Kerim Rota, Bakan Nebati'nin 'Bürokrasiyi alaşağı ederiz' sözlerinin şifrelerini yazdı
+GERÇEK - Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı, eski Hazineci ve bankacı Kerim Rota, Perspektif'te kaleme aldığı yazısında, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin geçtiğimiz günlerde yabancı yatırımlara yönelik çok tepki çeken sözlerini değerlendirdi.
Rota, "Cannes’da düzenlenen Uluslararası Gayrimenkul Fuarı’nda konuşan Bakan Nureddin Nebati’nin "Bir problem mi yaşadınız? Rahat olun. En sevdiğim konu da şu yatırımcılara zorluk çıkaran mevzuat ya da bürokrasidir. Hep beraber kavga edelim. Bürokrasiyi alaşağı ederiz. Arkamızda Cumhurbaşkanımız var, rahat olun. Mevzuatı da değiştiririz" sözleri medyaya düştükten sonra oldukça tepki topladı. Yılların devlet aklı ile ortaya çıktığını ve herkese eşit şekilde uygulandığını sandığımız kanun ve kuralların artık Cumhurbaşkanı ve bakanın bir telefonu kadar ömrü olduğu ilk ağızdan itiraf edilmiş oldu" dedi.
Rota, "Konuşmanın videosunda Bakan’ın "Arkamızda Cumhurbaşkanımız var" demesiyle kopan alkışı da yabana atmamak lazım. Anında tepki verenler, bu açık çekle kendinden geçen yerli ve milli gayrimenkul üreticileri olmalı" dedi.
Rota, yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yabancı yatırımcıların bazıları bu sözler üzerine "Acaba rakiplerim Türkiye Cumhurbaşkanı’na benden önce ulaşıp hep hayal ettiğim vergi indirimini alırlar mı?" diye endişelenmiş olabilir. Bence endişe edecekleri bir durum yok, hükümetin gözde sektörü gayrimenkule yatırım yapacaklarsa, bürokrasi hepsi için alaşağı ediliverir.
Bakan Nebati 23 Ocak’ta ekonomistlerle yaptığı toplantıda "Enflasyonun altında kredi kullanıyorsunuz. Bu bir başarı değil mi? Baktırdım, Cumhuriyet tarihinde böyle bir başarı olmuş mu diye; kendimizi muhteşem başarılı görüyoruz" demişti.
Bakan Nebati’nin bir iş insanı olarak enflasyonun altında bir faizle kredi kullanmanın "muhteşem bir şey" olduğunu düşünmesi boşuna değil. Enflasyonun altında faizle krediye ulaşabilenler, bu kaynağı, fiyatı faizden daha hızlı artan mal veya hizmetlere yatırırlar. Sonrasında artık ne verimliliğe ne de rekabete kafa yormalarına gerek kalmaz. Koskoca Bakan’dan "Enflasyonun altında ezilen sabit gelirlilerden krediye ulaşabilen küçük bir azınlığa servet transferi yapıyoruz" demesi beklenmez, o da bilenlerin anlayabileceği uygun cümleleri kullanmış.
Kredi faizlerinin enflasyonun altında kalabilmesi için iki şey gerekli. İlki hükümet ve Merkez Bankası (TCMB) tarafından ultra gevşek bir para politikası izlenmesi. O konuda bir sorun yok, enflasyon yüzde 54,4 politika faizi yüzde 14. Dünyada negatif faiz şampiyonuyuz.
İkinci gereklilik ise bunca negatif faize rağmen tasarruflarını Türk lirasında tutacak mangal yürekli mevduat sahiplerinin hâlâ var olması. Bu sorun da şimdilik "Kur korumalı Mevduat" icadıyla çözüldü. Bankalar enflasyonun yüzde 40 aşağısında bir faiz ödüyor, devlet de üstüne kur farkı oluşursa bütçeden tamamlıyor.
Bu modelden kredi kullananlar memnun, parasını dövize endeksleyenler de son aylarda enflasyona karşı kayıpta olsalar da geçmiş kazançlarının hatırına şimdilik hareket etmiyorlar."