New York Times'tan dikkat çeken McKinsey yazısı

ABD'nin en yüksek tirajlı gazetesi The New York Times, dünkü manşetinde, geçtiğimiz aylarda YEP (Yeni Ekonomi Programı) dahilinde Türkiye'ye danışmanlık yapması da gündeme gelen McKinsey & Company yer aldı.

New York Times, ABD'li yönetim danışmanlık şirketine manşetinde şu şekilde yer verdi: Tiranlığı müşteriye çevirmek: McKinsey ABD'nin çıkarlarının aksine nasıl otokratların yükselmesini sağlıyor.

Gazetede yer alan makalede, McKinsey şirketinin otokrat rejimler tarafından yönetilen ülkelere verdiği danışmanlık desteğine, yozlaşmış hükümetlerle yaptığı işbirliklerine ve Batı tarafından ambargo konmuş şirketlerle yaptığı çalışmalara yer verildi. Makalenin odağında, Mckinsey'nin Çin'de yaptığı çalışmalar vardı.

Walt Bogdanich ve Michael Forsythe tarafından kaleme alınan makalede Türkiye de yer buldu: "Şirketin müşterileri arasında Suudi Arabistan'ın mutlak monarşisi, Erdoğan'ın otokrat liderliği altındaki Türkiye ayrıca Güney Afrika gibi yozlaşmış hükümetler de yer aldı."

McKinsey, Türkiye'de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın YEP kapsamında danışmanlık alınacağını duyurmasıyla gündeme gelmişti. Muhalefetin sert eleştirileri karşısında Albayrak, "Yapılan yorumlar cehaletten değilse ihanettir!" açıklamasında bulunurken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu sözlerden kısa bir süre sonra McKinsey ile yapılan anlaşmanın iptal edilmesi yönünde talimat verdiğini duyurmuştu.

MAKALEDE ÇİN DE HEDEFTEYDİ

Yazı, Çin'deki McKinsey ekibinin Kaşgar'da, Uygur Türklerinin Çin Hükümeti tarafından tutuklu tutulduğu bir kampa birkaç kilometre uzaklıkta, çadırlarda dinlenmeye çekildiğini ve çölde develerle dolaştığını belirterek başlıyor. Çin'de bulunan bu kamplarda 1 milyona yakın Uygur Türkünün tutulduğu iddia ediliyor.

McKinsey'in düzenlediği bu etkinlikten 1 hafta önce Birleşmiş Milletler, insanların topluca kamplarda tutulması konusunda Çin'i uyarmıştı.

Bütün bunlar yaşanırken, etkinliğe dair McKinsey'in Instagram hesabından paylaşılan "eğlence dolu" görüntüler de tepki uyandıracak cinstendi.

McKinsey şirketi, 25 yıldır Çin'deki ABD şirketleriyle ve Çin'deki devlete ait şirketlerle işbirliği içerisinde, ülkenin ekonomik büyümesine önerileriyle katkıda bulunuyor.

Demokrasi ve ilkelerinin tehdit altında olduğunun öne sürüldüğü bir devirde sahasında sembol olan bir ABD şirketinin, otoriter hükümetlere, bazen ABD'nin ulusal çıkarlarına zıt bir biçimde hizmet sunması, makalenin yazarları tarafından eleştiriliyor.

Yazarların savına göre McKinsey'in diğer müşterileri arasında, monarşiyle idare edilen Suudi Arabistan'ın, Tayyip Erdoğan'ın otokratik liderliği altındaki Türkiye'nin ve Güney Afrika gibi yolsuzluk söylentileriyle çalkalanan ülkeler de bulunuyor.

MCKINSEY VE ABD'NİN RAKİPLERİ

McKinsey’e ve şimdilerde gözaltında tutulan, yolsuzluk ve banka hesaplarındaki usulsüzlükten yargılanan ABD Başkanı Donald Trump'ın Seçim Kampanyası Direktörü Paul Manafort'a, itibarını yitirmiş eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in "reformcu" olarak yansıtılması adına ödeme yapıldığı öne sürülüyor.

Yanukoviç'in başkanlığı döneminde Batı yerine Rusya'yla sıkı ilişkilere sahip olması ise dikkat çeken bir başka ayrıntı.

McKinsey'in Rusya'da da Avrupalı hükümetler tarafından yaptırımlar uygulanan, Kremlin'le bağlantılı şirketlere hizmet verdiği belirtiliyor.

Yazının devamında, McKinsey ve bu türden bazı devasa Amerikan şirketlerinin, ABD'nin en büyük rakipleri olan, insan haklarına saygı duymayan ülkelere niçin hizmet sundukları sorgulanıyor. (EKONOMİ SERVİSİ)