'Küresel ekonomide kendi yağıyla kavrulma dönemi bitmiştir'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın bu sözleri Erdoğan'ın 'yerli-milli ekonomi' vurgularını akıllara getirdi.

Çorum'da iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bölgesel iş birliklerinin önemli olduğunu belirterek, "Günümüzde hiçbir il, bölge hatta ülke, sadece kendi kaynaklarıyla hedefine ulaşamaz. Küresel ekonomide 'sadece kendi yağıyla kavrulma dönemi' bitmiştir" dedi.
DHA'nın haberine göre konuşmasında bölgesel iş birliklerinin önemine değinen Oktay, Türkiye'nin benimsediği kalkınma hedefleri doğrultusunda topyekûn kalkınmaya önem verdiklerini söyledi. Oktay, "Sadece belli şehirlerin, bölgelerin değil, 81 ilimizin tamamının ekonomik olarak şaha kalkmasını arzu ediyoruz. Bölgeler arası ekonomik dengesizliklerin ve bölgede iller arası gelişmişlik farklılıklarının, yerelden kalkınmayı güçlendirerek azaltılması, öncelikli stratejik hedeflerimiz arasındadır. Üreterek ve ihraç ederek gelişen Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesi için her bir ilimizin üzerine düşen katkıyı vermesi gerekmektedir. Gelişmiş veya görece daha fazla gelişmiş illerimizin ise bölgesel kalkınmayı gerçekleştirmek için 'kazan kazan' anlayışıyla bu hamleye öncülük etmesi önem arz etmektedir. Özellikle daha az gelişmiş illerimizin üretim odaklı yerelden kalkınma anlayışına sahip olması önemlidir. Bugün, Orta Anadolu'da bölgesel kalkınmaya destek olmak amacıyla gerçekleşen bu buluşmada, sizlerin arasında oluşacak sinerjinin ilk adımlarına şahitlik edeceğiz" dedi.
'İŞ VE GÜÇ BİRLİĞİ ŞART'
"Küresel ekonomide 'sadece kendi yağıyla kavrulma dönemi' bitmiştir" diyen Oktay, "Bir şehrin topyekûn kalkınması için kendi zenginliklerini ve kaynaklarını kullanması elbette önemlidir. Kendi imkânlarının farkına varmayanlar, sınırlarının ötesine geçemezler. Ancak, günümüzde hiçbir il, hiçbir bölge, hatta hiçbir ülke sadece kendi kaynaklarıyla hedefine ulaşamaz. Küresel ekonomide 'sadece kendi yağıyla kavrulma dönemi' bitmiştir. Bugün hepimizin elinde olan telefon, tablet, bilgisayar gibi artık hayatımızın vazgeçilmezi haline gelmiş eşyalara baktığımızda bunu çok net bir şekilde görebiliriz. Bu ürünlerin çoğu zaman dizaynı bir ülkede yapılıyor; kamerası, çipi, bataryası bir başka ülkede üretiliyor. Kimi zaman tüm bu parçalar, işçilik maliyetlerinin daha uygun olduğu bir başka ülkede birleştiriliyor. Sizler iş insanları olarak bu süreci, dünya ekonomisinin geldiği yeri ve nereye doğru gittiğini zaten çok iyi biliyorsunuz. Biz de şayet başarılı olmak istiyorsak, 2023 hedeflerimize ve 2053- 2071 vizyonumuza ulaşmak istiyorsak, benzer adımları ülkemiz içinde atmamız gerekiyor. Bunun için iş birliği ve güç birliği şarttır" diye konuştu.
'İHRACATIMIZ REKOR KIRDI'
2002'den 2017 yılına kadar ekonomide, her yıl ortalama yüzde 5,8 oranında büyüme kaydedildiğine dikkat çeken Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye, kalkınmasını ve büyümesini özel sektörün dinamizmi üzerine inşa etmiş bir ülkedir. Geçtiğimiz 17 yılda bürokrasiyi azaltacak ve girişimcilerimizin önünü açacak birçok adım atılmıştır. Bugüne kadar, yabancı- yerli ayrımı yapmadan, ülkemizin gelişmesine katkıda bulunmak isteyen tüm firmalarımıza her türlü destek verilmiştir. Ülkemizin kaynaklarını en verimli şekilde değerlendirerek, Türkiye'yi gelişmiş ülkeler ligine taşıyacak sistemin altyapısını oluşturduk. Geçtiğimiz 17 yılda, ekonomimizin rekabetçi yapısını geliştirebilmek ve iş yapma ortamını daha da iyileştirebilmek için yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve finansman üzerindeki vergi yüklerini zaman içerisinde önemli ölçüde azalttık. Tesis edilen istikrar ve güven ortamı sayesinde 2002'den 2017 yılına kadar ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,8 oranında büyüme kaydetmiştir. Geçtiğimiz yıl da, yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen, yine ciddi bir büyüme rakamına ulaştık. Geçtiğimiz yıl kurulan şirket sayısının yüzde 17 artarak 85 bin 279'a çıkması, buna karşılık kapanan şirket sayısının yüzde 7 azalarak 12 bin 564'e gerilemesi önemli bir veridir. Bildiğiniz gibi ihracatımız da geçtiğimiz yıl rekor kırdı ve 168 milyar doların üzerine çıktı." (EKONOMİ SERVİSİ)