Netanyahu, tüm dünyayı şoke eden Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarına onay verdiğini kabul etti
Artı Gerçek - İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, savaşı Gazze'den Lübnan'a taşımasının açılışı olan 17-18 Eylül'de çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasının gerisinde İsrail özel servislerinin bulunduğunu ilk kez kabul etti.
İsrail medyasına göre Netanyahu, dünkü haftalık kabine toplantısında, "Çağrı cihazı operasyonu ve (Hizbullah lideri) Hasan Nasrallah'ın ortadan kaldırılması, savunma teşkilatındaki üst düzey yetkililerin ve siyasi kademedeki sorumluların muhalefetine rağmen gerçekleştirildi" dedi.
SÖZCÜSÜ: NETANYAHU YEŞİL IŞIK YAKTIĞINI DOĞRULADI
AFP ve CNN'in bilgisine başvurduğu Netanyahu'nun Sözcüsü Omer Dostri, İsrail Başbakanı'nın "Lübnan'daki çağrı cihazı operasyonuna yeşil ışık yaktığını pazar günü doğruladığını" tasdik etti.
Operasyonlara kimin karşı çıktığı belirsiz. Ancak Netanyahu, geçen hafta Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alırken, aralarında güven kalmadığını ve Hamas ile Hizbullah'a karşı savaşta büyük görüş ayrılığı yaşadıklarını söylemişti.
PATLAMALARDA SİVİLLER DAHİL ONLARCA ÖLÜ, BİNLERCE YARALI
İsrail, Lübnan'da çağrı cihazlarıyla telsizlerin patlatılmasının sorumluluğunu resmen üstlenmekten kaçınırken, müttefikleri de saldırılarla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olduklarını reddetti. Ancak bütün haberlerde oklar, İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad'ı gösterdi.
Lübnan'da 17 Eylül'de Hizbullah'ın ithal ettiği çağrı cihazlarının, 18 Eylül'de telsizlerin eşzamanlı patlaması sonucu -aralarında kadınlarla çocukların olduğu- 12'si sivil en az 42 kişi öldürüldü, 3500'den fazla kişi yaralandı.
BM: İNSAN HAKLARI HUKUKUNUN KABUL EDİLEMEZ İHLALİ
Ardından Lübnan'a yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail, 27 Eylül'de Beyrut'un güneyine düzenlediği hava bombardımanında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldürdü.
Uluslararası çapta kınanan ve pek çok uzman tarafından "terörizm" ve "savaş suçu" olarak tanınan sabotaj operasyonlarını, BM İnsan Hakları Komiseri Volker Turk "insan hakları yasalarını ihlal eden şoke edici ve kabul edilemez bir eylem" diye niteledi. (Dış Haberler)