Nasıl zehirlendiği 30 yıldır 'çözülemeyen' Çinli kadın öldü

Artı Gerçek - Çin'in en ünlü çözülmemiş polisiye vakalarından birinde zehirlenen Zhu Ling'in 50 yaşında öldüğü açıklandı. Zhu'nun nasıl zehirlendiği sorusu ve soruşturmada bir siyasetçinin gücünü kullanarak torununu koruyup korumadığı Çin gündemini yıllarca meşgul etmişti.

Zhu, olayın yaşandığı 1994'te Çin'in en prestijli öğretim kurumlarından Tsinghua Üniversitesi'nde başarılı bir kimya öğrencisiydi. Müzik alanında da dikkat çekici başarıları vardı. Ancak aniden zehirlenme belirtileri göstermeye başladı. Karın ağrısından ve yoğun saç dökülmesinden şikayet ediyordu. Kısa süre sonra felç geçirdi, her iki gözü birden neredeyse hiç göremez hale geldi, beyninde de hasar oluştu. 24 saat bakıma ihtiyaç duyacak hale gelen Zhu'nun kanında, suda eriyebilen ve kokusuz bir zehirli madde olan talyum bulundu.

Ancak Zhu'ya bu zehri kimin verdiği hiçbir zaman ortaya çıkarılamadı.

O dönem polis, Zhu'nun sınıf ve oda arkadaşı, aynı zamanda tanınmış bir siyasetçinin torunu olan Sun Wei'ye soruşturma açtı. Sun'un talyum bulunan laboratuvara erişimi vardı; Zhu'nun ailesi de oda arkadaşının kızlarının akademik başarılarını kıskandığını savunuyordu. Ancak Sun, hakkındaki iddiaları reddetti.

Çin medyasında, Sun'un hem üst düzey Çinli yetkili Sun Yueqi'nin torunu, hem de Pekin belediyesinin eski başkan yardımcılarından birisinin akrabası olduğu için korunduğuna dair spekülasyonlar yapılırken, Sun'a herhangi bir resmi suçlama yöneltilmedi. Sun, ismini değiştirerek ABD'ye taşındı.

2013 yılında Zhu için başlatılan bir kampanyada ise ABD'den Sun'u Çin'e iade etmesi istenmişti. Ailesinin güçlü siyasi bağlantılarına dikkat çekilerek Sun'un korunduğu iddiası dile getirilmişti. Ancak Beyaz Saray Zhu'nun zehirlenmesinin "bir trajedi" olduğu açıklaması yapsa da iade talebine yanıt verilmemişti.

Zhu'nun ölümü, eski öğrencisi olduğu Tsinghua Üniversitesi tarafından Çin'in sosyal medyası Weibo'dan duyuruldu. Kısa sürede 400 milyon kişiye erişen paylaşıma yüzlerce başsağlığı mesajının yanı sıra adalet ve hesap sorulabilirlik çağrısı ile yanıt verildi. (DIŞ HABERLER)