ASO Başkanı Özdebir: Parasal sıkılaşma politikaları amacını realize edemedi

Ankara Sanayi Odası (ASO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nda konuşan Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, ASO olarak sanayi alanında yaşanan ulusal ve uluslararası gelişmeleri yakından takip ederek üyelerine sundukları hizmetleri geliştirdiklerini söyledi.

Ankara sanayicisinin yüksek katma değer üretmesine ve rekabet gücünün artırılmasına yönelik girişimlerde bulundukları bilgisini veren Özdebir, Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda geç kalmadan harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Mutabakatın sadece bir çevre stratejisi olmadığının altını çizen Özdebir, "Sınırda karbon uygulamaları sanayinin önünde bir engel gibi gözükse de, sürece hızlı bir adaptasyonla yeni fırsatlar olarak bakmak da mümkündür" dedi.

Son dönemde ivme kazanan ihracatta, sürdürülebilirliğin devamı açısından, bu mutabakata uyum sürecinin, çok kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizen Özdebir, uyumun aynı zamanda yaşam kalitesini de artıracağını anlattı.

YÜKSEK FAİZ YÜKSEK KUR KISKACI

Konuşmasında makroekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Nurettin Özdebir, dünyanın pandemi ile içine girdiği bol para döneminin sonunun yaklaştığını söyledi.

Mart ayından bu yana risk algısı ve belirsizliklerin halen yüksek seviyede olduğunu dile getiren Özdebir, bunun da politika yapıcıların uygun ekonomi politikasını formüle etmesini zorlaştırdığını bildirdi.

Son dönemde uygulanan parasal sıkılaşma politikalarının amacını realize edemediğini vurgulayan Özdebir, ekonominin aynı anda hem yüksek faizin hem de yüksek kurun kıskacında kaldığını anlattı.

Özdebir, yüksek enflasyonun belirsizliği artırıp, üretimde aksamalara yol açarken, uluslararası piyasada rekabet gücünü da zayıflattığını bildirdi.

ÜRETİMİ HAREKETE GEÇİRECEK YAPISAL TEDBİRLER

Sanayi politikasının üretim odaklı bir yaklaşımla, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan üretim modeli ile sağlıklı bir yapıya kavuşacağını söyleyen Özdebir, "Geçmiş yıllarda ülke olarak tercihimiz, yabancı sermaye ile finanse edilen ithalata bağımlı bir sanayileşme politikasıydı. Bu nedenle, etkin yapısal dönüşüm politikalarının devreye girmesi gerektiğine inanıyorum. Yapısal dönüşüm, üretimi harekete geçirecek yapısal tedbirlerdir" dedi.

Dışa bağımlılığın azaltılması için sermaye malı üretimine katkı sağlayacak teşvik sisteminin devreye girmesi gerektiğini vurgulayan Özdebir, buradaki üretim artışıyla sağlanacak refahın, Türkiye’yi hak ettiği kalkınma seviyesine ulaştıracağını anlattı.

Özdebir, "Ülke ekonomisinin, mevcut olumsuz konjonktürü geride bırakıp, tekrar yüksek büyüme patikasına girebilmesi için; verimlilik, rekabet gücü ve ihracat artışına yönelik ekonomi politikaları revize edilerek, üreten katma değer yaratan bir ekonomi yapısına dönüşmesi gerekmektedir. 2022 sonrası güçlü bir büyüme ve dengelenmenin sağlanmasında, yapısal reformların uygulanabilirliği, uzun vadeli istikrar açısından oldukça önem arz edecektir" ifadelerini kullandı.