İşsizlik Fonu işverene desteğe dönüştü: Yılın ilk dokuz ayında patrona 28 milyar, işsizlere 11 milyar TL

İşsizlik Fonu işverene desteğe dönüştü: Yılın ilk dokuz ayında patrona 28 milyar, işsizlere 11 milyar TL
İşsiz kalanlara gelir desteği sağlamak için kurulan İşsizlik Fonu işsizlerden çok işverenlere destek mekanizmasına dönüşmüş durumda. Uzmanlar, Fon kapsamında biriken paranın yerinde kullanılmadığına dikkat çekerek işleyişteki sorunlar üzerinde duruyor.

Oğulcan ÖZGENÇ


ANKARA - İşsiz kalanlara gelir desteği sağlamak amacıyla kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, Türkiye’deki yapısal işsizlik sorunuyla beraber tekrar gündemde. Eylül ayında yayınlanan İşsizlik Sigortası Fonu bültenindeki verilere göre; İşsizlik Fonu, işsiz kalanlardan çok işverene teşvik fonuna dönüşmüş durumda. Uzmanlar fonun işleyişinin problemli olduğunu belirterek, Fon’un yönetimindeki çeşitli problemlere dikkat çekiyor. İşsizlik Fonu'nun gerektiği gibi kullanılmamasının bir sonucu olarak da bazı çalışanlar, maaşlarından yapılan kesintilerin geri ödenmesi gerektiğini söyleyerek tepkisini dile getiriyor.

İŞSİZLİK FONUNUN VARLIĞI 163 MİLYAR 185 MİLYON TL

İşsiz kalanlara gelir desteği sağlamak üzere kurulan işsizlik fonu için, çalışanlar işsizlik sigortası primi ödüyor. İşsizlik sigortası primi, sigortalının prime esas aylık brüt kazançları üzerinden hesaplanan yüzde 1 sigortalı, yüzde 2 işveren ve yüzde 1 devlet payından oluşuyor.

Fonun kurulduğu 1999’dan bugüne kadar işsizlik ödeneğine 18 milyon 700 bin 696 kişi başvururken 10 milyon 238 bin 112 kişi ödenek almaya hak kazandı. Bu kapsamda hak eden kişilere Fon’dan 64 milyar 57,3 milyon TL ödeme yapıldı.

Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) yayınladığı İşsizlik Fonu Sigortası Bülteni’nde yer alan bilgilere göre; Fon’un mevcut menkul kıymet ve nakit varlığı eylül sonunda 163 milyar 185 milyon TL’ye yükseldi.

TEŞVİK ÖDEMELERİ 28 MİLYAR, İŞSİZLİK ÖDENEĞİ 11 MİLYAR TL

İŞKUR’un eylül ayı verilerine göre Türkiye’de 2 milyon 558 bin kayıtlı işsiz bulunuyor. Ancak işsizlik ödeneği eylül ayında ödemesi devam edenlere birlikte 377 bin 581 kişiye verildi. İşsizlik ödeneği almaya hak kazananlara toplamda 1 milyar 627 milyon TL ödendi. Böylelikle; yılın ilk dokuz ayında işsizlik ödeneği adı altına yapılan ödemelerin toplam tutarı 11 milyar 939 milyon TL oldu.

İşverenler ise İşsizlik Sigortası Fonu’ndan daha fazla faydalandı. “Teşvik ve Destek Ödemeleri” başlığı altında işverenlere yönelik yapılan ödemeler eylül ayında 2 milyar 894 milyon TL’lik harcama yapıldı. Sonuç olarak; yılın ilk dokuz ayında işverenlere dönük teşvik ve destek ödemeleri, işsizlik ödeneğini aşarak 28 milyar 410 TL’ye ulaştı.

‘MESELE, FONUN YERİNDE KULLANILMAMASI MESELESİDİR’

Çalışma Ekonomisi Uzmanı Özgür Müftüoğlu, yurttaşların çalıştıkları süre boyunca maaşlarından İşsizlik Fonu için kesinti yapıldığını ve bunun bir sosyal güvence olduğunu belirtiyor.

Müftüoğlu, emeklilik ve yaşlılık sigortası gibi işleyen diğer sigorta türlerinden farklı olan İşsizlik Fonu’ndaki temel işleyiş probleminin Fon kapsamında biriken paranın doğru kullanılmaması olduğunu vurguluyor:

“Mesele, fonun yerinde kullanılmaması meselesidir. Bir sosyal güvence olarak işsiz kalma riskine karşı yurttaşların maaşından kesinti yapılıyor. Aynı zamanda işsiz kalanların işsizlik ödeneğinden faydalanması için de belli bir süre çalışmaları gerekiyor. Oysa ki Türkiye’de yapısal bir işsizlik var. İnsanlar uzun süre işsiz kalıyor. O yüzden işsizlik maaşını alma koşulları esnetilmeli ve işsizlik ödeneği süresinin de uzatılması lazım.”

Müftüoğlu, İşsizlik Sigortası Fon Bülteni’nde yer alan verilere paralel şekilde, Fon kapsamında biriken ciddi bir para olduğunu ve bunun yerinde kullanılmadığını belirterek, “Orada biriken büyük bir para var. O para da işverenlere veriliyor. O para yerine kullanılmıyor. Dolayısıyla bu fonun iyi kullanılması lazım. Burada da yeni işe girmiş de olsa işsiz kalanların da işsizlik sigortasından faydalanması lazım” değerlendirmesinde bulunuyor.

‘İKTİDARIN KIDEM TAZMİNATINI KALDIRMA PLANLARI VAR’

Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel ise İşsizlik Fonu’nun işleyişindeki bir başka sorun üzerinde duruyor. Tezel, işsizlik priminden faydalanmamış ve çalışma hayatları boyunca sürekli olarak çalışan yurttaşlardan yapılan kesintilerin bir kısmının geri ödenmesi gerektiğini ifade ediyor:

“20-30 yıl çalışan, işsizlik fonuna maaşından kesinti yapılan kişi hiç işsiz kalmadığı için o paradan hiç yararlanamamış kişilere en azından bunun yarısının geri verilmesi lazım. Mesela Belçika ve Almanya gibi bazı batı ülkelerinde böyle uygulamalar var. Bu ülkelerde kişiler, hiç işsiz kalmadıysa paranın bir miktarı iade ediliyor. Böyle bir uygulama hakkaniyet açısından da önemli.”

Özgür Müftüoğlu ise bu konuda iktidarın kıdem tazminatına dönük planlarını hatırlatarak “İktidarın kıdem tazminatını kaldırma planları var. Orta vadeli programda da bunu açıkladılar. İşsizlik fonundan yapılan kesintilerin geri ödenmesi kıdem tazminatının yerini doldurmak gibi olabilir” tespitinde bulunuyor.

‘KİMSE İŞSİZ KALMAK İSTEMEZ’

Peki çalışanlar ne diyor? Çalışanlar uzmanların dikkat çektiği problemlerle karşı karşıya kalmaya devam ediyor.

Faruk, işsizlik fonunun verilme koşullarından olan 1080 gün boyunca sigortalı olarak çalışma durumu karşılayamayan yurttaşlardan sadece birisi. Faruk, çalıştığı işlerin koşullarının dayanılmaz olduğunu belirterek, “Kimse işsiz kalmak istemez ya da durduk yere işten çıkmaz. Hem ekonomik koşullar hem de çalışma koşulları belli. Çalıştığım son iş kısa süreli oldu. Bu yüzden işsizlik ödeneğinden faydalanamadım. En azından yeni bir iş bulana kadar bu ödenekten faydalanmak benim durumumda olanların da hakkı olmalı” diyor.

Çalışma hayatı boyunca sürekli olan çalışan Zeynep, maaşlarından yapılan kesintilerin geri ödenmesi gerektiğini düşünenlerden. Özel sektörde uzun yıllar muhasebecilik yapmış olan Zeynep, emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda kaldığını ifade ederek, “Emekli olduktan sonra insanlar benim gibi çalışmak zorunda kalıyor. Marketteki fiyatlar ortada. Bir emeklinin maaşı neye yetiyor? Yapılan kesintilerin bir kısmı geri ödenmeli” diye konuşuyor.

Editör Notu: Haberde görüşleri aktarılanların isimleri değiştirilmiştir.

Öne Çıkanlar