Yanis Varufakis'in Suriye'den çıkardığı dersler: Emperyalistin düşmanı her zaman anti-emperyalistin dostu değildir

Artı Gerçek - Yanis Varufakis'in X hesabında paylaştığı "Suriye'den dersler: Emperyalistin düşmanı her zaman anti-emperyalistin dostu değildir" başlıklı makalede şu analizleri yaptı:

"15 Ağustos 2021'de Kabil'deki ABD kuklası rejim düştüğünde, ABD emperyalizminin yenilmiş olmasından duyduğum rahatlamayı ve aynı zamanda Afganistanlı kadınların cihatçı Taliban'ın elinde çekecekleri acılardan duyduğum dehşeti dile getirmiştim.

Lessons from Syria: An imperialist’s enemy is not always an anti-imperialist’s friend

On 15th August 2021, when the Kabul US-puppet regime fell, I expressed relief that US imperialism was defeated and, simultaneously, horror at what the women of Afghanistan were about to suffer…

— Yanis Varoufakis (@yanisvaroufakis) December 10, 2024

'AFGANİSTAN ÖRNEĞİ'

ABD liberal-emperyalist lobisi Taliban'ın zaferini kutladığım için hemen bana saldırdı. Gördüğünüz gibi, emperyalizmin yardakçıları için, eğer ABD emperyalizmini desteklemiyorsanız, ABD emperyalizmine karşı çıkan cihatçıların destekçisi olmanız gerekiyor. Emperyalist zihniyet bariz olanı görmeyi reddediyor: Hem ABD emperyalizmine hem de ABD emperyalizminin kendi vahşetiyle güçlendirdiği cihatçılara aynı hararetle karşı çıkmak bizim görevimizdi. ABD emperyalizminin işgalinin, Afganistan'daki kadınları cinsiyet ayrımcılığına tâbi tutmak isteyen cihatçıları güçlendirmekten başka bir işe yaramadığını göremediler.

'BATILI OLAN YA DA OLMAYAN YABANCI GÜÇLER UZAK TUTULMALI'

Geçtiğimiz pazar günü Esad rejimi çöktü ve cihatçılar Şam'a girdi. Yine zalim bir rejimin düşmesinden duyduğum rahatlamayı dile getirdim ve ekledim: “Suriyeliler yeterince acı çekti. Şimdi yapılması gereken, diktatörlerinin devrilmesinden sonra Iraklılar ve Libyalılar gibi daha fazla acı çekmemelerini sağlamaktır. Bunun için de Batılı olan ya da olmayan yabancı güçler uzak tutulmalıdır.”

'ESAD'I DESTEKLEMEMEK, ABD-İSRAİL DESTEKÇİSİ OLMAK DEMEK DEĞİL'

Hemen (Kabil'in düşüşünde olduğu gibi) cihatçıların zaferini kutladığım için saldırıya uğradım - bu kez ABD emperyalizmi karşıtları tarafından. Onlara göre, eğer Esad'ı desteklemediyseniz, Esad'a karşı çıkan cihatçıların ve onların ABD-İsrail amigolarının destekçisi olmanız gerekirdi. ABD emperyalizminin amigolarında da aynı mantık geçerli: “Eğer bizimle değilseniz bize karşısınız demektir.” Anti-emperyalist muhaliflerimin göremediği şey şu oldu: Esad rejimi, uyguladığı zalim yöntemleriyle, Esad'ı deviren cihatçıları güçlendirmekten başka bir işe yaramadı.

'HALKIN NEFRET ETTİĞİ TİRANLARI DESTEKLEYEREK OLMAZ'

İşte benim, emperyalist düşmanımızın düşmanı olduğu için Esad (ya da ondan önce Saddam) gibi zalim figürleri desteklemenin iyi bir fikir olduğunu düşünen anti-emperyalistlere mesajım şu: Emperyalizmle savaşmak ve uzun vadede kazanmak için insanların kalplerini ve zihinlerini kazanmamız gerekir. Ve bunu, sırf düşmanımızın düşmanı oldukları için halkın nefret ettiği tiranları destekleyerek yapamayız.

'SADDAM, KADDAFİ YA DA ESAD, EMPERYALİZMİN PANZEHRİ DEĞİL'

Bazıları, Saddam'ın ABD ordusu tarafından devrilmesinden önce Irak daha iyi durumda değil miydi diye soruyor? Elbette daha iyiydi. Batı Kaddafi'yi devirmeden önce Libya daha iyi durumda değil miydi? Elbette daha iyiydi. Suriye, Esad'ın devrilmesinden sonra, tıpkı Irak ve Libya'da olduğu gibi, daha da kötü bir kan gölüne dönüşme riski taşımıyor mu? Elbette taşıyor. Ancak bu durum Saddam, Kaddafi ya da Esad'ı 'çözüm' olarak, emperyalizmin panzehri olarak görmek için bir neden değildir. Onların zalim rejimleri kendi halklarını yabancılaştırıyor ve en sonunda da yıkılıyor - böylece emperyalizme karşı direnmekte aciz olduklarını kanıtlıyorlar. Bir süreliğine baş emperyalist ABD'nin düşmanı olmaları bu rejimleri anti-emperyalistlerin dostu kılmaz.

'BİZİM EN BÜYÜK SİLAHIMIZ: ASGARİ ETİK STANDARTLARI KORUMAK'

Kısacası, anti-emperyalizm ancak anti-emperyalistler bazı asgari etik standartları korudukları takdirde başarılı olabilir. Bu bizim en büyük silahımızdır, AK47'ler ya da uçaksavar füzeleri değil.

Çünkü asgari etik standartlara bağlı kalırsak, sonuçta ilkeli bir hümanist duruşu takdir eden tüm dünyadaki kitleleri kazanabiliriz. Ayrıca, yüzü kızarmadan, (a) cihatçıların Kabil'i ele geçirmesini engellemek için Afganistan'ın yirmi yıldır süren işgalini haklı göstermekten ve (b) Şam'ın cihatçılar tarafından ele geçirilmesini kutlamaya kadar hızla evrilen Batı medyasının ikiyüzlülüğünü daha kolay ifşa edebiliriz!

'AKSİ TAKDİRDE BATI BASINI KADAR İKİYÜZLÜ OLURUZ'

Ne yazık ki, asgari etik standartları korumaz ve bunun yerine düşmanlarımıza karşı olan tiranları desteklersek, düşmanın en sevdiği tiranlara karşı muhalefetimiz Batı basını kadar ikiyüzlü görünecektir. Ve inanın bana bu, Batı basınına, emperyalizme ve tiranlığa verilecek en büyük hediye olacaktır. Çünkü o noktada mesele sadece onların “tiranları” ile bizim “tiranlarımız” arasındaki bir çekişmeye indirgenmiş olacaktır.

Sonuç olarak, hem Saddam Hüseyin'i hem de George W. Bush'un suç teşkil eden Irak işgalini kınamanın kafa karıştırıcı hiçbir yanı yoktur. Hem Miloseviç'i hem de NATO'nun Sırp sivilleri bombalamasını. Hem Taliban'ı hem de ABD'nin Afganistan'ı işgalini. Hem Esad rejimini hem de onu deviren ABD destekli cihatçıları. Bu bir çelişki değil, anti-emperyalist olmanın tek doğru ve etkili yoludur. Bu bir tarafsızlık değil, azınlığın değil çoğunluğun yanında yer almanın tek doğru ve etkili yoludur.

'ABD VE İSRAİL'E DİRENİŞE DEVAM'

Bugünün asıl konusuna dönecek olursak; Esad'ın düşüşünden sonra elimizde ne var: Yeni Suriye'nin üzerine gökten yağan ABD ve İsrail bombaları ya da İsrail'in Suriye'ye tecavüzleri hakkında tek kelime etmeden yeni Suriye'nin doğuşunu ballandıra ballandıra anlatan bir Batı basını.

Ayrıca, kimsenin Gazze'de devam eden soykırımdan bahsetmediğini fark ettiniz mi? Bu durum Netanyahu, ABD'li akıl hocaları ve onların AB'deki soykırım amigoları için büyük bir zafer anlamına geliyor.

Öyleyse yoldaşlar, emperyalizmle mücadelede asgari etik standartlara sahip çıkalım. Ve Filistin hakkında konuşmaya devam edelim!"

Çeviri: Gencer Çakır