'Sürgünler ve sorunları'

Avrupa Sürgünler Meclisi, Türkiye'den Avrupaya suikast timlerinin gönderildiğine yönelik bilgilerin basında yer aldığının da hatırlatıldığı bir panel gerçekleştirdi.

'Sürgünler ve sorunları'

HABER MERKEZİ - ASM (Avrupa Sürgünler Meclisi) tarafından düzenlenen "Avrupa’da Süregelen Sürgünlük ve Sürgün Sorunları" konulu panelde tarih boyunca, muhalif kimliğin bir sonucu olarak sürgün olmanın ve sürgünlere tehditin devam ettiği dile getirildi. Beş yıl önce oluşturulan Avrupa Sürgünler Meclisi, sürgün kimliğinin gündemdeki yerini görünür kılmak amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Hafta sonunda Nürnberg Kültür Dairesinin binası Villa Leon'da, Stuttgart'ta da Tohum Kültür merkezinde gerçekleştirilen etkinliklerde ASM Yürütme Kurulu üyesi Süleyman Şahin’in moderatörlüğünde, avukat Filiz Kalaycı, avukat Fazıl Ahmet Tamer ve ASM Yürütme Kurulu üyesi Nejat Pişmişler "Süregelen Sürgünlük ve Sürgün Sorunları" konulu panelde aktarımlarda bulundular.

Nejat Pişmişler sürgünleri çoğunun aslında ülkelerinde katledilmeden hayatta kalabilmiş olanlar olarak tanımladı. Göç mültecilik ve sürgün kimliklerindeki geçişkenliğe bağlı olarak, Serol Teber`e değiniyle göçün kökten kopuş vurgusunu dile getirdi. Pişmişler, insanların krizler savaşlar çevresel koşullar ve politik nedenlerle tarih boyunca göçe mülteciliğe zorlandığı akatarak, 710 milyon insanın göç etmek istedigini, son beş yılda 60 milyon insanın göç ettiğini, Akdeniz`de 37 binden fazla insanın bu kaçış sırasında insanlığın gözleri önünde öldüğünü, çözülen devletlerin halklarına göç edecek yerin kalmadığına değindi.

Türkiye`den yoğun çıkışa yol açan 12 eylül darbesi, 90`lı yıllar ve son olarak da AKP saldırısıyla yaşanan mültecilik sürecine değinerek de, sürgünlüğün oluşması ve algılanışında tarihsel dönemeçlere, eksikliklere dönüşüm ve başarısızlıkları da dile getiren Pişmişler; tevazu, sabır ve mücadeleyle Nazım Hikmet, Behice Boran, Yılmaz Güney, Ahmet Kaya, Kemal Cemal Altun, Sümeyra Çakır, Fahrettin Petek, Abidin Dino gibi unutulmaz değerlerin yanı sıra nice sürgününün ülkelerinden uzakta yaşamlarını yitirdiklerini de anımsattı.

Avukat Filiz Kalaycı kadın ve muhalif kimliğinin sürgünde, göçte karşılaştığı, kadınların ve çocukların yaşadıkları zor yaşama ve yaşanan ağır koşullara dikkat çekti. Filiz Kalaycı, kadınların mülteci kamplarında maruz kaldığı taciz ve tecavüzlere değindi. Kadın olmanın mültecilik yaşamındaki ağırlığına dair raporlardan örnekler sunarak kadın ve çocukların yaşadıkları sorunların dile getirilmesindeki zorluklara da dikkat çekti.

Avukat Fazıl Ahmet Tamer, İnterpol aracılığıyla kuşatma girşimi ve aramaları nedeniyle politik sürgünlerin, son yıllarda sıklıkla tutuklanmasından örnekler verdi. 1914 de ilk kez Monaco`da 24 ülkenin biraraya gelerek fikir bazında tohumunu attığı ve 1923 de Polis Komisyonu olarak kurulan uluslararası polis teşkilatının 1956 da İnterpol adıyla ve tüzük oluşturarak kurumsallaşmasının tarihsel sürecini anlattı. İnterpol`ün tüzüğünde bulunan politik nedenlerle mülteci olmuş kişilerin, takip edilemeyiceği ve tutuklanamayacağı belirtilmesine karşın, son yıllarda sosyalist, devrimci politik sürgünlerin çok sık tutuklanmalarıyla bu maddenin ihlal edildiğine dikkat çekti. Kırmızı bültenle aramalara, işletilen prosedürlere ilişkin olarak da "Fair Trials" adlı girişimin İnterpolden mülteciler ilgili tutumunu netleştirmesini ve mültecilik durumunda İnterpol’e üye ülkelerin taleplerini sınırlandırmasını ve mültecilerin haklarına saygı gösterilmesini isteyen inisiyatifin çalışmalarına dair güncel bilgiler sundu. Sürgün kimliklerin ülkelerarası seyahatlerde dikkatli ve bilinçli davranmaları da hatırlatıldı.

Türkiye'den Avrupaya suikast timlerinin gönderildiği buna yönelik bilgilerin basında yer aldığı da hatırlatılan panelde, Metin Ayçiçek, Teslim Töre, Selma Metin, Engin Erkiner, Mahmut Özkan da katılarak kısa konuşmalarla katkı yaptılar.

Panelden sonra yine ASM Yürütme Kurulu üyesi sanatçı Leman Stehn teatral bir gösterimle birlikte güzel bir dinleti sundu.

panel