'TL’de bu kadar değer kaybı beklemiyorduk'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Yıl sonuna oranla enflasyonda 1.7 puan düşüş var, daha fazla düşüş bekliyorduk, TL'de bu kadar hızlı değer kaybı öngörmüyorduk" dedi.
EKONOMİ - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, normal şartlarda enflasyonda daha yüksek bir düşüş öngördüklerini dile getirerek, liradaki hızlı değer kaybının tahminlerini etkilediğini söyledi.
NTV yayınına katılan Şimşek, "Uzun vadede önemli riskler, sorunlar var. Riskler dengeli gözüküyor. Geçen sene Türkiye o kadar olumsuz koşula rağmen Türkiye 1 milyon net yeni istihdam oluşturmuş, G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuş. Bütçe açığı yüzde 2'nin altında tutuldu bu çok önemli. Merkez Bankası'nın son adımı önemli bir adımdı" dedi.
"Türkiye'nin erken seçimine piyasanın tepkisi hem doğru hem olumlu" diye konuşan Şimşek, "Belirsizlik azaldı. Yatırımcıların kafasındaki soru işareti kalktı. Seçimin hemen sonrasında hükümet kurulacak. Kim seçilirse seçilsin 5 yıl ülkeyi yönetecek. Piyasalar onun için olumlu bakıyor" ifadelerini kullandı.
LİRADA BU KADAR HIZLI DEĞER KAYBI ÖNGÖRMÜYORDUK
Önemli olanın enflasyonun önceliklendirilmesi olduğunu belirten Şimşek, "Enflasyonla mücadelede kararlı bir tutumun sergilenmiş olmasını önemsiyorum. Yıl sonuna oranla enflasyonla 1,7 puanlık düşüş var, daha fazla düşüş bekliyorduk, lirada bu kadar hızlı bir değer kaybı öngörmüyorduk. Enflasyon eninde sonunda tekrar aşağı yönlü trende girer, tek hane kur nedeniyle ilk çeyrek için kısa vadede zor görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"30 bin feeten bi bakalım. Türkiye'de evet bir cari açık sorunu var. Şirketlerin döviz açığı var. Bu yeni bir husus değil. Normal şartlar altında kendi benzerlerine oranla kendi grubundaki ülkelerle yarış içinde olduğu ülkelerle çok daha hızlı büyüyorsanız arayı kapatıyorsanız, para biriminizin değerlenmesi lazım. Bu ekonomide güçlü bir teori.
Avrupa Birliği'ne girecekler diye çok hızlı büyüdüler, ne oldu biliyor musun? O ülkelerin tamamında reel olarak para birimleri değer kazandı. 2000-2008 döneminde böyleydi Türkiye'de.
2017'de referandum yaptık. Bir resim çizeyim. Bütün bunlara rağmen Türkiye mali disiplinini korudu. Şu yapılır bu yapılmaz onu değerlendirmem doğru olmaz. Altını net olarak çizmek istiyorum. Çok net bir performansımız var. Seçimler referandumlar gibi konulara rağmen Türkiye borcun milli gelire oranını yüzde 70'lerden yüze 28'lere çekmiştir.
Türkiye AKP hükümetleri döneminde velev ki bir takım kararlar alsa da bunu düzeltecek veya mali disiplini devam ettirecek performansa sahiptir. Yeni hükümet kurulduktan hemen sonra bu reformlar öne alınarak başlangıç yapılabilir. Türkiye ne zaman reform yapsa ama kapsamlı reformda sınıf atlıyor."