Kathimerini: Erdoğan'ın 'Çılgın Türkler' çıkışının hedefi CHP ve İYİ Parti seçmeni
Kathimerini'den Erdoğan'a: Politikalarıyla halkı için her zamankinden daha fazla sorun yaratıyor. Ya aptal, ya da başarısızlığını gizlemeye çalışıyor.
ARTI GERÇEK - Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis'i ağır sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Bana meydan okuma, haddini bil. Sen bazı dağlara güveniyorsun, o güvendiğin dağlara kar yağdı, hiçbirinden sana fayda gelmez. Ama biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz, onun için çılgın Türkleri iyi tanıyacaksın" sözleri Yunanistan'da da yankı buldu. Ülkenin saygın gazetelerinden Kathimerini'de yayımlanan bir analizde, Erdoğan'ın açıklamalarında Turgut Özakman'ın 2005'te yayımlanan "Şu Çılgın Türkler" adlı kitaba atıf olduğu hatırlatılarak "Kemalist / laik bir popüler tarih manifestosu' olarak nitelendirilen kitabın Erdoğan tarafından sahiplenilmesi, muhalefetteki CHP ve İYİ Parti'nin laik, milliyetçi seçmenlerinden destek alma çabası" dendi.
Nikos Konstandaras imzasıyla yayımlanan analizde Erdoğan'ın çıkışıyla ilgili olarak "Yunan halkının Türkiye toplumuna ve Yunanistan'ın AB'li partnerlerine vereceği en akıllıca cevap, ancak bir aptalın ya da başarısızlıklarını gizlemeye çalışan birinin iki ulus arasında yüz yıl önce sona eren ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurup geleceğini koruma altına alan Lozan Antlaşması'yla ilgili durumu değiştirmek isteyeceğini söylemek olur" görüşüne yer verildi.
Kathimerini'de dün yayımlanan "Çılgın Türleri tanıyın" başlıklı analizi şöyle:
Türkiye siyaseti, devleti ve medyası üzerindeki sıkı kontrolüne rağmen, Tayyip Erdoğan hem dost, hem de düşman arayışında çok yalnız görünüyor. Sürekli olarak yurt içinde ve yurt dışında düşmanlarını belirlerken, öfkesinin sıkça hedefi olanlar da dahil olmak üzere olası her destek kaynağından yararlanmaya çalışıyor. Yunanistan'a yönelik son tehdidi - "Çılgın Türkleri iyi tanıyacaksınız" - her iki eğilimi de aynı anda yansıtıyor. Erdoğan’ın zihninde ve Türk siyasetinde neyin oynandığını ortaya koyuyor.
'LAİK VE İSLAMCI MİLLİYETÇİLERİ BİRLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR'
"Şu Çılgın Türkler", Kurtuluş Savaşı hakkında, Turgut Özakman'ın yazdığı çok satan bir roman. Erdoğan’ın AKP’nin iktidara gelmesinden üç yıl sonra, 2005’te yayımlanan kitap, Türklerin en zor şartlarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan zaferlerine yol açan başarılarından övgüyle bahsediyor. Zeki bir Türkiyeli gözlemci tarafından "Kemalist / laik bir popüler tarih manifestosu" olarak nitelendirilen kitabın Erdoğan tarafından sahiplenilmesi, muhalefetteki CHP ve İYİ Parti'nin laik, milliyetçi seçmenlerinden destek alma çabası.
Erdoğan şimdiye kadar muhalefet liderlerini terör sempatizanları olarak tanımlamaktan çekinmedi. Erdoğan, Yunanistan'ın baş düşman olduğu Kurtuluş Savaşı geçmişinden söz ederek, laik ve İslamcı milliyetçileri birleştirme çabasını yoğunlaştırıyor. Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesi ve yakın zamandaki askeri maceraperestlik de Erdoğan’ın aşırı milliyetçi MHP ile işbirliğinin yanında bu hedefe yönelik.
'ERDOĞAN'N TEHDİDİ GÜLÜNÇ'
Erdoğan'ın tehdidinin neredeyse gülünç tarafının yanı sıra, Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yönelik kaba dili, Türkiye'nin ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkilerindeki ilerleme eksikliğinin hayal kırıklığını ortaya koyuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın dün Ankara’ya "Osman Kavala’yı derhal serbest bırakması" için yaptığı kesin çağrı, Washington’un ilişkileri yalnızca S-400 uçaksavar sistemi meselesi değil, insan hakları temelinde de değerlendireceğini gösteriyor.
'HALKI İÇİN HER ZAMANKİNDEN FAZLA SORUN YARATIYOR'
Açık bir biçimde Erdoğan yanına alabileceği tüm arkadaşlara ihtiyaç duyacak; ve bunu yapmak için doğru düşmanları seçmesi gerekiyor. Çünkü politikalarıyla halkı için her zamankinden daha fazla sorun yaratıyor. ABD ve AB konusunda geri adım atmak zorunda kalacağının farkına varınca, Yunanlara karşı muzaffer bir savaşın anılarını canlandırmaktan daha iyi bir taktik olabilir mi?
'YA APTAL YA DA BAŞARISIZLIĞINI GİZLEMEYE ÇALIŞIYOR'
Yunan halkından Türkiye toplumuna ve Yunanistan'ın AB'li partnerlerine vereceği en akıllıca cevap, ancak bir aptalın ya da başarısızlıklarını gizlemeye çalışan birinin iki ulus arasında yüz yıl önce sona eren ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurup geleceğini koruma altına alan Lozan Antlaşması'yla ilgili durumu değiştirmek isteyeceğini söylemek olur.