Dev bankaların rekabet ihlali
Rekabet Kurumu, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası dev bankaların aralarında anlaşarak yüksek faizle kredi verme iddialarıyla ilgili kararını 29 Kasım'da verecek.
EKONOMİ - Rekabet Kurumu, kurumsal müşterilere kredi sağlayan 13 bankanın rekabeti ihlal edip etmediklerinin tespiti soruşturmasında sözlü savunmaları alırken, nihai karar 29 Kasım'da açıklanacak.
İlk etapta rekabetin ihlalinin gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin incelemede Citibank, Deutsche Bank, ING Bank, JP Morgan, Sumitomo Mitsui Bank, Merrill Lynch, RBS, HSBC, Societe Generale, Standard Chartered, TEB ve UBS yer aldı. HSBC, Societe Generale, Standard Chartered, TEB ve UBS bankalarından rekabetin ihlaline ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmadı.
Dünya devi yedi banka savunmalarında, yeterli delil olmadığını, böyle bir ceza verilmesi halinde Türkiye’ye sendikasyon kredisi açılmasının sıkıntıya gireceğini iddia etti.
KARTEL CEZASI İSTENDİ
Soruşturmayı yürüten Rekabet Kurumu uzman heyeti, aralarında ABD, Almanya, Fransa, Japonya ve İngiltere merkezli uluslararası finans devlerinin olduğu toplam sekiz bankaya ağır ceza kesilmesi için Rekabet Kurulu'na rapor sundu. Rekabet Kurulu, 20 Nisan 2016 tarihinde aldığı kritik bir kararla Türkiye'deki şirketlere kredi sağlayan uluslararası düzeydeki 13 banka hakkında, kredilerin faiz ve vadeleri konusunda kendi aralarında bilgileri paylaştıkları böylece rekabete aykırı hareket ettikleri iddiasıyla soruşturma açılmasına karar verdi.
Bank of Tokyo-Mitsubishi UFJ Türkiye’nin, pişmanlık hükmünden yararlanarak yaptığı başvurunun ardından başlayan soruşturma tamamlandı. Heyet, uluslararası dev bankaların Türkiye’de kendi aralarında anlaşarak Avea, Turkcell, Tüpraş, Ülker, Türk Telekom gibi müşterilerine yüksek faizle kredi verdikleri iddialarını soruşturdu.
25 aylık incelemenin ardından Soruşturma Heyeti, Bank Of Tokyo Mitsubishi ile Citibank, Deutsche Bank, ING Bank, JP Morgan Türkiye şubesi, Sumitomo Mitsui Banking, Royal Bank İstanbul Şubesi’nin kendi aralarında sekiz ayrı ikili anlaşma yaptıkları ve uyumlu eylemde bulundukları sonucuna vardı. Mitsubishi Bank hariç olmak üzere yedi bankaya Rekabet Kanunun 4. maddesini ihlalden cirolarının yüzde 2 ila 4’ü oranında ceza kesilmesini istedi.
Soruşturma heyeti yaptığı incelemede HSBC, Societe Generale, Standard Chartered, Türkiye Ekonomi Bankası ve UBS bankalarının ise Rekabet Kanununu ihlal ettiğine dair bulguya ulaşamadığını rapor etti.
SENDİKASYON KREDİLERİ RİSKE GİRER
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, Rekabet Kurulu, 13 bankanın sözlü savunmasını aldı. Citibank, JP Morgan, Sumitomo Mitsui adına savunma yapan Gönenç Gürkaynak, binlerce belgenin incelenmesine rağmen kartel oluşturduklarına dair delil bulunamadığını söyledi. Gürkaynak, ortada bir itirafçı olmasının söylediği şeylerin doğru olduğu anlamına gelmediğini belirtti.
Gürkaynak, Net Holding’in 2.7 milyar dolarlık Milli Piyango özelleştirmesi için kredi aradığını anımsatarak, "Bu soruşturma nedeniyle sendikasyon kredileri için iletişime izin olmayacak mı endişesi taşıyoruz sektör olarak. 2.7 milyar tek başına verilecek bir kredi değil. O nedenle diğer bankalarla temas yürütmek zorunda" dedi.
ING Bank Avukatı Şahin Ardıyok da, delil olmaksızın, kartel cezası verilmesi halinde Türkiye’ye açılan büyük uluslararası sendikasyon kredilerinin riske girebileceği iddiasında bulundu.
Merrill Lynch ve Royal Bank’ın temsilcisi Emin Köksal da, bilgi değişiminin kartel olarak değerlendirilemeyeceğini; bankalar bir araya gelemediğinde, dayanışamadığında sendikasyon kredilerinden söz edilemeyeceğini vurguladı. Savunmalarda Turkcell, Ülker, Tüpraş, Türk Telekom, Vestel’e verilen sendikasyon kredileri örnek gösterildi.
CİRO TARTIŞMASI
İki üyeliğinin boşalmış olması nedeniyle başkan dahil beş kişilik Rekabet Kurulu'nun, bankalara ceza verip vermeyeceği kararı 29 Kasım’da belli olacak.
Ancak olası cezanın hangi maddeden ve bankaların hangi cirosu üzerinden olacağı da sözlü savunma toplantısında yedi banka tarafından dile getirildi. Bankalar, kurumsal krediler cirosunun esas alınması gerektiği görüşünü savunurken, rekabet otoriteleri hukuken tüm cironun esas alınması gerektiğini belirtiyor.