledi:

"Ona eşyalarını getirdim ve onu burada bekliyorum. Kızımı her an, her an bekliyorum. Kırık bir annenin yüreğinden yalvarıyorum, bu hikayeyi unutmayın."

Filistin Kızılayı 5 Ocak'ı 6 Ocak'a bağlayan gece şu paylaşımı yaptı:

"Bir haftada pek çok harika şey olabilir, ama haber veya bilgi bekleyenler için bir hafta ıstıraptır. Her an endişe ve üzüntüyle damgalanmıştır. Son birkaç ayda yaşanan tüm acı ve vahşeti temsil eden bu vaka, Filistin Kızılayı personelinin ve gönüllülerinin ruh sağlığını gerçekten etkiliyor. Hind'e ve Filistin Kızılayı ambulans ekibi Yusuf Zeyno ve Ahmed Medhun'a ne olduğunu bilmemiz gerekiyor." (BBC, Dış Haberler)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar