Karaçiler: Burası bizim evimiz, toprağımız

Çok kültürlü ve çok kimlikli bir kent olan Afrin’de yaşayan halklardan biri de Karaçiler. Onların da gündeminde Afrin'e yönelik harekat var.

Karaçiler: Burası bizim evimiz, toprağımız

Gamze KAFAR

ARTI GERÇEK - Günlerdir Afrin kent merkezindeyim. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başlattığı askeri müdahaleyi takip ediyorum. Bir yanda bombardımanlar, şiddetli çatışmalar yaşanırken, diğer yandan günlük yaşam devam ediyor. Kentte tek gündem ise 'savaş'.

Tüm sohbetlerde konu çatışmalar, bombardımanlar ve ölümler. Küçücük çocuklar bile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın adını bu askeri operasyonla adeta ezberlemiş durumda. Bölgede yaşanan her ölüm acıları çoğaltıyor, sivil yerleşim alanlarına yönelik yoğun bombardımanlara rağmen Afrinliler yine de topraklarını terk etmemekte kararlı. Kiminle konuşsam Türkiye’ye yönelik tepkilerini özellikle de Erdoğan’ın ismini anarak dile getiriyorlar.

Afrin’in nüfusu göçle birlikte bir milyona dayanmış durumda. Nüfusun ezici çoğunluğu Kürtlerden oluşuyor. Kent bu yüzden Kürtçe "Çiyaye Kurmenc" yani 'Kürt dağı' olarak biliniyor.

FARKLI KİMLİKLERLE BİRLİKTE YAŞAYANLAR ARASINDA KARAÇİLER DE VAR

Kentte Alevi, Hristiyan, Ezidi Kürtlerin yanı sıra Türkmenler de var. Suriye’de yedi yıl önce başlayan iç savaşla birlikte en güvenli bölge olarak görülen Afrin’e göç eden Araplar da var.

Çok kültürlü ve çok kimlikli bir kent. Afrin’in sakinlerinden biri de 'Karaçi'ler. Kent merkezinde evleri olmasına rağmen özellikle yazları göçebe hayatlarını sürdürmekle tanınıyorlar.

Karaçiler 1900'lü yıllara dek yaşamlarını mevsimsel döngüye göre göç ederek idame ettiren bir topluluk. Karaçiler genel olarak göç ettikleri coğrafyaya göre edindikleri kültürel kimlikle var oluyor.

Anadolu ve Mezopotamya'da doğa ile iç içe oluşuyla bilinen ve Karaçi olarak adlandırılan bu topluluktan bazı aileler 1900'lü yıllarda Suriye'ye göç etti.

Suriye'ye göç eden Karaçiler bölge halklarıyla uyum içinde yaşıyor. Bölgede konuşulan Arapça ve Kürtçe dilleriyle kendilerini ifade eden Karaçilerin çoğu Türkçe'yi de iyi konuşuyor. 1900'lü yıllarda yerleşik yaşama geçen Karaçiler hala göç ettikleri dönemin özelliklerini taşıyarak, mal ve mülk edinmekten kaçınıyor.

Bir arkadaşımla taksiye atlayıp yaşadıkları mahalleye gidiyoruz. Taksici onları "Çingene" olarak tanımlıyor. 10 dakikalık yolculuk sonrası mahalledeyiz.

Karaçiler: Burası bizim evimiz, toprağımız - Resim : 1

Mahalleye girer girmez atmosfer değişiyor. Taş duvarlı evler, yeni yapılan yarıda kalan modern yapılar göze çarpıyor. Hava güneşli. Sokaklar cıvıl cıvıl. Oynayan, bağırıp çağıran çocuklar kameramızı gördükleri gibi bize doğru koşarak, 'slogan' atmaya başlıyorlar.

Kaldırımlarda, kapı önlerinde oturan kadın ve erkeklerin tek gündemleri var: Savaş. Sohbet ettiğim mahalle sakinleri, "Erdoğan bizden ne istiyor? Burası bizim topraklarımız" diyorlar.

ELAZIĞ'DAN AFRİN'E

Bunlardan biri de 45 yaşındaki Kazım Dede. Kapısının önünde yaptığımız sohbette Elazığ'dan Afrin’e göç ettiklerini öğreniyorum. Anlatımlarına göre ailesi 90 yıl önce Elazığ bölgesinde yaşıyordu. Aile, yıllarca bir bölgeden başka bir bölgeye göç ediyor ve sonunda doğasının güzelliğinden dolayı Afrin’de yerleşmeye karar veriyor. Kazım Dede, kendilerini taksicinin söylediği gibi "Çingene" olarak değil, "Koçer" olarak tanımlıyor.

Karaçiler: Burası bizim evimiz, toprağımız - Resim : 2

Koçer, Kürtçe de 'göçmen' anlamına geliyor. Kazım Dede'nin de gündeminde 20 Ocak’tan beri süren Afrin’e yönelik askeri operasyon var.

Kazım Dede, Afrin operasyonuyla ilgili olarak, "Burada kendi işlerimizle meşgulüz. Genel olarak fakir insanlarız. Erdoğan bu operasyonu başlatarak bizden ne istiyor? Bu topraklar bizim ninelerimizin ve dedelerimizin toprakları. Topraklarımızı bırakıp bir yere gitmeyeceğiz" ifadelerini kullanıyor.

'BİZ KİMSENİN TOPRAĞINI İŞGAL ETMEDİK'

Bu sırada akrabası Şemsettin Dede sohbetimize katılıyor. Önce "Tayyip Erdoğan bu operasyonu başlatarak bizden ne istiyor?" diye soruyor. Dede, konuşmasını "Biz kimsenin toprağını işgal etmedik. Peki neden bizim topraklarımıza böyle bir operasyon başlatılıyor?" diye sürdürüyor.

Karaçiler: Burası bizim evimiz, toprağımız - Resim : 3

Rastgele bir evin kapısını çalarak içeri giriyoruz. Taş yapılı evin avlusunda kadınlar, bölgede yaşanan operasyona rağmen bahar temizliği yapıyorlar. Günlük yaşamlarıyla ilgili sohbetimizin konusu askeri müdahaleye geliyor.

'BURASI BİZİM EVİMİZ, BİZİM TOPRAKLARIMIZ'

Hayat Dede, "Kaç gündür saldırılar devam ediyor. Erdoğan'ın bizden ne istediğini anlamış değiliz. Erdoğan'ın bu topraklara girmesini istemiyoruz. Nereye gidelim? Burası bizim evimiz, bizim topraklarımız. Burada kalmaktan başka bir çaremiz yok" diyor.

Karaçiler: Burası bizim evimiz, toprağımız - Resim : 4

afrin