Sudan’da toplu mezar bulundu: Kadın ve çocukların da yer aldığı 87 kişinin cesedine ulaşıldı
Artı Gerçek - Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCR), nisan ayından bu yana Sudan'da orduyla savaşan paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından öldürülen ve Batı Darfur'da toplu mezara gömülen aralarında kadın ve çocukların da olduğu en az 87 kişinin cansız bedeninin bulunduğunu duyurdu.Düzenli ordu ve Hızlı Destek Güçleri başkent Hartum'da ve Sudan'ın diğer bölgelerinde savaşıyor. Komşu ülkelere kaçan 700 binden fazlası da dahil olmak üzere 3 milyondan fazla Sudanlı şu ana kadar yerinden edildi.
OHCR'den yapılan açıklamada, yerel halkın cesetleri toplu mezarlara atmaya zorlandığı vurgulanarak, “Öldürülenlerin şehrin mezarlıklarından birinde uygun bir şekilde gömülmesine izin verilmedi. Kaynaklara göre 20 Haziran'da en az 37 ceset, El-Cuneyna'nın batısındaki Merkez İhtiyat Polisi karargahının yaklaşık iki ila dört kilometre kuzeybatısındaki Ranga bölgesinde, Al-Turab Al Ahmar adı verilen açık alanda yaklaşık bir metre derinliğindeki toplu mezara gömüldü. Aynı bölgeye 21 Haziran'da 50 ceset daha gömülmüştü. Gömülenler arasında 7 kadın ve 7 çocuk cesedi de bulunuyordu” dendi.
Bir BM sözcüsü, ölenlerin tam olarak ne kadarının Masalit etnik halkından olduğunu belirlemenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi. Etnik cinayetler, 2003'ten sonra Darfur'da sürdürülen vahşetlerin tekrarlanacağına dair korkuları artırdı.
“HDK TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜLER”
BM, güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgiler neticesinde cesedi bulunan kişilerin HDK tarafından öldürüldüğünün tespit edildiğini söyledi. Açıklamada, “Ofis tarafından toplanan güvenilir bilgilere göre, toplu mezara gömülenler 13-21 Haziran tarihleri arasında El-Cuneyna, Al-Madaress ve Al-Jamarek bölgelerinde HDK ve müttefiki milisler tarafından öldürüldü ve Batı Darfur Valisi Khamis Abbaker'in HDK tarafından gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra 14 Haziran'da öldürülmesini takip eden şiddet olaylarının birçok kurbanını içeriyor. Bu kişiler arasında tedavi edilmeyen yaralanmalar nedeniyle hayatını kaybedenler de bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, olayla ilgili bağımsız soruşturma çağrısında bulunarak, “Sivillerin ve muharip olmayan kişilerin öldürülmesini en güçlü şekilde kınıyorum. Ölenlerin aileleri ve toplumlarıyla birlikte maruz kaldıkları duygusuz ve saygısız muamele karşısında daha da dehşete düşüyorum. Cinayetlere ilişkin hızlı, kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma yürütülmeli ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır” dedi.
HDK SUÇLAMAYI REDDETTİ
Ordu sözcüsü Tuğgeneral Nebil Abdullah, Reuters'a olayın "savaş suçları düzeyine yükseldiğini ve bu tür suçlardan hesap sorulması gerektiğini" söyledi. Abdullah "Bu asi milis orduya değil Sudan vatandaşına karşıdır ve projesi ırkçı bir proje ve etnik temizlik projesidir" dedi. HDK yetkilileri ise paramiliter grubun Batı Darfur'daki çatışmada taraf olmadığını söyleyerek herhangi bir müdahaleyi yalanladı. İsmini vermeyi reddeden üst düzey bir HDK yetkilisi, "Biz taraf olmadığımız için Batı Darfur'daki olaylarla herhangi bir bağlantıyı tamamen reddediyoruz ve çatışma bir aşiret çatışması, çatışmaya karışmadık" dedi. Başka bir HDK kaynağı ise Masalit etnik grubunu ve diğerlerin siyasi motivasyonları olmakla suçladı. HDK'nin bir soruşturmaya katılmaya ve yasayı çiğnediği tespit edilen tüm güçlerini teslim etmeye hazır olduğunu yineledi.
UCM SORUŞTURMA BAŞLATTI
Uluslararası Ceza Mahkemesi de Sudan'ın Darfur bölgesinde Nisan ortasından bu yana cinayet, tecavüz ve çocukları etkileyen suç raporları da dahil olmak üzere artan çatışmaları soruşturduğunu söyledi. Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) Savcısı Kerim Han'ın ofisi, BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu bir raporda, "Ofis, mevcut düşmanlıklar bağlamında meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma başlattığını doğruluyor" dedi. Raporda, UCM savcılarının "Batı Darfur'daki El Cuneyna'daki yargısız infazlar, evlerin ve pazarların yakılması ve yağma ile Kuzey Darfur'da ve Darfur'daki diğer yerlerde sivillerin öldürülmesi ve yerinden edilmesiyle ilgili raporları yakından takip ettiği" belirtildi. Ayrıca, "toplu tecavüzler ve çocuklara yönelik ve çocukları etkileyen şiddet iddiaları dahil olmak üzere cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı suç iddiaları inceleniyor" ifadesi kullanıldı.
Raporda, UCM'nin güvenlik durumu nedeniyle şu anda Sudan'da çalışamamasına rağmen, bunu mümkün olan en kısa sürede yapmayı planladığı belirtildi. 2005 BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca, UCM'nin yetkisi Darfur bölgesi ile sınırlı. UCM'nin, 2003 ile 2008 yılları arasında Darfur'da meydana gelen daha önceki çatışmalarla ilgili olarak, biri soykırım suçlaması olmak üzere eski Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir'e karşı, dört tutuklama emri bulunuyor. UCM tarafından Darfur'da savaş suçları işledikleri iddiasıyla aranan El Beşir ve iki eski bakanı, Sudan'da gözaltındaydı. Ordu, Beşir ve eski bakanlardan biri olan Abdülrahim Muhammed Hüseyin'in çatışmalar başlamadan önce bir askeri hastaneye kaldırıldığını söylemişti. Diğer eski bakan Ahmed Harun, ise çatışmanın başlamasından 10 gün sonra cezaevinden kaçmıştı. (DIŞ HABERLER)