Dünyanın en yüksek faizi hâlâ Türkiye’de

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 4.5 yıl aradan sonra faizleri indirerek, politika faizini 19.75 seviyesine çekti. Ancak, Türkiye gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasında politika faizinin hâlâ en yüksek olduğu ülke.

Global-rates verilerine göre, Türkiye'den sonra dünyada politika faizinin en yüksek olduğu ülke yüzde 8.25 ile Meksika onu, yüzde 7.5 ile Rusya, yüzde 6.5 ile Endonezya ve yüzde 6.5 ile Güney Afrika izliyor.

Politika faizinin en düşük olduğu ülke yüzde -0.75 ile İsviçre onu yüzde -0.25 ile İsveç izliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası’nın politika faizinde 425 baz puan indirime gitmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, piyasaların kararı gayet normal karşıladığını belirterek, "Merkez Bankası’nın kararını hayati bir dönüm noktası olarak görüyorum" diye konuştu. Erdoğan faizler inince hayatın normal seyrinde yaşanmaya devam ettiğini belirterek ‘ne o battık mı bittik mi’ ifadesini kullandı.

Merkez Bankası enflasyon yani hayat pahalılığının yüksek olduğu zamanlarda enflasyonun daha da yükselmemesi için faizleri yukarı çekiyor. Böylece piyasada para bollaşması engellenmiş oluyor ve enflasyon ile mücadele ediliyor. Enflasyonun aşağı indiği zamanlar da faizler de aşağı iniyor.

GÖREVDEN ALMALAR SÜRECEK

Erdoğan, Merkez BankasıBaşkanı Murat Çetinkaya’yı görevden alma gerekçeleri arasında, "kendine has tasarrufları" oluşunu saymıştı. Deutsche Well Türkçe’nin ulaştığı bilgilere göre, eski Başkan Çetinkaya tarafından kurulan ve TCMB’nin muhasebe, banknot, bilişim gibi rutin işlerinden sorumlu olan genel koordinatörlük birimi lağvedildi.

TCMB’de genel koordinatör olarak görev yapan Erol Göncü, Ayhan Aydın, Dr. İbrahim Ethem Güney ve Mehmet Taşkın, Salı günü görevlerinden alınarak, danışman olarak atandılar. DW Türkçe’ye bilgi veren kaynaklara göre, 31 Temmuz’da yayınlanacak olan enflasyon raporu sonrası, genel müdür düzeyinde görevden almaların devam etmesi bekleniyor.

Lağvedilen birim, yaklaşık 2.5 yıl önce Banka Meclisi tarafından İnsan Kaynakları yönetmeliğinde yapılan bir değişiklik sonucunda oluşturulmuştu. Getirilen uygulamayla, bankanın muhasebe, banknot, bilişim gibi para piyasası politikası dışında rutin işlerini yürüten genel müdürlüklerin, birimde görev yapan dört ayrı koordinatöre bağlanması sağlanmıştı. Genel müdürlükler, dört ayrı koordinatöre bağlı olarak çalışırken, para piyasaları genel müdürlüğü yine doğrudan başkan yardımcılarına bağlı görev yapıyordu.

Kaynaklar, Çetinkaya’nın genel koordinatörlüğü kurmasındaki asıl amacının başkan yardımcılarının merkez bankacılığının esas konularıyla ilgilenmesi ve iş yükünün hafifletilmesi olduğunu vurguladı.

Dünyada bunun pek çok örneği olduğunu belirten kaynaklar, "Asıl amaç başkan yardımcılarının üzerindeki tali yükü alıp, para politikasına ve piyasalara odaklanmasını sağlamaktı. Ama bu işleyiş, Erdoğan’a başkanın çevresindeki birkaç kişiye makam ve ulufe dağıtmak olarak yansıtıldı" yorumunda bulundu.

Banka kaynaklarına göre, başkan yardımcıları, koordinatörlük biriminden duydukları rahatsızlığı, Ekonomi Bakanı Berat Albayrak vasıtasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir süredir iletiyorlardı.

Eski başkan Çetinkaya, faiz indirim taleplerine ve ihtiyat akçesinin Hazine’ye aktarılmasına karşıydı. (HABER MERKEZİ)