Dolar 3.61'i aştı, yükseliş sürecek mi?

EKONOMİ - Hafta başından bu yana yükselişini sürdüren Dolar/TL bugün 3.60 seviyesini de aşarak, 3.61'i gördü. Dolar/TL güne yükselişe başlamasının ardından en yüksek 3.6116'yı gördü.

Artan jeopolitik risk algısı ve ABD'de son dönemde açıklanan makroekonomik verilerin beklentileri aşması ile küresel piyasalarda dolar talebinin arttığı görülüyor. Dolar endeksi, bugün yüzde 0.2 değer kazanırken, gelişmekte olan ülke para birimleri ise yüzde 2'yi aşan kayıplar yaşadı. Güney Afrika randı yüzde 2.3 ile dolar karşısında en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi olurken, onu yaklaşık yüzde 1 kayıplarla Rusya rublesi, Türk lirası ve Meksika pesosu takip etti.

Analistler, bu akşam açıklanacak ABD Merkez Bankası (Fed) toplantı tutanaklarındaki bilanço küçültme ve faiz artırım sürecine ilişkin ipuçlarının piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını belirterek, Kuzey Kore'nin dünkü füze denemesi ve Katar krizi ile ilgili gelişmelerin yatırımcılardaki jeopolitik risk algısını artırdığını ifade etti.

NoorCM Menkul Değerler Yurt İçi Piyasalar Satış Müdürü Mert Yılmaz, dolar/TL paritesindeki hareketliliği yorumlayarak, gelişmekte olan ülke piyasalarında negatif bir ayrışma olduğunu, 3,62 seviyesinin geçilmesi durumunda yukarı yönlü bir kırılma gerçekleşebileceğini belirtti.

Yılmaz Foreks'e yaptığı açıklamada, piyasalarda gözlerin tekrar döviz piyasasına çevrilmiş gibi göründüğüne dikkat çekerek, "Aslında son dönemlerde TL varlıklarında yaşanan iyimserlik genel olarak yurt dışından kaynaklıydı. İyimserliğin yaklaşık yüzde 70'inin yurt dışı kaynaklı olduğunu hep söylüyordum. Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB), hatta İngiltere Merkez Bankası (BoE) tarafından yapılan açıklamalar, gelişmiş ülke tahvil faizlerinde çok hızlı hareketleri beraberinde getirdi. Bunun da gelişmekte olan ülke borsa ve para birimlerinde bir miktar etkisinin olacağı şüphesizdi. İlk etkinin para birimleri üzerinde olduğu görünüyor." dedi

Döviz sepetinde 3,7650 seviyesine dikkat çeken Yılmaz, zaten bu seviyenin kırılması halinde TL varlıklarda bir değer kaybı olmasının muhtemel göründüğünü, şu an itibariyle de 3,5940'lara doğru gelindiğini belirtti.

3.58-3.60 ARALIĞINDAKİ HAREKET İZLENMELİ

Dolar/TL kurunda 3,58-3,60 aralığındaki hareketin hala sakince izlenmesinden yana olduğunu, ancak hareketin 3,62'yi kırması durumunda yukarı doğru bir atak gelmesinin söz konusu olabileceğini aktaran Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu arada özellikle ABD ve Almanya tahvillerini yakından izlememiz ve gözlememiz gerecek. Çünkü bu trendin yurt içinde tahvil faizine de yansıması mümkün. Hazine'nin içerideki borçlanma oranındaki yükseklik de gözlenmeye başladı ve dikkat çekiyor. Toplam itfasından daha az borçlanan Hazine, şu anda ise daha üzerinde borçlanıyor. Fakat iyi gelen enflasyon sonrasında Merkez Bankası'nın ikinci kez faiz indirimi söz konusu olabilecekken, yurtdışındaki bu dalga Merkez'in elini kolunu bağladı. Gelinen noktada TCMB sıkı duruşunu sürdürecektir diye tahmin ediyorum."

Yılmaz, dikkat çeken bir diğer gelişmenin de yıl başından bu yana yurt içi yerleşiklerin aldığı 20 milyar dolarlık DTH olduğunu vurgulayarak, "Dolar/TL kurunun 3,62 ve üzerine doğru bir atak yapması durumunda, bu yatırımcıların aldıkları dövizlerin bir kısmını satıp satmayacağını görmemiz gerekecek. Ben kurda 3,58-360 seviyesine kadar hareketi sakince izlerim. 3,62 seviyesinin kırılması durumunda yukarı atağın hızlanması muhtemel. Diğer taraftan 200 günlük hareketli ortalamasının altına gelme ihtimalinin iyiden iyiye azaldığını düşünmeye başladım. Dün itibarıyla bu seviye 3,5140 seviyesindeydi" diye konuştu.

BORSA İSTANBUL İYİ TUTUNDU
Yılmaz, Borsa İstanbul'un hala çok iyi tutunduğuna işaret ederek, "Yaşanan yükselişe ve faizlerdeki kıpırdanmaya rağmen iyi duruyor. Psikolojik olarak 100 bin üzerinde tutunma çabası var. Bunda başarılı olabilirse dolar bazında 3 sent seviyesine kadar bir hareketin yaşanması söz konusu olabilir. Şu an itibarıyla hedef dolar bazında 3 sent seviyesine denk gelen 107.750 olarak belirlenebilir. 100 bin altına inilmesi halinde satışlar hızlanacaktır diye düşünüyorum. Mutlak suretle 'stop-loss'ların, özellikle kısa vadeli alınan pozisyonlar için kullanılması çok faydalı olacaktır. BIST 100 Endeksi'nde benim izlediğim üç yer var. Bunlar 98500, 97800 ve 93500 seviyeleri. Yatırımcılar kendi risk aldıkları konuma göre bu 'stop loss'ları takip edebilirler."

SIKINTI BİZE ÖZEL DEĞİL

Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Aslında sadece bizde değil, tüm dünyada bugüne kadar risk olarak görülmeyen konuların bir kısmının tekrar risk olarak algılandığı ve masanın üzerine geldiği görülüyor. Bu konulardan en önemlisi de Katar. Katar konusu ilk gündeme geldiğinde Türkiye için bunun önemli bir sorun teşkil edebileceği, çünkü Katar ile Türkiye arasındaki gerek siyasi gerek ekonomik işbirliklerinin önemli düzeyde bulunduğunu ve dış politika açısından bir sıkışıklığa neden olabileceğini söylemiştim. Bu konu dün ve bugün biraz daha fazla dillendirilmeye başlandı. Diğer taraftan Almanya ile ilgili ilişkiler de gündemde. Ancak sıkıntının genel manada bize özel olmadığını düşünüyorum. Gelişmekte olan ülke piyasalarının genelinde bir sıkıntı gözleniyor. Bugün itibarıyla sanki bir miktar negatif ayrışma var gibi. Ancak bu durumun geçici olup olmayacağı, negatif ayrışmanın trend haline dönüşüp dönüşmeyeceğini önümüzdeki günlerin siyasi ve ekonomik gündemi belirleyecektir."