Dolar 14,70 TL seviyesinin üzerinde: Küresel piyasalarda tüm gözler Fed'e kilitlendi
+GERÇEK - Yatırımcıların gözü bugün volatil petrol fiyatları, Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri ve ABD Merkez Bankası'nda (Fed) olacak Fed'in üç yıl sonunda ilk kez faizleri artırması ve gelecekte daha sıkı bir para politikasına ilişkin yol haritası çizmesi bekleniyor. Fed ardından ise bugün başlayan ve yarın 14:00'da sonuçları açıklanacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı izlenecek.
Dolar/TL, geçen hafta 14.9950 seviyesine yükseldikten sonra cuma günü kapanışa yakın Rusya'nın Ukrayna ile görüşmelerde "ilerleme" sağlandığı açıklamasıyla gerilemeye başlamıştı.
İşlemciler, TCMB rezervlerinden devam eden döviz satışlarıyla kurun 15 seviyesini aşmadığını, daha sonra ise Rusya ve Ukrayna'nın görüşmelerde ilerleme sağlandığına yönelik açıklamaları ile TCMB desteğinden bağımsız olarak kurun aşağı geldiğini söylediler.
Dolar/TL, bu hafta en yüksek 14.9950'yi test edip, dün en düşük 14.53'e kadar geriledikten sonra bugün 14.68/14.75 seviyesinden işlem görüyor. Euro 16,15 seviyesinden işlem görüyor.
Gösterge 10 yıllık tahvilde bileşik getiri geçen hafta yüzde 26.82'ye kadar çıkarak tarihi rekora yükseldikten sonra dün son işlemde yüzde 25.84 seviyesindeydi.
Türkiye'nin beş yıllık CDS'leri geçen hafta 700 baz puanı aşarak rekor seviyeye yükseldikten sonra dün 50 puan civarında gerileyerek 616/631 baz puan seviyesinde kapandı.
DÜNYADAN ÖNEMLİ GELİŞMELER...
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski yaptığı açıklamada, barış görüşmelerinin kulağa daha gerçekçi gelmeye başladığını ancak daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Rusya'nın başkent Kiev'e gerçekleştirdiği hava saldırılarında beş kişi hayatını kaybederken, Moskova'nın işgali ardından ülkelerini terk eden mülteci sayısı 3 milyona ulaşmış durumda.
Çin ve Hong Kong hisse senedi endeksleri Çin'deki koronavirüs vakalarında görülen artışlar ve Çin Merkez Bankası'nın faizleri düşüreceğine dair beklentilerin azalmasıyla geriledi.
Bankacılar bu hafta Türkiye, ABD ve Japonya'nın faiz kararlarının öne çıkacağını, Rusya işgalinin Türkiye ekonomisine etkisinin ana gündem maddesi olmaya devam edeceğini belirtiyorlar. Petrol fiyatlarındaki rekor seyrin ardından gelen düşüş ise, cari fazla hedefi zora giren Türkiye ekonomisine ilişkin riskleri biraz da olsa azaltmış oldu.
BRENT 100 DOLARIN ALTINI GÖRDÜ
Brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı (LCOc1) 139 dolardan 100 doların altına kadar gerilerken düşüşte Rusya'nın İran nükleer anlaşmasının en kısa sürede yeniden devreye alınmasına yana olduğuna işaret etmesi de etkili oldu.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "TCMB adımlarından bağımsız olarak petrol fiyatlarındaki düşüş TL'yi pozitif etkiliyor. Petrol fiyatları oldukça dalgalı olduğundan etkisini de iyi analiz etmek gerekiyor. Aralıkta 65 dolar olan brent tipi ham petrol geçen hafta 139 dolara ulaştıktan sonra 100 dolara geriledi. Zirveden 40 dolar düşüş kurdaki gevşemeye destek olan en önemli etken. Ancak hala yüksek petrol fiyatı devam ediyor ve bu kanaldan enflasyona ve cari açığa negatif katkı hala belirgin bir risk unsuru" değerlendirmesini yaptı.
Tarihi rekor seviyelere ulaşan enerji ithalatının ticaret açığında sert büyümeye yol açmasıyla, ocakta cari açık 7.1 milyar dolar ile dört yılın zirvesine ulaşırken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından artan enerji ve emtia fiyatları cari dengede fazlaya dönme hedefini zorlaştırdı.
Büyüklüğü resmi olarak açıklanmıyor olsa da, Türkiye'nin doğalgaz ithalatının faturasının bu yıl iki katına çıkabileceği tahmin ediliyor. Bir hükümet yetkilisi ve iki sektör danışmanının verdiği bilgiye göre, geçen yıl yaklaşık 20 milyar dolar olan gaz ithalatı bu yıl 40 milyar dolara veya üzerine çıkabilir. Fiyatlarındaki gerilemeye rağmen aralık ayındaki 65 dolara göre petrol fiyatları hala oldukça yüksek.
30 MİLYAR DOLARA ULAŞTI
Hükümetin bu yıl cari fazla verileceğine yönelik açıklamalarına rağmen Reuters anketinde yılsonu tahmini 30 milyar dolara ulaştı.
TCMB'nin bugün başlayacak ve sonuçları perşembe günü açıklanacak toplantısında ise politika faizinde değişim beklenmiyor.
Ancak hali hazırda yüzde 50'yi aşan ve önümüzdeki aylarda yüzde 70'e doğru yükselmesi beklenen enflasyon ve enerji maliyetlerindeki rekor artış ekonomi politikalarına yönelik en büyük endişe kaynakları olmaya devam ediyor. Negatif reel getirinin enflasyonun tepe noktasında eksi 50 puan ile eşi tarihte görülmemiş seviyelere ulaşacak olması hala önemli bir endişe kaynağı.
Ekonomi yönetiminin bütçe kanalı ile enflasyondaki yükselişi sınırlayıcı adımlar atması bekleniyor. Ancak bunun enflasyondaki tepe noktasını sınırlama konusunda sınırlı bir etkisinin olması ve enflasyondaki ilk anlamlı düşüşün ise Kasım 2022'de baz etkisiyle gerçekleşmesi bekleniyor.