Merkez Bankası: Aşağı yönlü riskler azaldı

Merkez Bankası’nın 2017 yılının ilk Finansal İstikrar Raporu'nda, ekonomik faaliyetlere yönelik aşağı yönlü risklerin azaldığına dikkat çekildi.

Merkez Bankası: Aşağı yönlü riskler azaldı

EKONOMİ - Merkez Bankası, 2017'nin ilk Finansal İstikrar Raporu'nu açıkladı. Kasım 2016’daki rapordan bu yana, küresel ekonomik faaliyette ivmelenme ve istikrarı artan bir küresel finansal ortam gözlendiğini kaydeden Merkez Bankası, bu raporda Kredi Garanti Fonu ile artan (KGF) kredi hacmine dikkat çekti. Raporda, "Özellikle, 2017 yılı Mart ayının ikinci yarısından itibaren KGF teminatlı firma kredisi kullandırımlarının ivmelenmesi ile firma kredilerinde güçlü bir artış gerçekleşmiştir. Toplam kredi hacmindeki toparlanmada KGF destekli TL firma kredi büyümesi belirleyici olmuştur" ifadelerine yer verildi.

Merkez Bankası, bireysel kredi tarafında konut ve ihtiyaç kredisindeki canlanmanın da bu süreci desteklediğini belirterek, bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde ekonomik faaliyete pozitif katkı sağlamaya devam etmesinin beklenmekte olduğunu belirtti.

Diğer taraftan hane halkının kaldıraç oranının düşmeye devam ettiği ve bireylerin döviz borçlanamaması nedeniyle piyasa riski taşımıyor oldukları vurgulanıyor. Merkez Bankası, "Ülkemizde hanehalkı finansal kaldıraç oranı hanehalkı finansal bilançosunda gözlenen gelişmelere bağlı olarak gerilemeye devam etmektedir. Hanehalkının, yürürlükte bulunan düzenlemeler çerçevesinde YP cinsinden ve değişken faizle borçlanma imkânına sahip olmaması, hanehalkının finansal yükümlülüklerinin kura ve faize bağlı piyasa riski taşımasını engellemektedir" diyor.

Rapordan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

*Son dönemde, ekonomik aktivitedeki toparlanma, krediye erişim destekleri ve ılımlı büyüme beklentileri ile birlikte bankacılık sektörü bilançoları makul düzeyde büyümeye devam etmiştir. Kredilerin banka bilançoları içindeki yüksek payı korunmuştur.

*2016 yılının ikinci yarısından itibaren, döviz kurlarında yerel ve küresel gelişmelerden kaynaklı dalgalanmaya ve yurt dışı finansman maliyetlerindeki göreli artışa bağlı olarak reel sektör firmalarının yurt dışı borçlanmaları düşmüş, yabancı para (YP) kredilerden TL’ye geçiş eğilimi gözlenmiştir

*Bankacılık sektörü güçlü likidite pozisyonunu korumakta ve olası bir likidite riskine karşı dayanıklılığını sürdürmektedir. Sektörün fonlama kompozisyonu dikkate alındığında, TL cinsinden kaynakların önemli bir bölümünün çekirdek yükümlülüklerden oluşması likiditeye katkı sağlamaktadır.

*Bankacılık sektörünün aktif kalitesindeki sağlıklı yapı korunmaktadır. Temel göstergelerden biri olan tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranı yatay bir seyir izlerken, kredi yapılandırmalarının vade, teminat, fiyatlama gibi kredi unsurlarını içerir şekilde büyük oranda canlı kredilerde gerçekleştiği ve TGA’da yapılandırmanın sınırlı düzeyde kaldığı görülmektedir.

*Küresel jeopolitik gelişmeler ve ekonomi politikalarına dair belirsizlikler küresel finansal istikrar için önümüzdeki döneme ilişkin temel risk unsurları olarak görülmektedir.

ABD’de uygulamaya konulması öngörülen genişleyici maliye politikasının boyutunun ve etkilerinin sınırlı kalması, korumacı dış ticaret politikalarına ağırlık verilmesi, Fed para politikasının normalleşmesi ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki siyasi belirsizlikler ile Çin ekonomisine dair kaygılar nedeniyle küresel risk iştahının azalması olası risk unsurlarıdır.

*Hanehalkının toplam varlık ve yükümlülük büyüme oranları, 2016 yılında izlediği yavaşlama eğiliminin ardından 2017 yılının ilk çeyreğinde tekrar artmaya başlamıştır. Hanehalkı finansal varlıklarında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,1’lik bir artış görülmektedir

*Hanehalkı varlık artışına en büyük katkı 10,1 puan ile tasarruf mevduatından gelmiştir. Nitekim varlık büyümesine TL cinsinden mevduatın katkısı 5,3 puan, YP cinsinden mevduatın katkısı ise 4,8 puan olmuştur.

*2017 yılı Mart ayı itibarıyla YP mevduat ABD doları cinsinden ele alındığında, hanehalkının geçtiğimiz yıl aynı döneme göre daha az döviz tercih ettiği görülmektedir. Hanehalkı YP tasarruf mevduatında gözlenen artışın kurdaki dalgalanmalardan kaynaklandığı değerlendirilmektedir.

YP tasarruf mevduatı son bir yılda ABD doları cinsinden yüzde 8,6 gerilemiştir.

*Geçtiğimiz rapor dönemine göre sadece 1 milyon ve üzeri bakiyeli YP mevduatta artış görülmekte, diğer tutar kırılımlarında değişim gözlenmemektedir. Benzer şekilde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre de, kur etkisinden arındırılmış YP mevduat artışı sadece büyük montanlı tasarruf mevduatında izlenmektedir

*Hanehalkı varlıklarında görülen bir başka gelişme ise artan kıymetli maden alımı olmuştur. Önceki dönemlerde hareketleri farklı yönde olan altın fiyatı ile bankacılık sisteminde bulunan altın miktarı, 2016 yılı Eylül ayından itibaren birlikte hareket etmeye başlamıştır

Aynı dönemde, altın fiyatlarında görülen artışla beraber mevduat olarak tutulan altın miktarı da yükselmiştir. Bu gelişmenin hanehalkının geçtiğimiz yılın son çeyreğinden itibaren dövizin yanında altın da talep etmeye başlamasından, diğer bir deyişle değişen yatırım tercihlerinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir.

*Hanehalkı finansal yükümlülüklerinde geçtiğimiz rapor döneminde yaşanan yavaşlamanın ardından, tüketici kredilerine yönelik makroihtiyati önlemlerin 2016 yılı Eylül ayı itibarıyla gevşetilmesi ile yükümlülüklerin yükselmeye başladığı
görülmektedir. 2017 yılı Mart ayı itibarıyla hanehalkı finansal yükümlülüklerinde görülen yüzde 13,1’lik artışın temel belirleyicileri yükümlülüklerin yaklaşık dörtte üçünü oluşturan konut kredisi ve ihtiyaç kredisi olmuştur.

* Bireysel kredi kartı bakiyesinin son dönemde ılımlı seyrettiği görülmektedir. Bireysel kredi kartı harcamaları yıllık
değişimi enflasyon etkilerinden arındırıldığındaysa gerilemektedir.

Reel sektörün krediye erişimini destekleyen adımlarla firma kredi büyümesi ivmelenirken firmaların Türk Lirası cinsinden krediye yönelmesi döviz açık pozisyonundaki artışı sınırladı

*Bankacılık sektörünün yurt dışından temin ettiği borçların vadesi uzamaya devam etmekte ve bu durum uluslararası piyasalarda yaşanabilecek oynaklıklara karşı sektörün direncini artırmakta

*Bankacılık sektörünün faiz ve kur riskine dayanıklılığı güçlü olup, özkaynakları muhtemel riskleri karşılayabilecek seviyenin üzerinde

*Bankacılık sektörü kârlılık göstergelerindeki artış eğilimi özkaynakları ve sermaye yeterliliğini desteklemekte

*TCMB fiyat istikrarını sağlama hedefine odaklı ve finansal istikrarı destekleyici duruşunu korumakta

*Küresel ekonomideki toparlanmanın devam etmesi ve para politikalarına dair belirsizliklerin kısmen azalması sonucunda finansal piyasalardaki oynaklık ve risk primleri düştü

*Alınan tedbir ve teşviklerin yanı sıra güçlü seyreden mal ihracatının katkısıyla iktisadi faaliyet toparlanma eğilimine girdi

Merkez Bankası azalma 2017 Finansal İstikrar Raporu riskler aşağı yönlü