Ekonomistler faiz kararını değerlendirdi: 'Yoksullaşma daha ağır hissedilecek'

Ekonomistler faiz kararını değerlendirdi: 'Yoksullaşma daha ağır hissedilecek'
Ekonomistler, Merkez Bankası'nın faizi yüzde 35'e yükseltmesiyle, enflasyona karşı ekonomik durgunluğun göze alındığını belirtti. Yüksek faiz ortamının insanları daha da yoksullaştıracağına işaret eden uzmanlar, "Takibe düşen borçlar da artacak" diyor.

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ - Hasret VURUCU


ANKARA - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), ekim ayı faiz kararını açıkladı. Gösterge faizi, 500 baz puan daha yükseltildi. Faiz artırımının henüz Türkiye’ye sıcak para girişi için yeterli olmadığını dile getiren ekonomistlere göre, ilerleyen süreçte özellikle dar gelirli insanların yaşam standartların düşüş yaşanacak.

TCMB Para Politikası Kurulu, politika faizini yüzde 30'dan yüzde 35'e yükseltti. Seçim sonrası göreve getirilen Hafize Gaye Erkan başkanlığında Merkez Bankası, son 5 toplantısında üst üste faiz artışına gitti.

Kurul, enflasyonla mücadele ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiklerini açıkladı.

Enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde öngörülenin üzerinde gerçekleştiğini vurgulayan kurul, son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişinin önemli ölçüde tamamlandığını öne sürdü ve ekledi: "Yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir.”

PROF. DR. KOZANOĞLU: EKONOMİDE CİDDİ BİR YAVAŞLAMA GÖZLEMLEYECEĞİZ

Merkez Bankası’nın enflasyon ile ekonomik durgunluk arasında sıkışmış göründüğünü söyleyen İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, faiz artırımı ile enflasyonu önlemek ve ekonomik durgunluğu göze almaktan yana tercih yapıldığını belirtti.

İlerleyen süreçte, politika faizinin yükselmesi nedeniyle kredi faizlerinin de yükseleceğini ve bunun talebi ciddi bir şekilde dizginleyeceğini vurgulayan Kozanoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"2024’ün özellikle ilk aylarından itibaren ekonomide çok ciddi bir yavaşlama gözlemleyeceğimizi ve buna buna paralel olarak enflasyonun artacağını düşünüyorum. Filistin’deki gelişmeler, buna bağlı olarak ham madde ve petrol fiyatlarının yukarı çıkışı enflasyon tehlikesini biraz daha artırmıştı. Sistemli bir şekilde yurtdışından kaynak bulunamadığı mevcut faiz oranlarıyla da görülüyordu. Bu faizler belki yabancı sermaye için çok cazip olmayacaktır ama daha da yükseltilmesi yönünde bir tavır gösterileceği anlaşılıyor. Metni okuyunca da 2024 yılı için öngörülen yüzde 33 enflasyon hedefinin korunacağı ima ediliyor. 2 kasım günü enflasyon raporu paylaşılacak. Burada 2024 yılı enflasyon beklentisinin revize edilip edilmeyeceğini göreceğiz.”

‘TAKİBE DÜŞEN BORÇLAR YÜKSELECEK’

Geçen ay da politika faizinin yüzde 30’a çıkarılmasıyla beraber kredi faizlerinin aylık yüzde 3.26’ya çıktığını hatırlatan Kozanoğlu, “Şimdiki karar ile birlikte faiz aylık yüzde 4 civarına çıkacak. Kredi kartı harcamaları ile insanların gelirlerindeki düşüşü borçlanma yoluyla telafi etmelerinin yolu kapanacak. Kredi kartlarını, ihtiyaç kredilerini ancak çok zor duruma düşenler kullanacak. Bu da önümüzdeki dönemlerde takibe düşen borçların artmasını, özellikle dar gelirli insanların yaşam standartlarının daha da düşmesini beraberinde getirecek. Yani çok ciddi ekonomik sonuçların yanında sosyal sonuçları da olacak” diye konuştu.

PROF. DR. BİRDAL: METİNDE ADIM ADIM YOL ALINACAĞI VURGULANMIŞ

İktisatçı Prof. Dr. Murat Birdal, önceki dönemle kıyasladığımızda daha gerçekçi tespitlerin yapıldığını söyledi. Geçmişte, küresel çaptaki olumsuz gelişmeler kabul edilse de içerdeki gelişmelerin kabul edilmediğini belirten Birdal, “Bu anlamda daha gerçekçi bir rapor olduğunu söylemek lazım. Hâlâ istenen noktada olunmadığını Kurul'un kendisi de kabul ediyor. Bu anlamda geçmişe göre olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan baktığımızda, politika faizi yüzde 35 seviyesine çekilmesine rağmen mevduat faizleri hâlâ yüzde 30-35 bandında. Sadece dövizden dönen KKM’lere özel çok yüksek, yüzde 70’lere varan faizler verildiğini duyuyoruz. Ancak bunun dışında TL mevduat faizleri henüz TL’yi cazip kılmaktan uzak. Vatandaş TL’ye özellikle ilgi göstermiyor. Kur baskısının sürmemesi için henüz bir sebep yok ve dolayısıyla olması gereken seviyenin çok çok altında seyrediyor politika faizi. Ama adım adım bu yönde bir yol alınacağına yönelik vurgu metinde de sürdürülmüş” dedi.

‘KISA VADEDE PARA GELMESİNİ BEKLEMEK GERÇEKÇİ DEĞİL’

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve Türkiye’nin bu sürece dahil olmasıyla kısa vadede dışarıdan para gelmesini beklemenin pek gerçekçi olmadığını vurgulayan Birdal, şunları söyledi:

“Buna karşılık olarak bir yıllık süreçte Türkiye’nin kısa vadeli dış borca ödemesi gereken miktar 210 milyar dolar seviyesinde. Yani bunun üstüne cari açığı da koyduğumuz da 250-300 milyar dolar seviyesinde bir dış kaynağa ihtiyacı var. Türkiye’de bunu ortadan kaldıracak, en azından hafifletecek bir gelişme olmadığı takdirde kur baskısı sürecek. Bu da enflasyonu yukarı çekmeye devam edecek. Dolayısıyla içerdeki faizlerinde buna uyumlu bir şekilde arttırılmasını ya da artışların sürdürülmesini bekleyebiliriz.”

Politika faizindeki artışın, kredi kartı ve tüketici kredilerinin faizlerinin artmasına neden olacağını belirten Birdal "Bildiğiniz gibi son dönemde vatandaş önemli ölçüde kredi kartlarını kullanarak gelirindeki ve satın alma gücündeki eksilmeyi telafi ediyordu. Dolayısıyla bu faiz oranlarındaki artışın etkisinin daha da sert bir şekilde hissedileceğini göreceğiz. Dolayısıyla yoksullaşmanın daha da sert hissedileceği bir döneme giriyoruz” diye konuştu.

EKONOMİST CEYLAN: HARCAMALARIN AZALMASI ENFLASYONU DÜŞÜRÜR ANCAK İNSANLAR YOKSULLAŞIR

“Eğer siz insanların Türk Lirası’nda kalmasını istiyorsanız mevduat faizlerini ya da tahvil faizlerini enflasyonun üzerine çıkarıp, reel faiz vermeniz lazım” diyen ekonomist Musa Ceylan, faizlerin yeterli seviyede olmadığını vurguladı. Yıl sonunda politika faizinin de yüzde 40’a çıkmasını beklediklerini söyleyen Ceylan, “Son iki ayda 250’şer baz puan artışla yıl sonu itibariyle yüzde 40’a ulaşan politika faizi yeterli olacak mı? Bunun için enflasyona bakmak lazım. Harcamaların azalması enflasyonu düşürücü etki yapar ancak bunun sosyal boyutu var. Faizi artırarak, harcamaları kısarak insanları da yoksullaştırmış olursunuz. İnsanlar kredi kartları ile hayatını döndürüyor” uyarısında bulundu.

Öne Çıkanlar