Ukrayna Savaşı 3. yılına girdi: NYT'ye göre Batı'nın Rusya'yı tecrit hamleleri başarısızlığa uğradı
Artı Gerçek - Kremlin'in ABD liderliğindeki NATO'nun durmak bilmeyen genişlemesiyle kapısına dayanması, bununla ilgili kendisine hiçbir resmi güvence sunmaması ve Ukrayna'daki yönetimi hem kendi Rus nüfusu hem de Rusya'nın üzerine sürmesiyle gerekçelendirdiği "Ukrayna özel harekatı" üçüncü yılına girdi. 24 Şubat 2022'de Rusya birliklerinin Ukrayna’ya girmesiyle başlayan savaşın ikinci yıldönümünde, ABD ile AB destekli Kiev yönetimi açısından manzara, karşı saldırısının başarısızlığı ve büyük bölümü Rusya'ya iltihak eden Doğu Ukrayna'nın anahtarı Avdeyevka'dan çekilmesi eşliğinde hüsran.
İKİ KARDEŞ HALK, YÜZ BİNLERCE CAN KAYBI
Savaşan taraflar kendi kayıplarıyla ilgili resmi açıklama yapmıyor. "Son Ukraynalıya kadar savaş" söylemini kullanan Washington, Rusya'nın toplam asker kaybının 300 bini geçtiği tahmininde bulundu. Mediazona ile BBC Rusça Servisi'nin hesaplamasına göreyse bu sayı en az 42 bin 484. Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamalarına göre Ukrayna, 2022 yılında 100 binden daha az, 2023 yılında 215 bin asker kaybetti. İki taraf da binlerce sivil can kaybı verdi, milyonlarca Ukraynalı mülteci oldu, Batı'ya göç etmek zorunda kaldı.
BATI YARDIMI SEKTEYE UĞRAYINCA UKRAYNA MÜHİMMATSIZ KALDI
Washington'da Demokrat Partili Biden yönetiminin Ukrayna'ya koşulsuz sonsuz askeri-mali yardımları, sonunda Kongre'deki Cumhuriyetçi Partililere takılırken, Brüksel'de hazırlanan yeni yardım paketi de özellikle Macaristan'ın engellemelerini güçlükle aştı. Devasa Rusya ordusu karşısında halihazırda Ukrayna ordusu mühimmatsız kalmış durumda.
ABD ile AB'nin 'bitmeyen' yaptırım politikası ise Rusya ekonomisinin büyümesini engellemezken, bumerang gibi dönüp özellikle Avrupa ekonomisini vurdu.
RUSYA TECRİT DEĞİL DAYANIŞMA GÖRDÜ
Biden yönetimine yakın gazetelerden The New York Times (NYT), Ukrayna savaşının başlamasından bu yana geçen iki yıl içinde kolektif Batı'nın Rusya'yı tecrit etmekte fiilen başarısız olduğuna dikkat çekti. NYT'ye göre Biden yönetimi Rusya'nın her zamankinden daha tecrit olduğunu ve stratejik gerilemeler yaşadığını iddia ederken, kanıtlar aksini gösteriyor.
PETROL VE DOĞALGAZ KAYNAKLARININ ETKİSİ
Kolektif Batı'nın 'şeytanlaştırmasına', Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların kınamalarına rağmen, Rusya'nın dayanıklılığını artıran geniş petrol ve doğalgaz kaynakları tarafından desteklenen Devlet Başkanı Vladimir Putin'in iktidardaki hakimiyeti her zamankinden sağlam.
Moskova, Rus petrolü alımlarını artırıp diplomatik ilişkileri derinleştiren Çin, Hindistan, Brezilya ve Körfez ülkeleriyle ekonomik ve diplomatik bağlarını güçlendirdi.
BATI AFRİKA, BATI'YA KARŞI RUSYA'YI TERCİH ETTİ
Rusya'nın Afrika'daki nüfuzu da arttı, özelikle de daha önce Wagner grubunun yönettiği, ardından askeri istihbarat servisinin devraldığı güvenlik operasyonlarına katılım yoluyla.
TARİHÇİ GÖZÜYLE: RUSYA'YI HAPSETMEYE İMKAN YOK
NYT'ye konuşan Soğuk Savaş tarihçisi Michael Kimmage, "Rusya'yı hapsetmeye imkan yok. Ekonomik veya diplomatik kısıtlaması yok ve savaşla ilgili mesajını iletiyor" yorumunu yaptı.
Bazı gözlemciler, Amerikalı ve Avrupalı liderlerin bu gerçeği hâlâ inkar ettiği değerlendirmesini yaptı.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Eugene Rumer ve Andrew S. Weiss, kasım ayında yayımladıkları makalede, "Cesur ve revizyonist bir Rusya'dan gelen tehdidin kalıcı doğası hakkında kamuoyuna karşı dürüst olma konusunda Batılı liderler alenen başarısız oldu" diye yazdı.
BRICS VE ŞİÖ'DEN G20 VE BMGK'YE KADAR
ABD hegemonyası ve kolektif Batı'ya meydan okuyan BRICS ve Şangay İşbirliği Örgütü gibi uluslararası kuruluşlarda Çin'le el ele vererek Küresel Güney'i harekete geçiren Putin yönetimi, Batı'nın tecrit beklentilerini boşa çıkardı.
Brezilya, Rusya Devlet Başkanı hakkında yakalama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taraf olmasına rağmen, Eylül 2024'te evsahipliği yapacağı G20 zirvesine Putin'i davet etti. Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Ukrayna için barış görüşmelerini savundu ancak bu, Kiev yönetiminin sert eleştirileriyle karşılandı. Bu hafta Brezilya'da düzenlenen G20 dışişleri bakanları toplantısında ABD ile birkaç müttefiki Rusya'yı Ukrayna gerekçesiyle kınarken, diğerleri Brezilya'nın tarafsız duruşunu benimsedi ya da sessiz kaldı.
BM Güvenlik Konseyi'nde de ABD'nin Rusya'yı kınama hamleleri, ne ABD ne de Rusya ile yakın ittifakı olan ülkelerden asgari düzeyde destek aldı. NYT'ye göre, bu, onların çatışmada taraf seçmeye zorlanmaktan kaçındıklarını gösterdi. (Dış Haberler)