Altı ay sonra 7 TL seviyesinin altına inen dolarda düşüş sürecek mi?
Piyasalar arasında en dikkat çekici hareket döviz kurlarında yaşandı. Dolar, yaklaşık altı ay aradan sonra ilk kez 7 TL seviyesinin altına indi. Böylece dolarda 8,5876 ile tarihi zirvenin görüldüğü 6 Kasım’dan bu yana yaşanan düşüş yüzde 20’ye dayandı.
Yeni ekonomi yönetiminin piyasa dostu mesajlar vermesi ve faizlerde yapılan hızlı artırım rüzgarın terse dönmesinin en büyük nedeni. Diğer ülke para birimlerinin bu yılki performanslarına bakıldığında da Türk Lirası yüzde 6’ya yakın değer artışıyla ilk sırada yer alıyor.
Son bir yıla baktığımızda en fazla değer kaybı yüzde 15,99 ile Rus Rublesi’nde. Ardından yüzde 15,64 kayıpla Türk Lirası geliyor. Üç yıllık performansa bakıldığında ise Türk Lirası yüzde 87’lik kayıpla açık ara lider.
Doların uzun vadeli bu hareketi aslında yurtiçindeki yüksek dolarizasyonun nedenlerinden biri. Çünkü vatandaşlarda ‘dolar düşse de yükselir’ görüşünü kırmak o kadar da kolay değil. Öyle ki yeni ekonomi yönetimiyle birlikte yabancı girişinin hızlanmasına ve buna paralel olarak kurlarda düşüş yaşanmasına rağmen yerli yatırımcıların dolar talebi devam etmişti. Doların tarihi zirvesini gördüğü hafta ile 22 Ocak haftası arasında yerli yatırımcıların bankalardaki döviz hesaplarında, kurlarda yaşanan yüzde 13’lük düşüşe rağmen 12 milyar dolara yakın artış olmuştu.
YERLİ YATIRIMCININ TAVRI BELİRLEYİCİ OLACAK
Yerli yatırımcıların döviz hesaplarındaki artış son haftalarda hız kesti, hatta azalışa geçti. Bankalardaki Döviz Tevdiat Hesapları’nda (DTH) tutulan dövizlerin toplamı 22 Ocak haftasında 236,1 milyar dolar ile tarihi zirvesine çıkmıştı.
O tarihten 5 Şubat haftasına kadar yerli yatırımcılar 3 milyar doların üzerinde döviz sattı. Ancak 12 Şubat haftasında 2,7 milyar dolarını geri aldı.Bu tutar sadece bankalardaki döviz hesaplarındaki azalışı gösteriyor.
Dünya gazetesinde yer alan değerlendirmeye göre bankacılar, vatandaşların yastık altında tuttukları dövizleri de bozdurduklarını ve tutarın DTH’lardaki azalıştan daha yüksek olduğunu söylüyor.
Merkez Bankası’nın faiz artırımlarının ardından bankaların mevduata uyguladıkları faiz oranlarını yüzde 17-18 bandına çekmeleri ve TL varlıklardan elde edilen kazançlardan alınan stopajlarda yapılan indirimler dövizden mevduata geçişi destekliyor.
YILSONU TAHMİNLERİNDE AŞAĞI YÖNLÜ REVİZYON GELDİ
Herkes aklındaki ‘dolarda düşüş devam edecek mi?’ sorusuna yanıt arıyor. Geçtiğimiz hafta yabancı kurumlardan dolar/TL ile ilgili tahminler geldi. Alman Commerzbank, 2021 yılsonu için dolar/TL tahminini aşağı yönlü revize ederek 8,25’ten 8’e çekti. Eğer Commerzbank’ın tahmini tutarsa bugün 7 TL seviyesinden dolar alan bir yatırımcı yüzde 14 getiri elde edecek. Bu da yüzde 17-18 civarında olan TL mevduattaki getirinin altında kalıyor.
Rabobank Gelişen Piyasalar Stratejisti Piotr Matys ise Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmede dolar/ TL’nin 7 seviyesini kırdığı takdirde 6,80’e kadar düşebileceğini belirtti.
HSBC de Merkez Bankası’nın sıkı para politikası duruşu, cari açıkta düşüş, yerlilerin dolarizasyon eğilimindeki yavaşlama, yabancıların lira iştahındaki artış gibi etkenlerle yılsonu için daha önce 7,10 olan dolar/TL tahminini 6,50’ye indirmişti.
Merkez Bankası’nın 12 Şubat’ta açıkladığı Beklenti Anketi’nde de yılsonu dolar kuru tahmini 8.09 TL’den 7.79 TL’ye inmiş durumda. Beklenmedik olumsuz bir gelişme olmadığı takdirde hem yerli hem de yabancı kurumların tahminleri mevduat seviyelerden dolar alanların olası yılsonu kazançları TL mevduattan elde edilecek getirinin altında kalacak.
Ancak uzmanlar, döviz borcu olanların mevcut seviyelerden borcunu kapayabileceklerini söylüyor.
Dolarda yukarı yönlü hareketlerde 7,02 TL seviyesi ilk direnç seviyesi olarak öne çıkıyor. Bu seviyenin üzerinde fiyatlamaların oluşması durumunda 7,0600 ve 7,1300 dirençleri gündeme gelebilir. Buna karşılık 6,88 TL’nin altına inilmesi halinde 6,80 ile 6,7550 destekleri hedef konumuna yerleşebilir.
BİST100 Endeksi, dar bantta hareket etmeye devam ediyor. Endekste momentum hafif yavaşlasa da kısa vadede 1.530 seviyesinin üzerinde kalındığı sürece pozisyonların korunabileceği söyleniyor. Bu seviyenin altında satış baskısı artabilir. 1530 seviyesinin altına yaşanacak sarkmalarda 1505-1495 bandı tekrar gündeme gelebilir. BİST 100’de 1570-1600 bandının aşılabilmesi durumunda ancak yeni ve belirgin bir hareketlenmeden bahsedilebileceği düşünülüyor.
