'Büyümenin herkese açık olmadığını hissederse halkta öfke birikiyor'

Murat Yetkin, dünyaca tanınan iktisatçı Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette söylediklerini aktardı.

'Büyümenin herkese açık olmadığını hissederse halkta öfke birikiyor'

Gazeteci Murat Yetkin kişisel sitesi "Yekin Report"ta, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun 13 Ağustos’ta Toplumcu Düşünce Enstitüsü Başkanı Nebil İlseven’in düzenlediği bir seminer öncesinde bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette söylediklerini aktardı.

"Tepedeki kesim çok kazandı. Orta tabaka kaybediyor. Kırk yıl önce hiçbir CEO, şirketinde çalışan işçiden yüz kat fazla kazanamazdı. İşçileri kovduğunda ücretini katlayamıyordu. Çünkü, asgari ücretin önemi vardı. Sendikalar da güçlüydü. Sosyal değerler nedeniyle toplum da böyle bir uçurumu kabul etmezdi." diyen Acemoğlu'nun, büyümenin tek başına ekonomik başarıyı belirlemediğini vurguladığını aktaran Yetkin, Acemoğlu'nun "kaliteli büyüme"den bahsettiğini yazdı.

Acemoğlu’na göre ekonomik eşitsizlikleri azaltıcı, gelir dağılımını düzeltici, verimliliği artırıcı yönde büyümeye kaliteli büyüme deniyor. Türkiye’de de 2006’ya kadar olan büyümeyi bu kategoride sayan Acemoğul, "sonra yine büyüme artışın sağlandığını ama gelir dağılımının yeniden bozulma eğilimine girdiğini, verimliliğin düştüğünü" söylüyor.

Acemoğlu, ortaya çıkan çarpıklığı 3 başlıktan topluyor: Teknolojinin rolü, küreselleşmenin rolü ve demokratikleşmenin rolü.

Acemoğlu, "Teknoloji geliştikçe büyüme ve verimliliğin artacağı, gelir dağılımının düzeleceği düşünülüyordu. Oysa teknoloji gelişti, inovasyon ve otomasyon arttı ama verimlilik artmadı, eşitsizlik azalmadı. Çünkü yatırımlar daha çok kâr getireceği düşüncesiyle büyük ölçüde finans ve IT alanına yöneldi. İmalat ve işgücüne dayanan diğer alanlar ihmal edildi. Bu durum işgücüne yatırım yapmak zorunda olan gelişmekte olan ülkeleri daha kötü etkiledi" dedi.

"Küreselleşmenin teknolojinin yaygınlaşmasının de etkisiyle, özellikle gelişmekte olan ekonomileri canlandıracağı, zenginleştireceği, zenginleşmenin demokratikleşme ve kaliteli büyüme getireceği düşünülüyordu. Tam tersi oldu. Eşitsizlik her yerde patladı. Ucuz eşyaya olan talep, ucuz işgücüne olan talebi getirdi. Eğitimsiz işgücü iyice dibe itildi" diyen Acemoğlu, "1980’lerden sonra birçok ülke demokratikleşmeyle birlikte kurumlarını geliştirip hızla büyümeye başladılar. Ancak 2000’lerin ortalarında bir tersine dönüş başladı. Bu ülkelerin yöneticileri, ayakta durmaya başladıkça, o noktaya demokratikleşmeyle geldiklerini ama artık aynı kurallara bağlı kalmayabileceklerini düşünmeye başladılar. Kurumları, yargıyı, üniversiteleri, medyayı susturmaya, kendi çizgilerine getirmeye başladı" ifadelerini kullandı.

Dünyada bu durumun en tipik örneğinin Türkiye olduğunu söyleyen Acemoğlu’na göre Avrupa Birliği ülkeleri Polonya ve Macaristan da bu durumda, Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti de.

"Demokrasi zayıfladıkça da kurumlar zayıflıyor, yeni tekeller çıkıyor, yeni gruplar güç kazanıyor, büyüme yine olsa da büyümenin kalitesi düşüyor, büyüme eşitsizliğe yol açmaya başlıyor diyen Acemoğlu’na göre, çıkış yolu "refah devletine dönüş" ve "sosyal devletin güçlendirilmesi."

Yazının tamamı için tıklayın

büyüme teknoloji eşitsizlik Daron Acemoğlu küreselleşme