QSD Rakka’da, Suriye ordusu Irak sınırında ilerliyor
QSD'liler Rakka’da yeni mahalleleri alırken, Suriye Ordusu da Deyrezor’u kuşatmaya hazırlanıyor. ÖSO’cu gruplardan kaçanlar ile sivillerin anlattıkları ise vahşeti gözler önüne seriyor.
HABER MERKEZİ - Rakka’da ilerlemesini sürdüren QSD güçleri iki mahalleye daha girdi. Hattin mahallesi ile Sanayi mahallelerine giren QSD’liler ile IŞİD arasında kent merkezindeki şiddetli çatışmalar sürüyor.
QSD güçleri geçtiğimiz gece kentin doğusu ve batısından IŞİD mevzilerine kapsamlı bir operasyon ile yöneldi. Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) bildirdiğine göre her iki cephede yaşanan çatışmaların ardından QSD’liler sabaha karşı doğudan Sanayi mahallesine, batıdan ise Hattin mahallesine giriş yaptı.
Şiddetli çatışmalar her iki mahallede de devam ediyor.
EVLERİN ALTINA KAZILAN TÜNELLER
QSD güçlerinin geçtiğimiz hafta sonu IŞİD’den temizlediği Romaniye mahallesinde yürüttüğü arama ve tarama çalışmalarında çok sayıda silah ve cephanenin ele geçirildiği bildirildi.
QSD güçleri Meşleb mahallesinde yürüttükleri arama ve tarama çalışmalarında ise IŞİD’in kullandığı bir tünele ulaştı. Meşleb mahallesinde yürütülen arama çalışmalarında bulunan tünelin, sivillere ait evlerin altına kazıldığı gözlendi.
Rakkalı yurttaşlar IŞİD’in çok sayıda tünel kazdığını belirtirken, IŞİD’in tünelleri QSD güçleri ile Koalisyon Güçleri’ne ait uçakların saldırılarından korunmak için kullandıklarını dile getirdi.
SURİYE ORDUSU, DEYREZOR’A DOĞRU İLERLİYOR
Suriye ordu güçleri de Irak sınırındaki ilerlemesini sürdürüyor. Deyrezor kentini baskı altına almaya çalışan Suriye ordusu, Palmira bölgesinde IŞİD’in son kalesi olarak gösterilen Arak’tan çıkarmak için harekete geçti. Suriye ordusu ile rejimi destekleyen çoğunluğu Arap aşiretlerinin sivil milislerinden oluşan silahlı grupların desteğiyle ilerleyen Suriye ordusu, Arak kentine hakim konumdaki bazı tepeleri kontrol altına aldı. Rejim güçleri kasabanın 2 kilometre yakınına kadar ulaştı.
Al Masdar'ın yerel kaynaklara dayandırdığı haberine göre Suriye ordusu, IŞİD’i kasaba ile çevresinde yer alan gaz ve petrol yataklarından çıkarmak için kapsamlı operasyona hazırlanıyor.
Arak’ta kontrolün sağlanması halinde, IŞİD’in kuşatmasındaki Deyrezzor ile Suriye ordu güçleri arasında sadece Sukna kasabası kalacak. Suriye ordusunun Arak’tan sonra Sukna’ya ilerleyeceği belirtiliyor.
ŞEHBA’DA SİVİL HALKA İŞKENCE YAPILIYOR
ANHA’da yayınlanan habere göre TSK’nin ÖSO’cu gruplarla birlikte denetim altına aldığı Azez, Mare, Cerablus ve Bab kasabalarını kapsayan Şehba bölgesinde, ÖSO’cu grupların bölge halkına uyguladığı işkenceler, giderek artıyor. ÖSO’cuların ağırlıkla bölgedeki Kürtleri göçe zorlamak için işkencelere yöneldiği, yurttaşları ateşle dağladığı ve üstlerine kaynar su döktüğü ifade ediliyor.
Azez’e bağlı Beliha köyünden bir yurttaşın, geçtiğimiz günlerde Feylek El-Şam grubu tarafından kaçırıldığı ve ağır işkencelere maruz kaldığı bildirildi. Diğer yandan, Kefer Kelbin köyünde de ÖSO’cu grupların bazı yurttaşların araçlarını gasp ettiği belirtildi.
Azez’den ANHA’ya bilgi veren bir yurttaşın iddiasına göre TSK destekli Feylek El-Şam grubu, kardeşi Afrin’de ikamet ediyor gerekçesiyle Azezli bir Kürt yurttaşı kaçırdı. Yurttaşı Eyaş zindanına atan Feylek El Şam grubunun, kaçırdıkları vatandaşın üzerine kaynar su dökmekten vücudunu ateş ile dağlamaya kadar bir çok işkence yöntemini uyguladığı ifade edildi.
Aynı kaynak adı geçen grubun kendisini de gözaltına alıp işkence yaptığını ve 7 bin dolar rüşvet verdikten sonra bırakıldığını aktardı.
İşkence merkezine dönüştürülmüş olan Eyaş zindanı, halk arasında büyük endişe ve korku yaratmakta. Yurttaşlar, TSK tarafından desteklenen ÖSO’cu grupların gerçekleştirdiği psikolojik baskı ve fiziki işkencelere maruz kalıyor. Bu baskılarından kaçıp evlerini terk eden birçok Şehbalı ise Afrin’e yerleşiyor.
ÖSO’DAN KAÇAN GENÇ ANHA’YA KONUŞTU
TSK’nin desteklediği ÖSO’cu gruplarda yer alan genç, kaçarak QSD’ye sığındı. Kendisinin bu gruplar içindeyken Türkiye ile IŞİD arasında herhangi bir çatışma yaşanmadığını ve yerleşim birimlerinin doğrudan TSK’ye devredildiğini belirten Ahmet Halef El Esef, yaşadıklarını ANHA’ya anlattı.
IŞİD’in 2013’te Tabka’yı işgal etmesinden sonra Türkiye’ye geçtiğini belirten El-Esef, Türkiye’nin Rakka ve Deyrezor’u almak istediğini duyduğunda TSK destekçisi gruplarla birlikte Cerablus’a giren grup içinde yer aldığını belirtti. El Esef adlı genç daha sonrasında Bab işgaline de katıldığını söyledi.
Türkiye’nin asıl niyetini ve ne gibi faaliyetlerde bulunacağını yavaş yavaş kavramaya başladığını ifade eden El-Esef konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Türkiye’nin başlıca amacı bölgenin kurtarılması değil, Suriye topraklarını işgal etmekti. İşgal edecek ve amaçlarını pratiğe dökecekti. Bu amaç doğrultusunda Cerablus’tan başlayıp Azez’i de önüne katarak bölgeye yönelik işgal hareketi başlattı."
El Esef, Türk devletine bağlı gruplarda bulunan komutanların çoğunun Türkmen olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Komutanların çoğu Türkmen’di. Sürekli Türkiye’ye gidip geliyordu. Bazen turizm amaçlı gidiyorlardı. Türkiye onları paraya boğuyordu."
El Esef, bu gruplardan kaçarak QSO’ye sığınma sebebini ise şöyle anlattı: "Türkiye’nin desteklediği gruplar başına buyruk hareket ediyorlardı. Kendilerine kaçakçılık yapacak yollar temin ediyorlardı. Yurttaşları gasp ediyor, mallarını yağmalıyorlardı. Bizim gördüğümüz gruplar bu tür işlerden başka şeylerle uğraşmıyordu."