Deniz Ticaret Odası Başkanı'ndan Beyrut açıklaması: Hangi yüklerin geleceğini bilmiyoruz ama talibiz
Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Cihat Lokmanoğlu limana ne geldiğini bilmiyor ama Beyrut'un yükünü almaya hazır.
ARTI GERÇEK- Lübnan'da bulunan Beyrut Limanı'nda yaşanan patlamanın ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Lübnan'a yaptığı ziyarette Beyrut yeniden inşa edilene kadar Mersin Limanı’nın kullanılacağını
açıklaması üzerine Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Cihat Lokmanoğlu açıklama yaptı.
Mersin Limanı'nın alt yapı ve teknik olarak yeterli olduğunu öne süren Lokmanoğlu, hangi yüklerin geleceğini bilmediklerini ama talip olduklarını söyledi.
'TAM BİLMİYORUZ'
Lokmanoğlu, "Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay’ın konuyla ilgili açıklamasını medyadan öğrendik. Gerek Mersin Limanı gerekse Mersin Serbest Bölgesi Limanı Beyrut Limanı’nın yükünü alabilecek kapasitede. Beyrut Limanı’ndan gerçekleştirilen ithalat ve ihracat rahatlıkla Mersin’den gerçekleştirilebilir. Hangi yüklerin geleceğini, kapasiteyi şu an tam bilmiyoruz. Lübnan’a gidecek büyük gemiler Mersin Limanı’nda yüklerini küçük gemilere aktarabilir ve bu şekilde Beyrut’un lojistik sorununa çözüm bulunabilir" dedi.
BEYRUT İLE MESAFE 176 DENİZ MİLİ
Mersin Uluslararası Limanı ile patlamanın ardından inşasına başlanacak olan Beyrut Limanı
arasındaki mesafenin 176 deniz mili olduğu belirtildi. Beyrut, Mersin'e karadan ise 601 kilometre
uzaklıkta bulunuyor.
GÜVENLİK AÇISINDAN BEYRUT'LA AYNI DURUMDA
Ancak Deniz Ticaret Odası Başkanı, yeterli teknik imkan ve alt yapı mevcut olduğunu söylesede ARTI TV'de Araştırmacı yazar Abdullah Ayan, Nazım Alpman'ın Gün Başlıyor programında değerlendirmelerde bulunmuştu.
'Mersin halkı Beyrut'taki patlama gibi bir tehditle karşı karşıya mı?' sorusunu yanıtlayan Ayan, "Vurdumduymaz bir tavır var. Yatırımcılar açısından çok yoğun bir saldırı altında. Ama yatırımların da Türkiye'yi nereye sürüklediği artık tartışma konusu. Yani yıllarca biz büyümeye teşvik ettik, büyümeden söz ettik. Hep bir büyüme fenemoni ile geldik buraya ama artık büyümenin de çok fazla birşey ifade etmediğini ABD'nin pandemi sürecinde ortaya çıkan tablosundan anlaşılıyor. Bana kalırsa Akdeniz ülkelerinin Beyrut'un da Mersin'in de bütün Akdeniz'e kıyısı olan kentlerin de Barselona'nın da, Marsilya'nın da bir nefes alıp, Akdeniz'i kurtarma konusunda mutlaka ortak hareket etmesi gerekiyor. Aksi takdirde Beyrut tek başına bir vaka olarak kalmayacak" demişti.
İlgili yönetmeliğinde uygulanmadığını belirten Ayan Mersin Limanı'ndaki tehlikeyi, "Böyle bir kentte yılda aşağı yukarı 400 bin ton amonyum nitrat üretme kapasitesi olan bir tesisten söz ediyoruz ve bu tesis şuan kentin ortasında kalmış durumda. Limanın içinde serbest bölgede ve yetmiyormuş gibi onun doğusunda akaryakıt çiftliklerinin ortasında son günlerde TOKİ'nin yeni başlattığı toplu konut furyası var. Yanıcı patlayıcı olma riski taşıyan bir gübre tesisi var. Hem keşif, hem tehdit hem de fırsattır insanlık için nasıl kullanıldığına bakılmalı. Yani nükleeri olumlu anlamda kullanırsanız enerji elde edersiniz ama aynı nükleerden Hiroşimada bombalar bombalar da kullanılabilir. Böyle bir tehditle de karşı karşıyayız. Dahası doğumuzda sadece o da yok Kromsan senilen bir tesis var 1 buçuk milyon ton bahçesinde kanserojen nitelikte krom atığı barındırır ve hala çözülmemiş bir sorundur bu. Ve en tehlikesi şu anda söz ettiğimiz amonyum nitrat fabrikasının çevresinde akaryakıt çiftliği dediğimiz akaryakıt tanklarından oluşan tesisler var. Ve şuan da Türkiye akaryakıtının 3'te 1'ini karşılayan bir kent haline gelmiştir bu bölge" şeklinde özetlemişti.
SURİYE'NİN NEFES KAPISI
Diğer yandan Başkan Lokmanoğlu'nun 'ne geleceğini bilmiyoruz' dediği Beyrut Limanı yıllardır ağır tecrit halinde olan Suriye'nin ihtiyaçlarını karşılayan yegane dış kapıydı. Lokmanoğlu'nun, Türkiye ile ilişkileri iyi olmayan Suriye yönetimine ilişkin böylesi bir tasarruf tercihi ile karşı karşıya olduğunu biliyor mu sorusu da havada asılı duruyor.